2~

567 25 0
                                    

...

TAMAM KUL KULA BENZER TABİİ Kİ DE AMA İÇİMDEKİ DELİLİK BU İŞİ RİSKE ATAMAYACAĞIMI SÖYLÜYOR.

Çantamda olacaktı!

Çantamı açıp 75 tl'ye aldığım metalik mavi çakımı açıyorum babam beni gebertecek!

Adamlardan birisi yerde, herkes izlemeye başlamış haldeyken bıçaklı önden atılıyor ve padişah kılıklı tek bir hamlesiyle ucuz mutfak bıçağını iki metre öteye atıyor.

Arkadan sopalının koştuğunu gördüğümde ağrıyan kalbim ve sızlayan bacaklarım eşliğinde kendimi padişahın arkasına atıveriyorum ve sopa darbesi bana geliyo- ARGH!

OFF BU FENA ACITTIĞĞ~

Yere yıkıldığım gibi padişah kılıklı onu da etkisiz hale getirmeyi başarıyor.

Her şey bir an yatışmışken bıçağını düşüren elini yumruk yapıp koşmaya başlıyor, olan tüm gücümle bir yanda neden bu işe karıştığımı anlamadan ama yine de kararlılıkla çakımı kavrayıp rastgele atılıyorum ona.

Bir yere sapladım AĞĞ!!! Iyy nee?!

BAŞIM FECİ DERTTE!

İkimiz de yere çakılıyoruz ama kalkabilen ben oluyorum ve polis sirenleri de yaklaşmaya başladı... HARİKA.

Birden padişah kılıklıyla karşı karşıya kalıyoruz.

Başındaki kavukta mücevherler taşıyor halde, geniş alnı kavuğuyla kapanmış. Badem biçimli, ela renk bakışlarını bana çevirince birden kalbim tekrar sancıyor o tanıdık hisle.

Ona doğru bir adım attığım anda...

"Şey affedersiniz siz kim-"

"Yaklaşma bana."

Doğrulan kılıcın ucu bir iğne gibi göğsüme yaslanıyor. N...NEH?!

Çakıyı bırakıp ellerimi havaya kaldırdığım gibi polisler ve sağlıkçılar tarafından sarılıyoruz. Birkaç polis silahları kaldırıp hizalanıyorlar.

"KILICI BIRAK, UĞRAŞTIRMA BİZİ!"

"REHİNEYİ SAL!"

R...rehine mi oldum ben şimdi an itibari ile?! Yalnız bu tabirden hiç hoşlanmam ama cidsen feci sçtım babam beni öl dü re cek. Yurt müdiresi de...

Kılıcını benim göğsümden indiren adam kolumu sertçe tutup beni yakınına çekiveriyor ve kılıcı tekrar doğrultuyor.

"B...bırakın beni lütfen." diye mırıldandığımda ağzının içinde konuşuyor bana bakmadan;

"Kes sesini ve bana uyum sağla hatun yoksa ikimiz de çıkamayacağız bu işin içinden."

Hah hayırlı işler!

"REHİNEYİ SAL!"

"HADDİNİZİ BİLİN YOKSA BİR DAHAKİ SEFER-İ HÜMAYUN'DA KILICIMIN TADINA BAKARSINIZ!"

"Hay Allah'ım çattık yine... PADİŞAHCILIK OYNAMAYI KES VE BIRAK ŞUNLARI!"

"HÜKÜMDARINIZ KİM SİZİN??"

"EĞER BEN 3'E SAYANA KADAR BIRAKMAZSAN ATEŞ AÇACAĞIZ!"

YANDIK Kİ NE YANDIK A*INA KOYİM YA!

Şu anki rehine konumumdan memnunum çünkü başımı kurtarabilir bu BEN BU ADAMDAN KURTULABİLİRSEM. Çevremiz gittikçe kalabalıklaşıyor şu anda.

"Bizi şuradan uzaklaştır hatun, yolu biliyora benziyorsun."  diyor adam.

"Ne derece koşabilirsiniz?" diyorum ben de. TÜM BEDENİM TİT Rİ YOR!

"O konuda endişen olmasın."

"Marmaray'a geri koşacağız."

"Senin ağzından çıkanı kulağın işitir mi hatun?? Orası ne kadar uzak haberin var mı?"

"Bakın cidden şu an kimin nesisiniz emin değilim ama bana güvenmeniz gerekiyo-"

İlk ateş açıldığı anda gerisin geriye koşmaya başlıyoruz. YUH! Çantam başıma bayağı sıkıntı çıkatıyor şu anda, inşallah ayakkabı bağcığım çözülmez!

Ardımızdan sesler devam ederken Marmaray istastonuna geri giriyoruz ve ilk defa kart basmayıp direkt üstünden atlıyorum, adam da aynısını yapınca istasyon güvenliği de peşimize takılıyor.

Hay skim ben bu işi! ABİ ADAM PADİŞAH KILIKLI DİYE BULAŞTIĞIN İŞE BAKAR MISIN YA YANDIN WALLA YANDIN!

KALBİM AĞRIYOORRR!!!

Tam bahtımıza trenin kapıları açıkken varıyoruz ve biz kapılara yaklaşırlen kapı kapanma sireni çalıyor.

YA ŞİMDİ YA DA ASLA!

Kendimi kapanan kapıya attığımda kapı geri açılıyor ve o bir salisede adamı da içeriye serin beyaz ışıkla aydınlanmış kabine çekiyorum ve kapı kapanıyor.

....sonra yola çıkıyoruz.

"Sayın yolcular, yolculukların tehir etmemesi ve yolcuşarımızın güvenliği için lütfen kapı kapanma sinyalini duyduktan sonra araca binmeye çalışmayınız..."

...

Osmanlı'dan Gelen 'Muhteşem' MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin