Aptalın Dünyası (Bölüm - 5)

37 2 0
                                    

NASIL HER ŞEY MAHVEDİLİR 

Yoğun ve tartışmalı günün teri daha üzerimde kurumadan devam ediyordu.

   Bütün gün boyu Kuş’tan kaçmaya çalıştım ama sonra tabi ki bir köşede karşılaştık.

“Betty Boop, konuşabilir miyiz?”

   Boğazımda ‘Yedik bir halt bakalım ne olacak?’ tükürüğü kalmıştı. Yavaşça onu yutarak konuştum.

“Tabi.”

   Kolumdan tutup beni klasik özel konuşma yerine götürdü.

“Ben… Sen biliyorsun zaten…”

   Ne yaptığını zannediyordu? Bu sadece işleri daha da zorlaştırır.

“Tamam olur.”

“Ne? Gerçekten?”

“Evet.”

   Gülümsedi ve bana sarıldı. Bu neydi şimdi. Evlenme teklifini kabul etmedim ya. ‘Hah aha… Kandın mı geri zekâlı sadece taşak geçtim.” Desem o sarılmayı nerene sokacaktın çok merak ediyorum.

   Diğer günler tozpembe geçti. Üşüdüğünde hırkasını veren, uyumak istediğimde orada bekleyen, başım ağrıdığında masaj yapan, bacaklarımı uzatmak istediğimde dizlerini gösteren ve daha birçok konforu sağlayan bir sevgilim olmuştu. Mutluydum ama fazla beraber ve vıcık vıcıktık. Aşkım, hayatım, hatta yeri geldiğinde bebeğim bile diyordu. Belki de sadece o dediği için bu kadar sırnaşık geliyordu. Kısacası, zamanla hevesimi almıştım ve artık sıkılmaya başlamıştım. Ayrıca Burnu Havada ve arkadaşlarının tavırları sıkmaya başlamıştı. Benden hoşlanan Hayvanımsı ile Ego’nun arkadaş olarak kaybı da içler acısı.

   Hayvanımsı çok geçmeden benden hoşlanma çizgisinden nefrete bir geçiş yapmıştı. Artık benden kaçıyor hatta gördüğü her şeyi aşağılıyordu. Kısacası sınıfın ‘İnek Kızı’ kontenjanını genişletmişlerdi. Ego ise beni tekrar kazanma çabasındaydı. Daha önce olmuş gibi.

   Okul yorgunluğunu atmak için klasik koltuğuma yerleştim. Salak Çocuk’un bana olan tavırları da değişmişti son günlerde. Numarasını telefona yazıp aradım. O tok sesi ile telefonu açtı.

“Alo?”

“Alo? Salak Çocuk iyi misin?”

“Evet, sen?”

“Ben de iyiyim. Yanında biri varsa gönderir misin? Özel konuşmamız gerek de.”

“Kimse yok. Anlatabilirsin.”

“Ben sadece son günlerde neden bana soğuk olduğunu soracaktım.”

“Sana soğuk değilim ki.”

“Emin misin? Beni gördüğünde neredeyse kaçacak duruma geldin.”

“Ya… Senin ile ilgisi yok…”

“Kimin ile ilgili o zaman?”

“Söyleyemem.”

“Neden? Ben senin en yakın arkadaşlarından değil miyim?”

“Ya… Kuş ile ilgili…”

“Ne?”

   Sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum.

“Bana söyledikleri yüzünden…”

“Sana ne dedi?”

“Senin ile olan yakınlığımızı kıskanmış.”

“Yani?”

“Senden uzak durmamı yoksa sonunun kötü olacağını belirtti.”

“Nasıl yapar ya?”

“Bunu kendisine sormalısın.”

“Salak Çocuk, bak… Lütfen onu dinleme. Ne dediğini bilmiyor. Ben onun ile konuşacağız ama artık bana bu tavırları yapmayacağına dair söz vermen gerek.”

“Tamam. İçin rahat olsun.”

“Tamam, peki. Görüşürüz.”

“Bay bay.”

   Telefonu kapattıktan sonra ellerimin sinirden titremesine rağmen sevgilimin numarasını tuşladım. Telefonu açarken keyifli bir ses ile konuşuyordu.

“Hey! Betty Boop. Aramana sevindim. Nasılsın?”

“Nasılım? Sinirliyim!”

“Neden? Ne oldu?”

“Nasıl bunu diyebilirsin? Nasıl yaparsın?”

“Ne yapmışım? Sakin ol bir.”

“Neyse ya… Bunu yarın yüz yüze konuşuruz. Aramam salaklıktı.”

“Hayır, şimdi anlatır mısın? Lütfen…”

“Hayır, yarın.”

“Şimdi, ben de kızgınım zaten.”

“İyi işte. Sakinleşiriz, öyle konuşuruz.”

“Anlat hadi.”

   Derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştım.

“Sen ne hakla Salak Çocuk’a ‘Betty Boop’tan uzak dur.’ Dersin?! Senin yüzünden onunla iki gündür küsüz!”

“Özür dilerim.”

“Benden değil. Ondan dileyeceksin!”

“Hayır, böyle bir şey yapamam.”

“Nasıl yapamazsın ya?”

“Bunu isteyeceksen benden ayrılabilirsin. İstemiyorsan ayrıl.”

“Tamam! Bitti!”

“Betty Boop? Emin misin? Kızgınken karar alma istersen.”

“Yok ya ben çok eminim.”

“Ama… Ben seni hala seviyorum.”

“Beni seven adama böyle demezdi.”

“Sinirden öyle dedim.”

“Sinirliyken kolayca buraya varabildiysen ayrılalım.”

“Hayır…”

“Neyse yarın konuşuruz bunu. İyi geceler.”

“Betty Boop…”

   Telefonu hızla yüzüne kapattım. Sinirden derin nefesler alıyordum fakat yüzümde kocaman bir gülümseme. Oh be! Üzerimden yük kalktı. Ne kadar rahatladım şu pislik heriften sonra. Sülük gibi… Üzerimden bir boku atmış olduğu mutluluk ile kendi kendime yeri geldiğinde kahkahalar atıyordum. Artık eski arkadaşlarım ile barışabilirdim. Hem Hayvanımsı ve Ego ile de arayı düzeltebilirdim. Ya da en azından ben öyle düşünüyordum…

Aptalın DünyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin