8.BÖLÜM

34.4K 2.1K 1.3K
                                    


Başımdan aşağı doğru akan suyun soğukluğunu biraz daha arttırdım.

Gördüğüm kabusun aklımdan çıkması lazımdı.

Yeni bir hayata adım atmışken geçmişim yüzünden tökezlemek istemiyordum.

Hastaneden kaçmasından dolayı mı yoksa yaşanan olaylardan mı bilmiyorum ama kabuk bağlayan yerler kazınarak tekrar kanamaya başlamıştı.

Kafamda oturmayan bir sürü yer vardı ve cevaplar bende değildi.

Cevapsız kalmaktan ve bir şeylerin kontrolümde olmamasından aşırı derece rahatsızdım.

Bir müddet daha suyun altında kaldıktan sonra bornozuma sarılarak kurulanmaya başladım. Soğuk su kuru cildimi daha da gerip, canımı acıtmaya başlamıştı.

Raftaki nemlendiriciyi alıp yüzüme sürmeye başladım.

Leyancığımın kendi markasıydı.

Bugüne kadar çıkardığı tüm ürünleri buraya stoklamıştı. Her çeşit ürün bulunuyordu burada.

Bakım malzemesinin yanında tüm parfümleride buradaydı. Kadın cidden her şeyi düşünmüştü.

Çisem burada olsaydı Kaan'ı aramıza alarak güzel bir bakım yapardık.

Çisem üzülürken tam olarak idrak edememiştim ama cidden kendimi onlardan çok uzakta hissediyordum.

Sanki evimi değil Türkiye'yi terk etmiştim.

Banyodaki işlerimi bitirdikten sonra giyinme odasına geçerek bir şort ve crop giyindim. Ardından elime sigara paketimi alıp balkona geçmiştim.

Geniş koltuğa oturarak ayaklarımı topladım ve sigaramı yaktım.

Şimdi sakin bir kafayla bir plan yapmalıydım. İlk olarak elimdeki işleri düşündüm.

En son bir romanın çevirisini yapmıştım.

Sadece kendi ülkemle çalışmıyordum, yurtdışında bağlı olduğum üç yayınevi ve bir şirket vardı.

Yaşanacakları hissetmişim gibi işlerimin hepsini bitirmiştim. Gece uyuyamıyordum ve boş durmak bana göre değildi.

Maillerimi kontrol ederek herhangi yeni bir iş gelmiş mi diye baktım, en son gelen işin ödemesine ait makbuzu görünce gülmeden edemedim.

İyi kazanıyordum, baya iyi kazanıyordum.

Kazandığım paranın değeri Türk lirası olmadığı için baya bir yüksekti.

Maillerimden çıkarak saate baktım.

4.44'tü evren tarafından da onaylandığıma göre diğer düşüncelere geçebilirdim.

Devran ve Kartal'la daha tanışmamıştık.

Alparslan ve Duha ise tanıştığım andan itibaren çizgilerini belli etmişlerdi.

Pamir'le yeni tanışmıştık, Ateş ise önyargısını bir kenara bırakacak gibiydi.

Leyan hanım ve Cihan bey bir şeyleri bildiklerinden bahsedip duruyordu.

Pelin ise bambaşka bir olaydı. Sedef'i tanımasını geçtim, aylarca plan yaparak kaçırması hiç normal değildi.

Nasıl karıştığımızı sormamıştım ama altının boş olmadığı belliydi.

Bu bir hata değildi, bu bilerek oynanmış bir oyundu. Bir oyun oynanmıştı ya da hala oynanıyordu.

Oyunda kimlerin olduğu belli değildi. Kimler etkisiz eleman kimler ana oyuncu o bile belli değildi.

Kaçak bir oyuncuyla baş başaydım, bu oyuncunun Pelin olmadığına emindim.

EKSİK HİKAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin