Her şeyin karman çorman olduğu ama o sevimli duyguların insanın içini kıpırdattığı ana geldik. Havalar hafiften ısınmaya başlamadığı için herkes bir sevgili arayışına girdi. Bense aklımı dört kişiye ayırdım. Eskiden benim olan ama artık asla benim olmayacak sikik eskisi, benim olabilir ama eskiden kendimi değersiz hissettirmiş bir orospu çocuğu, naz yapmaktan hoşlanan arkasından koşacağımı düşünen fakat anca avucunu yalayacak olan yalak ve benim süper kahramanım. Hayalimdeki erkeği düşüncelerimin arasından alıp simülasyon olarak kenara koysalar ancak bu kadar olur. Ne diyelim... Tabii ki o da benim olmayacak. Her anı değerlendiremeyen bir gariban olarak sadece arkadaşım olarak geçiniyorum.
Diğerleri ise hala benden bir ses soluk bekliyor. Bana yürüyenleri zaten terslemekten ciğerim solmuş halde. Neden bütün yüzsüz dal yarak insanlar beni bulur bunu da anlamış değilim. Sadece arkadaşlarım ve okuluma odaklanmak isterken nasıl oluyor da bu kadar erkek aklımda fink atıyor onun hakkında da ortaya daha bir teori atılmış değil. Kısacası yavşak olabilirim ama bunu kendime itiraf edemiyorum. Hem ben neden saat iki buçukta böyle bir şey yazma ihtiyacı duyuyorum. Cidden benim yazdıklarımı okuyanları ayakta alkışlayasım geliyor. Büyük sabır abi.
Her şeyi kenara bıraktım naz yapan çocukla aslında olabilir. Allah ağzını yüzünü güzel yapmış yapmasına da... Çok nadir bana karşı adım atıyor. Karşılaştığımız zaman da tanımamazlıktan geliyor. Tamam ben de belki biraz öyle yapmaktayım ama ben bir kızım. İlk adımı tabii ki erkek atacak. Oldu evlenme teklifini de ben yapıyım. Bu devirde az kaldı o da olacak... Yaparız aslında, olursa da şaşmam. Her şey bir kenara kimse de aşk hayatımda destek çıkmaz. O kadar başarısız denemem oldu ki artık acıyı içimde yaşamaya karar verdim. Hayır gözlerim yaşarmadı gözüme erkek kaçtı. Kendimi kaşar gibi hissetmem de işin ekstra dezavantaj larından biri. Zaten avantajı yok ki bu işin kardeşim! Hayır yani ne olacak allam eli yüzü düzgün kibar zengin bir bey efendi yollasan da ben de gelecek hayatımı garantilesem. Yazık yav bu kuluna da. Allah olsam bu yakarıştan sonra zaten ben bile bir başarısız posta koyarım.
Tek yapmam gereken yerinde ve kararında yavşayarak ama yürümeden çocuğu elde etmek. Kolları sıvadım. Kolay gelsin bana. İyi bok yemelere adım atıyorum. Tek desteğim yine benim. Ağlasam kendi saçımı okşayarak kendşme öğüt veririm. Yalnızlığın elli tonu adlı kitap da yazarım zaten ondan sonra. İşin kısası dua edin azıcık bana da düzene girsin hayatım. Size de anlatacak malzeme çıksın. Yoksa ben böyle bok bok yazılar yazarım sizler de sonunda bu tür saçmalıkları okumuş olursunuz. Hayatınızdan yaklaşık on dakikayı bir bok bile olmayacak şeye harcadığım için de utanmıyorum. Dua edenim yok ki olsun. Aslında dua etseniz de tutmaz. O kadar boka batmış durumdayım.
Feminizm duygularımı savunasım gelip erkek yok, ağlamak yok demek isterdim ama bu yalnızlık beni bir deri bir kemik bırakacak. Kalbim suyunu iyice çekti akıldan zaten. Yaptığım mantıklı seçimler beni de şaşırtmakta son zamanlarda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Dünyası
Teen FictionBir kızın ne kadar aptalca kararlar alabileceği ve bu kararların doğurduğu sonuçlara katlanması gerekirken etrafındaki piçlerin oyunlarına düşen zavallı bir kızın hikayesi. Benim hikayem... Sıradan bir hayatın garip kollarından bahsetmek gerekirs...