Elimdeki sabunu biraz daha köpürtüp baloncuklar çıkarırken aynadaki yansımama baktım.Birbirinden farklı olan gözlerim uykusuzluktan çökmüş, tenim daha da beyazlamıştı.
Buna rağmen tam bir afettim. Allah affetsin şu güzellikle insanları nasıl taşa çevirmiyordum bilmiyorum.
Ellerimi kurulayıp balkona çıktığımda kahvemin bittiğini gördüm. Devran evde olmadığı için herhangi bir ses çıkararak aşağı inebilirdim.
Ona karşı her konuda hassasiyetim oluşmuş, sese duyarlı olduğunu öğrenince dikkat etmeye başlamıştım.
Kadir beyin Devran'ı çağırmasıyla acil evden çıkmıştı. Gece eve gelmeyeceğini bana attığı mesajdan öğrenmiştim.
Bu acil konunun ne olduğunu tahmin edebiliyordum. Devran'da bunu bilerek beni haberdar etmişti daha fazla meraklanmamı istemiyordu. Beni bu kadar kısa zamanda tanıması güzeldi. Beni benim düşündüğümden daha fazla düşünüyordu, bunu görebiliyordum.
Sabah gerçekleşen o olaydan sonra eve gelmiş, kimseyle konuşmadan odama çıkmıştım. Sindirmem gereken şeyler vardı. Mehmet'in acı içinde söyledikleri samimi gelmemişti. Onun bir saate sığdırdığı amansız sözler, benim 17 yıllık hayatımda çektiğim şeylerdi.
Mehmet kendi bencilliğini benim yaşadıklarımın gölgesine saklamak istemişti. Daha fazla canımın yanmasını istemediğini söylüyordu ama gerçekleri anlatırken bile beni isteyerek canımı yakmıştı.
Evdekilerin merakını Devran gidermişti. Konuşulanlardan ziyade olayların bendeki etkisini merak ettiklerini biliyordum daha fazla bu olaylara karışmamı istemiyorlardı.
Ben de öyle düşünüyordum. En azından birkaç gün kendi hayatıma bakacaktım. Düşündükçe içinden çıkamıyordum, düşüncelerime kapıldıkça da anda kalamıyordum.
Yaşananlar kolay değildi. Bir bataklıktaymışım gibi hissediyordum ve ailem benim daha fazla batmamam için her şeyi yapmaya hazırdı.
Buraya ilk geldiğimde gerçek bir aile olacağımıza inanmamıştım. Gördüğüm şeyler olsun yaşadıklarım olsun ben de böyle bir ön yargı oluşturmuştu. Yanılmıştım, ilk defa yanılmıştım ve bu yanılgım yaşadığım en güzel yanılgıydı.
Onlar benim için bu kadar çabalarken ben oturduğum yerde beklemezdim. Ailemle güzel bir başlangıç yapıp onları tanıyacaktım. Bunu hak ediyordum, ediyorduk.
Artık bir ailem vardı. Yıllarca eksikliğini hissettiğim acaba nasıl olurdu dediğim şeyler şimdi gerçekleşiyordu. Bu olaylar gerçekleşirken kafamdaki düşüncelerden dolayı geç kalmak istemiyordum. Zaten birbirimize bu kadar geç kalmışken daha da geciktirmeyecektim.
Ne yaşamam gerekiyorsa yaşardım. Ne kadar düşünürsem düşüneyim kaderin önüne geçemezdim. Olmasını istemediğim şeylerin olması gerekiyorsa buna engel olamazdım.
Yemekten sonra işle ilgili bir mailin geldiğini görmüştüm bir sözleşme metnini çevirmem gerekiyordu. Bu iyi olmuştu. En azından kafamı dağıtacağım bir şeyler çıkmış, nefes almamı sağlamıştı.
Yarısını bitirdiğim çevirime baktım, bu ortamdan sıkılmıştım. Bahçeye inmeye karar vererek eşyalarımı toplamaya başladım.
Çevirimi yaparken ayaklarımı toprağa koyarak enerjimi de yenileyebilirdim.
Yavaşça aşağı inip bahçeye çıktım, bilgisayarımı ve sigaramı masaya bırakarak kahvemi tazelemeye gittim.
Uyku gibi bir sorunum yoktu ama dikkatimi dağıtmamam lazımdı, yaptığım işe önem veriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSİK HİKAYE
Ficção AdolescenteAilesiyle yaşadıklarını kabullenip kendi hayatını kuran Süveyda Eflin, gerçek ailesinin başka insanlar olduğunu öğrenir. 17 yılı bir hiç uğruna geçip gitmiştir. İki yakın arkadaştan başka kimsesi olmayan Süveyda Eflin'e kalabalık ailesi nasıl gelece...