KALBİNİ ÇIKARACAK ANLARI SİLİP ATMAK İSTER MİSİN?
Lisede ilk dışarı çıktığım arkadaşlarım bana arkalarını döndükten sonra hiç beraber dışarı çıkmamıştık. Yine de Kütük Meme ile olan ilişkimi kesmediğimden onunla kendimi dışarı atabiliyordum.
Her şeye rağmen fakirlerin uygulamasında bir grup konuşması açıldı. Buluşmaya ben de dahil olmuştum. Ayrıca eski buzlar erimeye başlamıştı. Burnu Havada, Kütük Meme, İki Yüz ve ben beraberce bir şeyler atıştırabileceğimiz bir mekâna oturma kararı almıştık. Böylece geceye gözlerimi kapattım.
Uyandığımda bir telaş ile giyindim. Saat 12:00’de Kütük Meme ile aşağıda buluşup Burnu Havada ve İki Yüz’ü almaya gittik. Onları da peşimize takınca yemek yiyeceğimiz mekâna postalandık. Hem yemek yiyor hem de konuşuyorduk.
Etrafa bakınırken birini fark ettim. Bize doğru gelen tanıdık bir yüz.
“Hey! ‘Unutamamışım’… Nasılsın?”
Burnu Havada yüzüne yerleştirdiği ‘Tam anlamı ile yavşıyorum’ gülüşü dikkatimi çekmişti. Gelen kişiyi tanıyordum. Hem de çok iyi… Kendisini iki yıl boyunca sevmiştim. Hoşlanma olarak adlandırmaya utanacağım kadar çok sevmiştim onu. İlk resmi platonik aşkım bile denebilirdi. Tabi o zamanki boklu aklım ile bu oluyordu benim için. Sadece onu hala gördüğümde garip bir kusma hissi doluyordu içime.
“İşim bitti, ben de bir şeyler atıştırabilir diye buraya gelmiştim. Sen… Nasıl gidiyor?”
“İyi işte… Neler yapıyorsun?”
“Aynı şekilde… Betty Boop? Sen nasılsın?”
Evet, beni hala önemseyecek kadar zamanında beni sevdiğini biliyorum. Beni bir zamanlar o da sevmişti. Sadece resmi olarak platonik kalmıştım. Madalyonun diğer yüzü çok farklıydı.
“İdare eder… Seni buralarda görmeyeli çok olmuştu.”
“Mezuniyetten beri.”
“Mezuniyetten beri…”
Birkaç saniye sadece öyle bakıştık. Sonra elini kaldırıp sağa sola salladı.
“Neyse, benim gitmem gerek. Kendinize iyi bakın.”
Burnu Havada bizim konuşmamız süresince şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Unutamamışım vedalaşma kelimelerini söyledikten sonra yine ‘yavşama kıkırdaması’nı çıkardı.
“Görüşürüz!”
Ben ise sadece onların durumlarını izliyordum. Biliyordum, karşımda oturan bir zamanlar benim canımı acıtan kızdı. Onun eski sevgilisiydi. Burnu Havada bana baktı. Biliyordum, sormak istiyordu. ‘Siz hangi cehennemden tanışıyorsunuz?’ diye bağırmak istiyordu. Yine mi çalacaktım onun adamını?
Sadece arkamdan gelmiş olan eski aşkımın gidişini izliyordum. Burnu Havada’ya bakmıyordum ama ne yaptığını yine de görebiliyordum. Önüme yavaşça döndüm. Tam karşımda oturan iki meraklı göz beni süzdü. O bir şey demeden önce konuştum.
“Soracaksın, neden beni merak etti…”
“Evet…”
“Benim eskiden sevdiğim çocuktu.”
“Nasıl? Ne zaman?”
“Bir iki yıl önce.”
“Biz çıkmadan önce…”
“Evet, sanırım.”
“Sen onun benden önceki sevdiği kızsın o zaman.”
“Büyük ihtimal… Neyse konuyu kapatalım.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Dünyası
Teen FictionBir kızın ne kadar aptalca kararlar alabileceği ve bu kararların doğurduğu sonuçlara katlanması gerekirken etrafındaki piçlerin oyunlarına düşen zavallı bir kızın hikayesi. Benim hikayem... Sıradan bir hayatın garip kollarından bahsetmek gerekirs...