12.07.22
İkinci Bölüm:
CEHENNEMLİK ERMİŞ,
SAYGIDEĞER DÜZENBAZ
Bölüm Şarkısı / Şiiri
Sezen Aksu - SancıDaha önce aşık olmamış insanların aşk hakkında konuşması ne de saçmaydı. Kalplerinin dört odacığından en az bir tanesini yalnız bir adama adamamış kadınların veya tek bir kadını bulunca gözleri kör olmamış adamların aşkı tanımlaması mesela.
Uzun yollar boyunca yoldaş edinememiş, bir kalbe iki kişi sığamamış, sanki kan gölünün içinde boğuluyormuşsun da elinden tutan o olduğu için nefes alıyormuşsun gibi hissedememiş, üzüm buğusu hayallere kapılamamış, aşık olmamış insanların bu yalan dünyada caka satmaları veya...
Gerçek aşk nedir, diye sorduğumda cevap veremeyen insandan ne beklenir ki zaten. Bekleyemezsin.
Bir gün damla damla kaynar su omzularımı ıslatırken ve ben altında kahkahalarla gülerken gülme sebebimi hatırlıyorum. Neydi? İlk mesud olduğum andı. Yıllar yılı belirsiz ömrümde ev sahipliği yaptığım aşkın ilk göstergesiydi. Saf severdim ben zaten. Nahif duygular beslerdim. Eğlenirdim. Annemin babama olan davranışları gibiydi aynı benimkiler de. Değer kıymet bilen bir adamdı lakin benim babam. Bir anda terk edip giden ve her şeyi altüst eden bir adam değildi. Ben bu aşkta bu yaşta annem gibi olabilmiştim de neden o o yaşında babam gibi olamamıştı? Nitekim, ismi ateşten gelen Ateş korkmuş muydu? Canımı bedenimden çıkarsan inanmazdım. Oysa gözlerinde gördüğüm tek duygu buydu. Saf korku.
"Kalkın, kalkın Hazan Hanım. Daha fazla burada durmamalıyız."
"Onu rahat bırak Gül. Ve çık dışarı!"
"Ben yalnızca Hazan Hanım'dan emir alırım Ateş Bey. Kusura bakmayın."
Gözlerimi içimi kavuran gözlerinden ayırıp yattığım hasır koltuktan kalktım. Çıplak topuklarım mermere temas eder etmez vücuduma yayılan soğuklukla bir an saçlarımın elektrikleneceğini sansam da öyle olmadı. Dudaklarımı aralayıp gözlerimi kıstım.
"Neden böyle oldu?" Diye sordum. Aslında kendi kendime sormuştum ama Gül beni yanıtladı.
"Açlıktandır Efendim. Hiçbir şey yememişsiniz... Üzgünüm ama içeride sizi bekliyorlar. Yengeniz siz gelmeden başlarlarsa kıyameti koparacağınızı söyledi, o yüzden bekliyorlar. Kalkabilecek misiniz?" Başımı hafifçe sallayıp ayakkabılarına uzandım ve onları ayaklarıma geçirdim.
"Oysa prova yapmıştım." Çalışmıştım bugün için. Böyle olmaması lazımdı çünkü amcam kızacaktı. Ve ben artık ona bağlı kalmak istemiyordum. Ama hata yaptıkça ona daha çok bağlanıyordum.
"Bir şey mi dedin?" Gözlerim Ateş'e dokundu.
Ona baktığımda eskiden korku görürken şimdi yalnızca bir katil görüyordum. Hayatımda ne çok katil vardı. Amcam bir katildi, o beni tamamiyle öldürmüştü. Ateş de katildi, o da kalbimi yerinden sökmüş ve ayaklarının altına alarak çiğnemişti. Göğsümde onun bıçağının ve onun tırnaklarının izini hâlâ taşıyordum. Aslında defalarca kez üstlerine yara bandı yapıştırmaya çalışmıştım...
Hazan'ın Siyah Günlüğünün İlk Bölümü.
Sevgili günlük, bugün üçüncü gün ve bugün tam kalbimin üstüne iki tane yara bandı yapıştırdım. Ben aynaya baktığımda orada, tam orada bir sürü açık yara ve dikiş tutmamış dikiş izleri görüyordum ama başkaları görmüyormuş.
Berfin, yara bantlarını görünce bana ne olduğunu sordu ama açıklayamadım. O da uzanıp iki bandı da kaldırdı. Altına baktığında sanırım bir deli olduğumu düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN
Teen FictionHazan Kara. Lavanta kokulu Hazan Kara. Cehennemin içindeki en günahsız mahlukat. Bir kukla. Ufak bir çocuk, Hazan Kara. "Ben neşeyle gülen küçük bir çocuktum aslında ama beni öldürdüler.* Hayallerimi, umutlarımı, gülüşlerimi toprağın altına canlı...