"Xavier'ı mı çiziyorsun Aaron?" Minik bir mırıltıyla Mark'ı onaylamıştım. "Önce çocuğu yürüyemeyecek hale getir sonra resmini çiz. Olmaz böyle." Gülerek dalga geçtiğini belli etmişti, ben de hemen oyununa katılmıştım tabii.
"Sordun mu peki kimin yüzünden o hale gelmiş asıl?"
"Üstte olan sen olduğuna göre senin yüzünden canım arkadaşım benim."
"Devam etmemiz için ısrar ettiği yerleri anlatmamış o zaman."
"Hiçbir şeyi anlatmadı zaten gerizekalı karıştırma oraları şimdi!" Bir anda bağırmasıyla gülmüş ve önümdeki resme dönmüştüm. "Çok mu ısrar etti gerçekten?"
"Oraları karıştırma diyen sendin. Hem sanane bizim yaşadığımız şeyden? Arkadaşımızsın diye her boku anlatmak zorunda değiliz. Sen de anlatmıyorsun zaten her şeyini bize." Dudaklarını büzüp kafasını omzuma yaslamıştı. "Hiç şirinlik yapmaya çalışma gerizekalı." Bunu söylememle kafasını omzumdan kaldırmış ve dik dik bana bakmaya başlamıştı.
"Bir şey olsa anlatacağım da Alex daha küçüksün deyip uzaklaştırıyor beni. Öpüşmekten ileriye gitmiyor ki bizim anlarımız." Elimdeki kalemi bırakıp ona döndüm.
"Sen her bokunu bize mi anlatmak istiyorsun cidden? Tüm her şeyini?" Özellikle vurgulayarak soruyordum. Bu salak niye böyle bir şey istiyordu ki?
"Evet Aaron tüm her şeyimi." Elimi alnına dayayıp bir süre beklemiştim.
"Ateşin falan da yok. Niye böyle garipsin acaba?" Gözlerini devirip kollarını masaya dayamış ve kollarının üstüne kafasını koymuştu.
"Eeee Xavier'a ne hediye aldın bari onu söyle."
"Bileklik ve kolye aldım. Daha doğrusu bilekliği yaptım kolyeyi aldım."
"O güneşli kolye mi aldığın kolye? Güzel zevkin var. Gerçi onu direkt Xavier ile çıkmandan da anlıyoruz ama takı zevkin de iyiymiş." Gülümsemiş ve kalemimi elime geri almıştım. Mark ise başka hiçbir şey demeyip öylece yatmıştı. Resmimi çizmeye devam ederken sınıfa birkaç kişi girmişti. Seslerinden anladığım kadarıyla bizim sınıftan değillerdi. Arkama yaslanıp ne yapacaklarını izlemeye başlamıştım. Birinin sırasına doğru yürüyorlardı. Yürüdükleri sıraya baktığımda kafasını sıraya dayamış ve önceki dersten beridir uyuyan Wright'ı gördüm. Geçen sene olan birkaç şey yüzünden başka bir sınıftan bizim sınıfa gelmişti.
"Seninkinin yanına birkaç kişi gidiyor." Gözlerini kapatmış Mark'a ithafen sessizce söylediğim şeyle Mark bir anda kalkmış ve Wright'ın olduğu yere doğru bakmıştı. Gelenleri gördüğünde kalkmaya yeltense de sweatinin ense kısmından tutup oturmasını sağlamıştım. "Bir şey yaparlarsa kalkarız Mark, hemen karışırsak biz kötü oluruz." Haklı olduğumu düşünerek öylece durmuş ve telefonundan hızlıca bir şey yapıp benim gibi izlemeye başlamıştı. Üçlünün en önünde duran Steve, Wright'ın kafasına elini yerleştirmiş ve kafasını sallamıştı. Kafasını kollarından biraz kaldıran Wright derin bir nefes almış ve çocuğun elini kafasından çektirip geriye yaslanmıştı.
"Ne istiyorsun Steve?" Bıkmış sesi üçlüyü güldürmüştü.
/Eğleniyorlar demek, göstereceğim onlara eğlenmek neymiş.\
Sadece, birkaç dakika rahat dur.
"Akşam bana geçelim diyecektim. Dördümüz birlikte eğleniriz falan. Anlarsın ya." İmalı imalı konuşmasıyla Mark dişlerini sıkmıştı. "İstersen yalnız da olabiliriz?" Sırıtıp göz kırparak söylediği şeyle sınıftaki birkaç kişi sessizce kıkırdamıştı. Onlara doğru sinirle baktığımdaysa bakışlarımı farkedip olayla ilgilenmiyor gibi davranmaya çalışmışlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tonight
Ficção AdolescenteBir iblis ve bir melek, Aaron ve Xavier... İlişkilerinin başlamasından yaklaşık 1 yıl sonra üvey kardeş olan ikilinin hikayesi... ~===============~ ▓▒░░▒▓▓▒░░▒▓▓▒░ ⚠️CUATİON⚠️ ⚠️BL (Boys Love) ⚠️Step-siblings ⚠️Homophobic Family ▓▒░░▒▓▓▒░░▒▓▓▒░ ~===...