- Benimle bir bardak çay içer misin?Sana biraz anlatacaklarım var.
+Hayır.
- Hayır mı?
+Bu akşam evine gelip evde kalan her şeyimi toplayacağım,orda olmazsan sevinirim.
-Tamam...Mutfaktaki 2. çekmeceyi aç.Orada sana ait bir şey bulacaksın.
*
Saat 21.25
Eve girilir,eşyalar toplanmadan önce bir hışımla mutfaktaki 2. çekmece açılır...
Açılan çekmecede bir kağıt bulunur.“Düşünüyorum da günlerdir sürekli bir şeyler eksik;sen gibi,ben gibi ve biz gibi.Halen de anlamış değilim,bizim hikayemizi nasıl bitirirsin?Kıyafetlerini almaya gelince bir şey deme...Bir kaç isteğim var,Sezen Aksu'nun hani bir şarkısı vardı 'Seni kimler aldı,kimler öpüyor?'...O şarkısını sonuna kadar dinle.
Sonra ilaçlarımın yanına yarım bardak su koy.Senden kalan ne kadar anı varsa,al ve evden çık.Ya da dur...Hemen çıkma,sana bir not daha bıraktım ayakkabılığın üzerinde. Onu al öyle çık.Yalnız bir konuda anlaşalım,
evden çıkmadan okuma ve kesinlikle bir sigara yak tamam mı?Biliyorum,kokusunu sevmezsin ve içmezsin ama ben yazarken fazlasıyla zorlandım.Sen hiç değilse okurken zorlanma.”Ayakkabılığın oraya kadar geldi ve ayakkabılıkta olan kağıdı eline aldı.Elindeki kağıdı buruşturdu ve sonra kapıyı bomboş anıların üzerine örtüp evden çıktı.Hemen karşısındaki asansöre bindi.Dış kapıyı bir hışımla açtı ve hemen karşısındaki parka gidip bir banka oturdu.Az önceki kağıtta yazanlardan hiç bir şey anlamamıştı.
Merakla elindeki kağıdı açtı ve biraz göz gezdirdi.Son kez eski erkek arkadaşının dediğini yaptı ve bir sigara yaktı ama içemedi..Sonra elindeki kağıdı okumaya başladı.“Hatırlıyor musun o geceyi?
Hava yağmurluydu.Saat akşamın dokuzuna geliyordu.Seninle tam salıncakların olduğu bankın önünde oturuyorduk.İki odalı evimizden,bütün güzel hayallerimizden bahsediyorduk.Dün gibi aklımda, bugün gibi hafızamda her şey..Saçlarımla oynarken bana ‘Her şey çok güzel olacak’demiştin.
Sonra tam dört sene,dile kolay dört sene seninle bütün güzel giden her şey,nasıl oldu da bir anda silindi biliyor musun?Hep bunu merak ettin değil mi?Bir gece yarısı yine bu parkta buldum kendimi.Hayallerimizin katili olan o bankta oturuyordum.Beni aradın,
‘Bitti.!’dedin..Biliyor musun?O gece kapısını açıp,seninle yüzlerce anımızın olduğu o evden içeri giremedim.O bankta kaç saat,kaç dakika oturdum bilemiyorum.Her şeyi unutmak,seninle her şeye tekrar devam etmek çok istedim.İçimdeki ses seni isterken sen artık olmaz dedin.Bunları yazmak benim için de çok zor ama biraz anlatır mısın bana aşkı?Sana sunduğum kalpte sevgiyi bulamamak nasıl bir duygu?Yetersiz miydim senin için?Yok yok...Cevaplamak için geri dönme sakın.
Gelme!Sen en iyisi git.Lütfen şimdi sen de,her şeyin sorumlusu olan o banktan kalkıp git.
Hoşça kal...”-
----
Evet bismillah yeni kurgu.Bu arada mektubu yazan Ömer,okuyan Hürkan.Sonraki bölümlerde de Ömer'in, Hürkan'a yazdığı,içini döktüğü mektupları,mesajları felan olacak.
-Bu kurgu Erkan Akagündüz'ün ‘İlk acım değilsin’kitabından uyarlanmıştır.!
-Ship olarak yazılmamıştır sadece Hürkan ve Ömer karakter olarak daha uygun olduğu için isimleri verilmiştir!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Acım Değilsin
Genel KurguAslında tek sorun.Bir daha bu kadar acıyı başka biriyle denemekten korkuyor olmak.