64~

81 3 0
                                    

....

Miiğğğdeeeğğğmmm ağğrıyyoğğğrr heyecandağğnn~

Ağağağğ~ Shhh!

Kapının önünde yere oturmuş halde kıvranıyorum desem yeridir. Derin nefesler alıp kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum.

Garip...garip bir hale girmemeliyim, huzursuz etmek istemem onu.

Haaasssss gerçekten çok karizmatik görünüyooorr!!!

Detay vermeyeceğim her türlü detayı gözümün önünden silinmiyor ve resmen çarpıldım. Yüzüm yanıyor, kendime gelebilecek miyim hiç emin değilim, ellerim zangır zangır titrerken kalbim gümlüyo.

Sakin...saaakinn...nefess all verr...aaalllll~

Kapı aralandığı gibi yerimde sıçrıyorum;

"Kya~!

...ehm...?"

Sultan Süleyman Han kesinlikle 'ne yaşıyo bu' ayarındaki bakışlarını üzerimde tutuyor.

Pat diye ayağa kalkıyorum.

"Ha...hazırsınız sanırım."

"Hıhım."

"Güzel. ^^"

İçeri geçiyoruz ve kalbimin gümbürtüsü bedenimi sızlatırken uyuşur gibi oluyorum. Bir de ortamın havası beni muhallebi kıvamına getiriyor resmen.

"Efendimiz şimdi lütfen rahat bir konumda yüzüstü uzanınız." derken sesim titriyor ama yine de düzgün konuşuyorum.

Süleyman Han besmele çekip ellerini çenesinin altına yaslayarak uzanıyor ve gözlerini kapatıyor.

Getirdiğim bir meyve kâsesini yakınına koyuyorum, tek gözünü açıp kaseye batıktan sonra belli belirsiz gülümseyerek bakışlarını geri kapatıyor.

"Acaba...hangi sabunları kullandınız, yağların aromasını ona göre seçeceğim."

"Gül ve hamam sabunu."

"Pekala~"

...hindistan cevizi ile gül olur. Ayrıca saçlarına da krem uygulamam gerekebilir.

Haydi bakalım Ceren...eline kuvvet. O kadar izlediğin masaj videolarının bir faydasını gör bakalım.

Bismillah.

Öncelikle ense ve omuz hizasından başlayacağım.

Siyah saç tokalarımdan birisiyle saçlarını hafifçe tepede toplarken kıkırdıyorum. Sonra yağ şişelerini çıkartıp heyecanla derin bir nefes alıyorum.

Güzel bir görünümü var cidden... Şimdi birikmiş kötü enerjiyi almaya çalışalım.

RESMEN ONA DOKUNACAĞIM!

Tamam sakin...

Ellerime yağı uyguladıktan sonra ilk olarak kulak arkası kıkırdağa dairesel hareketlerle baskı uygulamakla başlıyorum.

...Y....YUMUŞACIKKKK KYAAAHH~!

Aağağa, pamukk gibi oldumm~ >^<

Sonra yavaşça enseye geçiyorum, en sevdiğim kısım ense kökü ile omuzların bitişimindeki kıvrım... Parmaklarla kıskaç gibi kavrayıp bastırmak iyi oluyor.

Suyun damlama sesleri eşliğinde garip bir hava çöküyor.

Sanki...uzaklarda bir memlekette, Kaf Dağı gibi bir dağın eteklerindeki bir ibadethanede ay ışığını ve uygun frekansları bekleyerek bir şeyler yapıyormuşum gibi.

Osmanlı'dan Gelen 'Muhteşem' MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin