Bölüm Beş - Dağ Evi

8.7K 551 174
                                    

Keyifli okumalar.

🐺

"Eşay."

"Eşay."

"Eşay!"

Başımı yastığıma bastırdım. Yok arkadaş, ben kurtulamıyorum uykumu bölenlerden. Yattığım, küçük ahşap odaya adım sesleri duyunca aynı şeyleri yaşamaktan bıkmıştım.

Kapım, fuhuş operasyonuna dalan polisler gibi açıldı. Eğer uyanık olsaydım büyük ihtimalle göz devirirdim.

"Ya kızım kalksana. Annene söz verdim ben Eşay'ı erken kaldıracağım diye, bak ona göre izin verdi bizim buraya gelmemize. Kalk hadi."

'Of'ladım ve yüz üstü yattığım, iki aylığına da olsa, yeni yatağımda sırt üstü yattım. Başımı, kapı pervazına yaslanmış Erva'ya çevirdim. Karşımda elinde bıçakla bana bakan arkadaşıma gözlerimi irileştirdim.

Yatakta bir anda, ayaklarımı hareket ettirerek yarı kalkık geriye gitmeye çalıştım. "Manyak! Ne yapıyorsun? Sırf uyanmadı diye bir insan katledilmez Erva."

Erva söylediklerim ve hareketim üzerine bir bana baktı birde elindeki bıçağa sonra tekrar bana baktı. Gözlerini kıstı. "Eşay aşkım, sen iyice paranoyak oldun. Annen, uykuluyken saçmaladığını söylemişti de bu kadarı da insan sağlığına zarar be evladım."

Ona hâlâ temkinli bakışlar atıyordum, bunu gören Erva elindeki bıçağı üzerime doğru eğdi ve anladın mı dercesine 'hıığı' dedi. Onun bu hareketi üzerine biraz daha kaydım yatakta. Bana öldürücü bakışlarından yolladı ve bıçağı aşağıya indirdi.

Derin bir soluk verdim ve yataktan çıktım, ayağa dikildim. Erva bana umursamaz tavırda bakışlar atıyordu onun bu hareketine gözlerimi kıstım. Yüz ifadesini umursamazdan şeytani bir gülümsemeye çevirince ona hâlâ aynı şekilde bakıyordum. Aniden elindeki bıçağı bana doğru sallayan arkadaşıma gözlerimi tekrar irileştirdim ve geriye adımladım. Yatağa düştüğümde, Erva bana bakarak Hababam Sınıfındaki bir elini dizine koyup bir elini öne uzatıp kahkaha atan çocuk gibi gülüyordu.

"Erva kızım az ciddi ol ya. Ödüm, az kalsın patlıyordu. Yapma şöyle şeyler."

Söylediklerimi hiç takmayan bir biçimde, "Yavrum sen yeni uyanıkken paranoyak olduğun için abartıyor olmayasın? Çünkü bunu gün içinde yapmış olsaydım, beni yere serer güreş yapardık."

Ona inanmaz bir şekilde bakıp tek kaşımı kaldırdım. Erva ofladı ve kapıdan çıkmadan önce konuştu.

"Tamam güreş yapmazdık ama paranoyaksın."

Ona gözlerimi devirdim. Sabahları tuhaf olduğum doğruydu, annem de diyordu bunu ama paranoyak değildim. Bıçaktan bu derecede korkmazdım ama rüyamda bir kadın tarafından bıçak ile kovalanıyordum. Rüya demekte saçma olur, kabustu gördüğüm. Erva da bunun üzerine elinde bıçak ile gelince kabusun hâlâ üzerimde kalan etkisi olsa gerek korkmuştum.

Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim.

Erva ile dağ evine taşınalı iki gün geçmişti. İlk gün evi temizlemiş ikinci gün ise temizleme işine devam etmiştik. Nihayetinde bittiğinde ikimizde odalarımıza dağılıp uyumuştuk ve büyük ihtimalle yarım gün uyumuşuzdur.

Ev üç odalıydı. Biri yatak odası diğeri çalışma odası fakat biz çalışma odasına önceden bir yatak hazırlamış ve bazı değişiklikler yaptırmıştık. Eskiden çalışma odası olan şimdi ise temizledikten sonra estetik bir hale getirdiğim odada ben kalıyordum. Diğerinde ise Erva. Geriye kalan oda da salondu. Mutfak ile beraber, amerikan tarzı bir oturma odası-mutfak birleşimiydi. Lavabo ve banyoyu ortak kullanıyorduk Erva ile.

Kurtlar ŞehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin