Ölüm Rapor 16
11.00
Ad: Esranur
Soyad: Kara
Yaş: 17
Boy: 1.71
Uyruk: T.c
Medeni Hal: Bekar
Esranur Kara evine giderken gevşemiş olan Logar kapağına basınca kapağın dönmesi ile lağıma düşerek hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Sokağın karanlık olması ve yapılan tadilattan sonra logarın etrafında koruyucu önlem alınmaması dolayısıyla bile ortada hiçbir kasıt bulunmadığı kararı verilmiştir.
İnsanlar ne kadar saf,toplum ne kadar da sarhoş! Kimse hiç kimsenin ve hiçbir şeyin farkında değil! Çok uzaklardaki bir kuşun ötüşünü duyup yüreği huzur bulan insanın yanı başındakinin yardım çığlığını duymuyor ve vicdanı sızlamıyor olması çok tuhaf! Bu
belki de vurdumduymazlaştırılagelinebilecek biriymişiz izlenimi uyandırıyor.Öyle değil miydi ama? Başımıza gelen şeylere ya da başkalarının başına gelen şeylere üzülürüz ama bu şeylere sebep olmaktan da geri durmayız. Bu ne kadar da aptalca ve şaşkınca bir davranış böyle. Neden derseniz
şöyle de anlatabilirim. İnsan kendi bileğine jilet vurup ya da sevdiğinin ismini jilet ile vücuduna kazımak çizmekle ardından sevdiğim dediği kişice aldatılınca pişmanlık duyması gibi bir şey düşünebilir mi bu kader değil ki kaza olsun! Suçlu insanın ta kendisidir inanın! İnsan değil midir iyiliklere kötülükle cevap vererek iyileri iyilikten ,iyilik yapmaktan ve en önemlisi iyi biri olmaktan soğutan? Tabi insandır bunu yapan insan! Her ne kadar insan kelimesiyle uyuşmasa da ne yazık ki insandır.
İnsan olmaktan öte adam olmak gerekir. Zira;herkes insan olarak doğuyor ama bazı şeyler sonradan kazanılıyor.Belki burada benim de hatam vardır.Kötülükler de sonradan kazanılmaktadır öyle değil mi?Öyleyse insanları kötü yapan olayları, kişileri iyi tasnif etmeli ki;işledikleri her amelde haklı- haksız sebepleri görüp anlayabilelim.Suçluların ortalıkta kol gezdiğini ve toplumun bu suçluları bulamadığını gördüğümde bir de üstüne üstlük suçluymuşum gibi beni alaya alan hor gören,her rezilliği kendileri yaptıkları halde üzerime atan insanları gördüğümde iyi biri olmaktan soğuyorum. Neden mi suç işliyorum? işte sebeplerimden bir tanesi daha size açıklanmış oldu. Neden suç işlemesinler? İşte ben de size sordum;neden yapmasınlar bunu? Kimse onları evine mi almıyor, kız mı vermiyorlar, yemek mi vermiyorlar, etrafta kol gezmelerine bir engel mi var, kızlı erkekli ortamlarda kınanarak kötü biri olmaktan mı soğutuluyorlar, toplum onlara herhangi bir tepki mi veriyor, onların aile yapısı suç işlemelerine mi engel oluyor, çok mu inançlı ve dürüst insanlar..? Cevap verin; onları korkutan herhangi bir şey mi var? "Yok" dediniz öyle değil mi? Evet yok. Öyleyse ben tüm bunları yapan ve yapanlara karşı hiçbir tepki vermeyen toplumca tüm bunların suçlusuymuşum gibi böylesi davranış itham ve ambargolarla karşı karşıya bir ömre mahkum isem; neden suç işlemeyeyim ha! Bana söyler misiniz neden ya, neden!
Her zamanki gibi size bağırıp çağırarak üstünüze geldiğimden dolayı özür dileyecek kadar ince biri olduğum zamanlardaki gibi davranarak sizi memnun edemeyeceğim kusuruma bakmayın Çünkü artık iyilik yapmaktan soğudum. Size söylemek istediğim bir şey var. Söyleyeceğim şey belki size tuhaf gelebilir. Biraz toplumdan uzaklaşmayı denediniz mi? Yalnız başınıza bir ormanda veya bunun gibi bir yerde yaşamak ve kafa dinlemek istediniz mi? Huzur var değil mi insanlarda özellikle; insanlardan uzak duran insanlarda? Bu yüzden huzursuz oluşum normal olmalı. Diyeceğim o ki;insanlar hem sizin huzurunuzu bozarlar hem de kalkıp huzursuz olduğunuz için sizi kınarlar. Alakası şu ki; ben çok tuhaf oldum. Sanki herkese yaptığım veya yapmadığım şeylerin hesabını vermek ya da açıklama yapmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Bazen size bile açıklama üstüne açıklama yapıyorum. Bu çok rahatsız edici bir durum. Bir şey daha var; biliyor musunuz en mutsuz ve huzursuz insanlar iyilerdir? Neden derseniz; kötüler hiçbir kanunu, kuralı , derdi kafalarına takmadan işledikleri suçların cezasını verebilecek bir sistemin de olmayışını bilerekten sinirsiz ve stressiz bir hayat yaşarlar. İyiler ise bir suç işlemeyelim, kanunu çiğnemeyelim, birine zarar vermeyelim,başıma bir bela gelmesin, insanlar benden rahatsız olmasınlar gibi şeyleri düşünürler. Bu yüzden hep huzursuz, dalgın , sessiz görünürler.Beni herkes gibi siz de yargılayabilirsiniz. Yargılamaya hakkınız var demiyorum yargılayabilirsiniz diyorum ama bu sizin haklı olduğunuzu da göstermez. Birçok şeyi yapışımı haksız buluyorsunuz. Tıpkı mantıksız bulduğunuz kadar iyi düşünecek olursanız sahip olduğum iyi davranışları kınadığınız , suç olarak gördüğünüz üzere artık özür dilemiyorum,Teşekkür etmiyorum, zarif ve asalet dolu ,erdem dolu davranışlar sergilemiyorum, kanun ve kurallara, hak ve özgürlüklere saygı duymuyorum, namus ve şerefimle yaşamıyorum ve insanların namus ve şereflerine saygı göstermiyorum, insanlara karşı dürüst olmuyorum ,otobüste yaşlı ve hamile olanlara yer vermiyorum, sıra ile bir iş yapılacaksa kaynak yapıyorum, sıra gözetmiyorum ,kul hakkı yiyorum... Ayrıca hırsızlık da yapmıyorum. Sadece hırsız olan sizleri cezalandırıyorum. Bu yüzden beni anlamalı ve kınamamalısınız artık çünkü suçlu olmayı bıraktım ben.En az sizin kadar şerefliyim ben. Kahkahalarımı duyuyor musunuz; kulaklarınızda yankılanırken onları çınlatan ve size "Ne kadar da yobazca, itici bir gülüş bu!" dedirten kahkahalarımı?
Beni yavaş yavaş anlamaya başladınız ama hala bunca suçu işlemenin gereği olmadığını düşünüyorsunuz. Öyleyse şunu yapın; evet gerçekten deneyin bunu.Size karşı yapıldığında hoşlanmadığınız bir şeyi bizzat onu size yapan kişiye yapın. Kendisi yaparken ya da söylerken "Alınma bak benim huyum böyle, ben şakacı birisiyim, seni sevdiğim için böyle yapıyorum ,ben sevdiğim insanla uğraşırım." diyecektir ya da şunu da söyler" Ne kadar çocukça hareketler yapıyorsun, Biraz yaşına uygun davran,kalıbının adamı ol!" sizi özellikle toplum içinde rezil rüsvay edecektir bunları söyleyerek. Siz bunları yapıp, söylediğinizde ise toplum onu kucaklayıp "Ne kadar efendi birisi..." derken size gelince yüzünüze ancak alaylı alaylı ya da yüz ekşiterek bakmak için dönecekler. O her zaman popüler olurken siz ezik bir edep yoksunu olarak fisleneceksiniz.
Bir toplum bir bireyi eğitebilir.Ya onu azılı bir suçlu yapar ya bir kenara çekilip ağlayan ,sessiz, içine kapanık bir karakter. Böyle olsa da suçlu olmaya meyillidir. Eğitim dediğim; kınama , dışlanma korkusunu, utancı ona yaşatmaktır. Böylelikle iyi birey olur veya öyleymiş gibi yaşar ve ölür.
Söylediklerimi iyi düşünün, gerekirse sayfaları çevirip tekrar tekrar okuyun çünkü dertleşecek kimsem kalmadı. Maket Kuşlarım, Guguklu Saat'im...
Gözyaşlarımı tutamıyorum...
Ağaçcık' da gitti... kestiler onu!Bana neden bunu yapıyorlar ki? Yakında siz de beni terk edeceksiniz hissediyorum,biliyorum işte! Peki ben ne yapacağım tek başıma bu koca karanlık dünyamda? Bana kim yardım edebilir? Ben şimdi ne yapmalıyım; hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam mı edeyim, çevremdeki kötülükleri
görmezden mi geleyim, "Her şeyde bir hayır vardır" diyerek hakkımı savunmayayım mı..?Aklım çok karışık.
Ben suçlu olmak istemiyorum. Biliyorum asıl suç olanlar yine benim yaptıklarımdır. Yine ben kınanacağım, haksız görüleceğim ama bu benim karakterim değil işte! Beni kendi iyi benliğimle değerlendirin. Bana kötü gözüyle bakmayın sakın! Size anlatamadığım o kadar çok şey var ki...Bir bilseniz ne çetrefilli hayatım var benim. Hepsi de insan denen varlıkların yüzünden. Kendileri hayat yaşarken bana karanlık bir yaşam verdiler." Buyur bu da senin payın." dedikleri, bir köpeğin önüne konur şey bile değildi! Neden her iyi olan şeyi kendilerine aldılar ki? Ailemden ne istediler? Namus üstadılığı yapanlar benim kız kardeşimden ne istediler?
Boşuna anlatmayın anlatmayın çünkü dinlemiyorum! Öyleyse siz beni neden dinleyeceksiniz öyle değil mi? Haklı olabilirsiniz."Özlemeyin de beni,beni kimse sevmesin,terk edip gidin!" diyeceğim ama bunu yapmasınız çünkü merak ettiğiniz son bir şey kaldı,belki iki şey. Bunlardan birincisi eğer Ağaçcık benim için önemli ve değerliydiyse onu keseni neden öldürmedim?
ikincisi ise "Neden hep kadınları öldürdüm?" Zira Erkekler de bana kötü davranıyorlardı. Bunu bana sormamış olun. Neden mi? Nedeni
şu ki; herkes bana bunca durumu yaşatırken ben hesap soramıyorsam hiç kimsede bana bunları yapmamın sebebini,hesabını soramaz!Şimdi zor nefes alan birisiyim, yaşlandım, yaşadıklarımı ölmeden kaleme aldım. Artık herkes benim yaşadıklarımı ve yaptıklarımı biliyor. Ben son nefesimi verirken de yalnızım ama siz tüm bu kötülerle ve kötülüklere baş başa kaldınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K.Ö.R.(Karmaşık Ölüm Raporları)
Mystery / ThrillerBu kitap toplum tarafından her zaman ve her şekilde hor görülen,dışlanan ve kendisine o yokmuş gibi davranılan,hayatında birçok çetrefili yaşamış olan bir adamın hikâyesini anlatıyor. Sabah akşam aynı hikaye... Aradan çok yıllar geçse de h...