41~

125 3 0
                                    

-Kanuni Sultan Süleyman Han'dan-

...

Gözlerimi aralamadan önce ellerimin arasında, serin ve küçük ellerin varlığını hissediyorum.

Bakışlarımı açtığımda başımdaki ağrıyı da fark ediyorum. İçimi sıkıştıran garip bir burukluğa kapılmış gibiyim.

Dışarıda ezan okunuyor.

Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Genç kız başucumdaki bir sandalyede yatağa yaslanmış ve elini bana uzatmış bir şekilde uyuyor.

Ne anlamalıyım bundan? Kabusumun ve rüya olup olmadığından emin olamadığım hüznümün bunda etkisi var mı?

Sorduğumda söyler ne de olsa...

Ciğerlerim sancıyor haldeyken sakin nefesler alıp rahatlamaya çalışıyorum. Alnımdan aldığım mendil kupkuru.

Belki de hasta oldum...ve bu, genç kız beni gözetleyebilmek için başımda durdu demek oluyor.

"Hatun..." diye mırıldandığımsa sesim biraz zayıf çıkıyor.

Genç kız gözlerini ürpertici derecede belirgin açarak ansızın doğruluyor, hiç ayınma durumu yok herhalde.

"E...efendimiz hayırlı imsaklar. Daha iyi misiniz? Müsaadenizle te'kik edeyim..."

Ben daha konuşmadan mendili, alnımı yokladıktan sonra kalkıp kısa bir an ortadan kayboluyor ve hemen sonra elinde bir su bardağıyla geri geliyor.

Ben de doğrulup sırtımı yatağın başına yaslıyorum, bana uzattığı bardağı iki elimle tutuyorum.

"Nasıl hissediyorsunuz?"

"Biraz halsizim ama haricinde iyi."

Bitirdiğim su bardağını benden alıp kenara koyuyor ve endişeyle ellerimi tutuyor.

"Bir süredir pek çok şey yapıyoruz, velhasılı mübarek bedeniniz biraz yorulmuştur. Dilerseniz bugün dinleniniz olur mu?"

"Hadi ama hatun, bir düşkünlüğe yorgan döşek yatacak birisi değilim ben."

"Efendimiz...mazur görünüz ama müstakbel pederiniz Selim Han da böyle demişti."

Yüzündeki çocuksu somurtuş ve bu detay beni birden hafifçe güldürüyor.

"Tamam tamam, sen kazandın hatun. Dinleneceğim bugün. Ama akşama doğru kayık seyahatine çıkmak istiyorum haberin ola."

"Bu müthiş bir fikir, ben ayarlarım efendimiz. Rahatınıza bakınız lütfen."

"Namazı kılalım o halde."

"Hemen~"

...

Namazdan sonra geri uzanmışken aklım birden uykumda yaşadığım garip halde kalıyor.

...önce kabus gördüm.

Sonra kendimi dipsiz bir burukluğun eline düşmüşüm gibi hissettim...bir süre sonra biraz daha rahat bir halde uyuyakaldım.

...evet genç kızın bana alakasını az buz hatırlıyorum.

Topla kendini Süleyman...

Osmanlı'dan Gelen 'Muhteşem' MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin