5.BÖLÜM

33.9K 2.1K 562
                                    

Önümdeki tatlılara bakarken kararsızlıkla Kaan'a döndüm.

"Sen olsan ne alırdın?"

Bir süre yüzümü inceledi, ardından gözleriyle karşımdaki standı gösterip konuşmaya başladı.

"Bana bu soruyu sormanı es geçeceğim balım, ben asla ayrım yapamam."

Haklılığıyla kafamı salladım. Kaan ve doyumsuz midesi asla ayrım yapamazdı.

"Karışık olarak güzel bir paket yapar mısınız?"

Karşımdaki genç kadın gülümseyerek beni onayladı ve önümdeki tatlıları özenle paketlemeye başladı.

"Garip değil mi, ailene yemeğe gidiyorsun ama daha ne sevdiklerini bile bilmiyorsun. Neyi sevip sevmediklerini geçtim, birbirimizi tanımıyoruz bile."

Söylediklerimle Kaan'ın bakışları bana döndü.

"Eflin bu senin suçun değil, bu kimsenin suçu değil. Hayat size böyle bir oyun oynamış. Sen ne kadar biliyorsan onlar da o kadar biliyor, lütfen artık sakinleş."

Kaan'ın söyledikleriyle dün geceden beri kafamda susmayan sesleri susturmaya çalıştım.

Doğruydu bu kimsenin suçu değildi. Bu bizim kabullenmemiz gereken kaderimizdi.

Dün gece yapılan telefon konuşmasından sonra bizimkileri arayarak içimdekileri dökmüştüm.

Beni büyük bir sabırla dinleyerek doğru yaptığımı, farklı tepkilerin çocukça olacağını söylemişlerdi.

Öyleydi ama bir türlü rahatlayamıyordum. Beni sevmeme ihtimallerini düşünmeden duramıyordum.

"Ücreti kasaya ödeyebilirsiniz, buyurun."

Görevlinin sesiyle elindeki paketi alıp ücreti ödedim.

Gerginlikle tırnaklarımın kenarıyla oynamaya başladım. Nefes egzersizleri bile yeterli gelmiyordu.

"Eflin, lütfen sakin ol çok az bir mesafemiz kaldı ve yüzün inanılmaz derecede kasılmış."

Haklıydı sadece yüzüm değil, tüm vücudum kasılmıştı.

"Kaan lütfen telefonu yanından ayırma. En ufak bir olayda sizden yardım alamazsam tökezleyecekmişim gibi hissediyorum."

Kaan'ın şefkatli bakışları beni buldu. Büyük eliyle yüzümü okşamaya başladı. Kendince beni sakinleştirmeye çalışıyordu, başarıyordu da.

"Merak etme balım, Çisem ve ben sende olacağız. Telefonlarımız da yanımızda, sen sakin ol ve güzel bir akşam geçir."

Bu konuşmanın ardından ikimizde kendi kabuğumuza çekilmiştik. Kaan arabayı yavaşlatınca geldiğimiz yeri incelemeye başladım.

Ormanın içinde büyük bir arazinin ortasında ihtişamlı ev görünüyordu, etrafı ful yeşilliklerle donatılmıştı. Adeta bir cennetti.

Güvenliğin önüne geldiğimiz zaman Kaan camı indirdi.

"Merhabalar, Eflin hanımı getirmiştim."

Kaan'ın eğlenerek söylediği sözden sonra adam kafasını eğerek kapıyı açtı.

İhtişamlı kapı açılınca arabayı içeri doğru sürmeye başladı. Geniş bir süs havuzunu geçip ana kapının orada durunca Kaan'a döndüm.

"Teşekkürler yavrum, her şey için."

Çapkın gülümsemesiyle beni cevapladı.

"Yavrun muyum gerçekten."

Kaan'ın söylediğiyle kahkahamı serbest bıraktım, gevşemem için yapıyordu.

EKSİK HİKAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin