houston we have a problem / chanmin✔️

3.6 - özlemden kafayı yeme eylemi

AY KİM GELMİS KİM GELMİİİİSSS

KIM SEUMGMIN VE ONUN ENAYISI BANG CHAN GELMİİİİSSS

*

"Yani Dahyun Sana'nın anne tarafından kuzeni?"

"Tam olarak öyle. Eniştesi Koreli ya."

"Ha şimdi anladım."

"Ben seni arayacaktım ne yaptın diye. O da telefonu elimden aldı bakim Seungmin nasıl biri diye. O uzanıyo ben telefonu kaçırıyorum falan..."

"Ya Chan oppa versene bir telefonunu ya!"

"Kızım manyak mısın lan!? Çocuk gelecek akşam göreceksin işte."

"Ya ben merakımdan ölürüm, çatlarım! Nolur ver bir resmine bakacağım. Chan oppa!"

"Oppana sıçayım ya sal beni!"

"Sen telefonu ondan kaçırdıkça o üzerine geldi."

Chan başını salladı. "Sonra da düştük ve sen geldin."

Seungmin ve Chan, Chan'ın odasında yatağa uzanmış, birbirlerine sokulup gözlerini dinlendirerek sohbet ediyorlardı. Uzun zaman sonra ilk kez bütün ağrılarının dindiğini, nefes alabildiğini hissediyordu Seungmin. Aynısı sevgilisi için de geçerliydi.

Kollarının arasındaki bedeni elinden geldiğince sarmalayıp ciğerine kadar sokmak istedi Chan. Seungmin, onu çok sıkıştırdığı için omzunu ısırdı. Chan gülerek kollarını serbest bıraktı ve sevgilisinin burnunu öptü. "Kahvaltıyı bekle, aç insan."

"Canım hiçbir şey yemek istemiyor," Chan dönüp kendisine baktığında, "diyeceğim ama zorla yedireceksin bana. Her neyse..." diye de ekledi.

Chan memnuniyetle gülümsedi ve sevgilisinin dudaklarına kelebek öpücükler kondururken mırıldandı. "Aferin. Öğrendin."

"Peki söyle bakalım," deyip geri çekildi Seungmin. Chan gözlerini devirerek kolları arasında daha dik bir konuma gelen sevgilisine baktı. "Dahyun'un burada işi ne?"

Birkaç saniyeliğine kaşlarını çattı Chan çünkü bunu kendisi de bilmiyordu. "Doğrusu aklım tamamen sendeydi. Sormayı unuttum, bilmiyorum."

Seungmin omuzlarını silkip, "Kahvaltıda sorarız." dedi.

Kapıları çaldığında ikisi de o tarafa döndü ve kapı açıldı. Minho başını içeri uzatmıştı. "Kahvaltı hazır. Çabuk gelin çünkü Dahyun ve Jisung ekmeği kemirmeye başladılar bile."

Chan gülerek ayaklanırken sevgilisini de elinden tutup kaldırdı. Odadan çıkıp mutfağa girdiklerinde Jisung'un böldüğü ekmek parçasının içini çıkarıp Dahyun'a verdiğini ve Dahyun'un da yumuşak içi ezip hamur topu haline getirdiğini gördüler.

"Neden ekmeği yeniden biçimlendiriyorsun?" diye sordu Seungmin, masada sevgilisinin yanına otururken.

Tam karşısında oturan Dahyun parlak bir gülümseme verdi ve top haline getirdiği ekmek içini vişneli reçele batırdı. "Böyle yemek için."

Aynısını Jisung da denedi ve bayıldığını belirten mırıltılar çıkardı. Tam yanında oturan kıza dönüp beşlik çıktığında Minho hayattan bezmiş bir ifadeyle ikisini izliyordu.

Kahvaltılarını edip ortalığı toparladılar. Minho ve Chan bulaşıkları hallederken Jisung ise oturma odasında bozulmuş yerleri düzenliyordu.

Dahyun üzerini değiştirip salona geri geldiğinde üstünde kendine büyük bir eşofman altı vardı. "Ya ben bunu buldum temiz çamaşırlar arasından. Hanginizin bilmiyorum ama buna benden bir tane daha girer be!"