Tonight

Episodie 5: Marriage News

Bu bölümde Aaron 16 Xavier ise hâlâ 15 yaşında yani Şubat-Mart ayları gibi geçiyor. (Doğum günlerine göre ayarlıyorum yani ondan yazdım doğum günlerini falan ÖFMAÖNFAMNF)

Xavier'den

Bıçağı bir daha indirdim, kaldırıp tekrardan indirdim. Bunu tekrar tekrar yapmaya devam ettim. Son bir kez sertçe bıçağı indirdiğimde arkamdan önce ayak sesleri sonra da sevgilimin sesi geldi.

"Xavier ne yapıyorsun?"

"Kesmeye çalıştım olmadı ben de parçalıyorum." Söylediklerime karşılık güldü sadece.

"Kısaca buza işkence ediyorsun." Kafamı sallayıp onu onaylarken bıçağı tekrar hızlıca indirdim. Buzun parçalanma sesi kulaklarımı doldururken zil çaldı. "Ben bakarım sen işkencene devam et." diyerek mutfaktan çıkan Aaron'a gülmeden edemedim. Evet, buza işkence ediyor gibi duruyordum. Yine de dile getirildiğinde komik geliyordu. Kapının yanından gelen bağırışmalarla kaşlarımı çatarak sesler bana doğru yaklaştığı için kapıya doğru döndüm. İçeriye dalan 4 beden ile şaşırmıştım.

"Biz geldik!" Mutfağa ilk giren Sharon bir şeye fazla heyecanlıymış gibiydi.

"Nasılsın yarım piç?" Kişiliğinden hiçbir şey kaybetmeyen Loren ve 'mükemmel' lakapları.

"N'aber minnak?" Bir anlığına ciddi olup olmadığını anlamak için Luca'ya bakmıştım. En son görüşmemizde -2 yıl kadar önce- ondan uzundum çünkü.

"Brom da buradaymış hiç haberimiz yok bizim." Damian'ın Aaron'dan önce girerek söyledikleriyle gülümsedim.

"Resmen evi oldu burası, bazen gece bile ayrılmıyor. Yani beyefendiyi evinde değil bizde bulursunuz." Yalan değildi. Gerçekten haftanın neredeyse 4 günü bizim evde kalıyordu. Kalan 3 günün bazen 1 gününde de ben onlarda kalıyordum. Yani neredeyse her zaman beraberdik.

"Vay be, hiç sıkılmıyorsunuz da."

"Sıkılmaya zaman yok ki." Cidden her an yapabileceğimiz bir şey buluyordu, bulamazsa da ders çalışıyor ya da tembel tembel oturup televizyona veya telefona bakıyorduk. Tabii telefona veya televizyona bakarken beni rahatsız etmeye çalışıyordu.

"O değil de benim sana minnak demem kızdırmadı mı seni?" Luca ona kızmamı istiyordu galiba. Başka bir açıklaması yoktu bunun. Elimdeki bıçağı sertçe buza saplayarak ayağa kalktım.

"Senden uzun olduğum için bir sorun yok bücür." diyerek yanına gittiğimde sırıtıyordu. "Sen ne ara bu kadar uzadın lan?!" Resmen ciyakladığımda herkes gülmüştü.

"Her neyse bence biz asıl gelme nedenimize bakalım olur mu?" Sharon'un sözleriyle herkes birbirine bakarken Aaron ve ben anlamazca diğerlerine bakıyorduk. Gelme nedenleri mi vardı? Bu nedensizlerin gelme nedeni mi vardı? Vay be... Ne kadar hızlı büyüyorlar...

"Gelme nedeniniz mi?" Aaron'da benim kadar şaşırırken Luca ve Damian; Aaron'un kollardan tutup çekiştirip bir şeyler anlatacağız diyerek içeriye sürüklerken Loren da isteksizce sırtından ittiriyordu. Ben de buz kırma işime geri döndüm. Tam bıçağı hızlıca indirmiş tekrar kaldırırken Sharon'un bileğimden tutup elimi havaya kaldırmamı engellemesiyle ona baktım.

"Biraz konuşalım mı? Buza işkence etmeye sonra da devam edersin."

"Sen konuş ben dinliyorum." Bileğimi sertçe çekerek elinden kurtardım ve buza işkence etmeye devam ettim. O ise yanındaki sandalyeyi çekip oturdu.

"Sen Aaron'un yakın bir arkadaşısın bu yüzden senden fikir almak istedim yani..." Sözünü kesen telefonumun sesi olmuştu. Kimin aradığına baktığımda meşgule atamayacağımı farkettim.