•|James Potter|•
Bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin sonuna geliyorken Griffindor öğrencilerinin sonuna geliyorlardı. Köşede sessizce bunun bitmesini bekleyen üçlü ara sıra bakışıyor ve gülmemek için kendilerini sıkıyorlardı. Bu kadar renkli saçı bir arada görmek gerçekten insanda kafa bırakmıyordu.
"Merlin... Çok iyi bir ekip olmuşuz." Dedi Regulus. Gülümsemesini kimseye göstermemek için suratını duvarla Aster'in arasına eğdi. Normal bir kadın boyunun biraz üzerinde olmasına rağmen Regulus oldukça uzundu, suratını gizlemek için oldukça eğilmesi gerekmişti.
"Bir Black, bir Snape ve bir Blackthorn ile başa çıkamazlardı." Dedi Aster büyük bir keyifle. Yaptığından pişmanlık duymuyordu. Yaptığı intikam da sayılmazdı çünkü onlara kızgın hissetmiyordu. Öç almak değil, eğlenmek istemişti. Ama intikam olarak düşünülse de, kendisine yapılanların yanında bunlar neydi ki? "Bu ekibe bayılmadığımı söylemek mümkün değil."
"Ben bile bu işi sevdim." Dedi Severus yanaklarını ısırırken. Yanındaki Aster'e bir bakış attı. O sırada kız da ona bakıyordu ve saniyelik göz göze geldiler. Onun gözlerine hiç bu kadar yakından görmemişken titrek bir nefes çekti içine zorlukla. Dudağının sağ tarafının kıvrılmasını gizlemek için parmağıyla orayı kaşıyormuş gibi yaptı. Regulus ikisini de yumruklamamak için ve kendisini duvardan duvara vurmamak için iradesine hâkim oldu. Huysuzca homurdandı. "Ben de hiç sevmemeye başladım. Resmen gözümün önünde flört ediyorlar."
"Bir şey mi dedin?" diyerek ona döndü Aster. Kızın kendisine bu kadar masum bakmasına oflamamak için kendini tuttu. Neden iradesini güçlendirme egzersizi yaptırıyorlarmış gibi hissediyordu? Regulus omzuna, yavaş hareketlerle, alay edercesine vurdu. "Sen etrafa bak küçük kız."
"Ben senden büyüğüm, Regulus." Dedi kaşlarını çatarak. Omzunu sertçe silkti ve elinden kurtuldu. "Ayrıca neyden bahsettiğini de anlamadım."
"Şaşırmadım," diye mırıldanarak gözlerini devirdi.
Zil çaldığında üçü de yaslandıkları duvardan ayrıldı ve kalabalığa karıştılar. Yanlarından geçtikleri öğrencileri görmezden gelirken bir sonraki iksir dersini konuşan ikiliyi rahatsız etmedi Regulus. İçten içe, Aster'in Severus'a karşı olan çekingenliğinin azalmasından memnundu. Kuzen olmalarından öte küçükken iyi anlaşırlardı ve düşmanlık denen kavramı hiç umursamazlardı.
"Bay Slughorn, sonraki ders için-" diye başlayan cümlesi kenara itilmesiyle biten Severus afalladı. Onu kenara ittiren Aster'e anlamsızca baksa da saniyeler sonra yüzüne doğru gelen balonu gördüğünde asasına ulaşamadan havada durdu cisim.
"Wingardium Leviosa!"
Aster, sinirden elinde sıktığı ve parçalanma olasılığı yüksek asasıyla büyüyü söylediğinde koridordaki bakışlar ona döndü. O ise tepkisizce tek bir kişiye baktı. Onun bakışlarını gören James Potter daha çok güldü. Elinde atıp tuttuğu balonu bu sefer ona nişan aldığında onu da durduran Regulus Black oldu. Pekala, üçü de sakin bir gün beklememelerine rağmen koridorun ortasında boya saldırısı da beklemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐔𝐌𝐎𝐒✨ 𝐒𝐞𝐯𝐞𝐫𝐮𝐬 𝐒𝐧𝐚𝐩𝐞
FanfictionDumbledore, yerinden kalktı ve kristal bardağa yavaş hareketlerle vurarak dikkatleri üzerine çekti. Ortam sessizleştiğinde gülümseyerek öğrencilerine döndü. "Bu yılın yarısını bitirirken eminim ki hepinizin hayatlarında çokça değişiklik olmuştur. Ol...