35. Bölüm

415 19 16
                                    

Y/N's POV

Kalbim deli gibi atıyordu. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Newt'ın sevgilim olmasına çok mutluyum.

"Elbette." dedim ve Newt'ı belinden tutup dudağından öptüm. Bütün sıcaklığını hissedebiliyordum. Arkadan Newt elini saçımda gezdiriyordu. Her bi dokunuşu da nazikti. Newt, kendini biraz geri çekti sonra geri yaklaşarak başını omzuma koydu.

"Seni seviyorum Y/N." dedi, sıcak nefesini tenimde hissetmeye başladım. Bütün vücudum gevşemiş gibiydi. Bende elimi onun saçına daldırdım. Saçının yumuşak olması elimde güzel his bırakıyordu. Janson'ın dediklerini unutmuştum bile. Newt ile birlikte sonsuza dek birlikte olmak istiyorum." Bende seni çok seviyorum Newt <3" dedim.

Bir süre daha o pozisyonda kaldıktan sonra Newt kendini geri çekti, anahtarlığı da elime verdi. "Ben biraz kanepede uzanacağım." dedi ve solumdaki uzun kanepeye oturdu bende yanındaki tek kişiliğe oturdum. Sonunda kısa süre olduğunu bilsem de rahatlamıştım. Başımı geri yaslayıp gözlerimi kapattım. Elimdeki ayıcıklı anahtarlığı da sımsıkı tutuyordum. Bi süre ikimizde konuşmamıştık.

Sessizliği bozmak istemesem de diğerlerinin de ne durumda olduğunu bilmek istiyorum. Acaba Sam ve Kazuma ne yapmış olabilir ki. İkiside samimi gözüken yüzleriyle herkesi kandırmışlar. Umarım Denver'daki herkes iyidir. "Newt, diğerleri de Canada'ya gelecekler mi?" diye sordum ona bakarak.

"Evet gelecekler de..." dedi ama söylerken ki sesinde normalle göre daha farklıydı. Gelecek olmalarını başta istemiyordum benim için herkes gelmesin diye sanırım onların amacı da İSYAN'ı durdurmak olduğundan birlikte bi plan kurmamız iyi olacaktı. "Kendi iradeleri ile değil." dedi cümleyi bitirerek. Kendi iradeleri değil derken İSYAN mı zorla getirecek. Kesin Kazuma söyledi yerleri çünkü ona Sam'in olduğu yeri söylemiştim. Nasıl böyle bi salaklık yapabildim. Willow'un labirentten sonra karşılaştığım evde İSYAN'ın kayacının yanına gitmek yerine Newt'ın yanında kalsaydım nasıl sonuçlanırdı. Öyle olsaydı Rachel ile karşılaşamazdım. Ama ilk baştan Canada'ya gelmemiş olurdum. Neden bir kişi yüzünden herkes zarar görmek zorunda, Newt'ın ayağının tekrar yaralanması da benim suçum oldu, Colorado da o kişilerin olayı bendim.

" Neden hepsi benden dolayı, neden mantıklı kararlar alamıyorum..." dedim sesim titremeye başlamıştı. Acınacak durumdayım. " Bacağının tekrar kırılması da benim yüzümden oldu."

Gözlerim o kadar sulanmıştı ki görüş açım kapanıyordu. Newt'ın kanepeden kalkıp eliyle omzuma dokunmasını bile zar zor hissediyorum. "Y/N, benim bacağımın durumu veya bu İSYAN meselesi de senin suçun olmuyor. Sen sadece zorla deneylere tabii tutuldun, İSYAN'la olan tek etkileşim." diye açıkladı sonra baş parmağıyla gözümdeki yaşı silmeye çalıştı ama hala göz yaşlarım akmaya devam ediyordu. Newt yanılıyordu, hiç bir şeyin benim suçum olmamasına imkan yoktu. "Gel, uyusan iyi olur yarın sabah beraber nasıl bir yol izleyeceğimizi konuşuruz. Tamam mı?" dedi Newt sonra yanağımdan öpüp kalkmama yardım etti. Evin içindeki odalardan birinin kapısı açıktı ve yatağın ucu gözüküyordu. Ayağa tam kalktığımda o tarafa doğru yürüdüm ve kendimi yorganın altına aldım Newt kapının dibinde duruyordu. "İyi geceler canım." dedi tebessüm ederek. Salona geri dönecekken "Newt, ben uyuyana kadar yanımda dursan olur mu?" dedim.

Newt, cevap vermeden önce biraz durakladı. "Tabii ki." dedi sonra yatağın yakınına gelerek. Bende rahat olsun diye biraz yana kaydım. İkimizde yerleşince gözlerimi kapatıp uyumaya odaklandım. Bütün vücudum ağırlaşmış gibi hissediyorum. Newt'ta eliyle saçlarımı okşuyordu. "İyi geceler." diye mırıldandım.

Teresa's POV
2 gün Öncesi

Newt ile acilen konuşmam lazım ama şu köpek sürekli dibindeydi. "Tamam geliyorum." dedi Newt. Koltuk değneklerini alarak odanın dışına doğru geldi. Liam'da odada Felix'i oyalıyordu. "Gel başka oda da konuşalım." dedim. Thomas ve Minho'nun, Newt ile kaldığı oda boştu oraya geçip kapıyı da arkamdan kapattım.

"Sende Lizzie gibi diğerlerinin yanına gitmem gerektiğini söyleyeceksen. Şimdi odadan çıkarım." dedi duygusuz bir yüz ifadesi ile. "Diyeceklerimin uzaktan yakından alakası yok." dedim. Kısa bir sessizlik ardından.

"Buradan gitmemiz gerekiyor olabilir." dedim ciddi tonda. Newt'ın da yüz ifadesi değişti. "Neden ki, bir olay mı olacak." diye sordu. Evet olacaktı o da Sam'den dolayı. Kesin bir şeyler planlıyor. Hazır yakınında fazla bağışık kişi olunca. Planlamaması mümkün değildi. Bide arkadaşı Kazuma ile duyduğum dedikodulara göre birkaç yıl önce, Güney Amerika'daki ünlü sağlık merkezine yardıma muhtaç iki kardeş gibi girmişler ve oradaki bağışık olan çocukları İSYAN'a götürmeyi başarmış, o sağlık kurumu İSYAN'dan yardım almayı reddedince gizliden bu yolu seçmişler.

"Şu turuncu saçlı Sam yüzünden. Buraya İSYAN'ın kayaçlarının gelme ihtimali var. Jeremy den emin değilim, hala İSYAN'dan emir alıp almadığı belli değil. " diye Newt'ın sorusunu cevapladım. "Hele bide Kazuma da burayı öğrenirse zor. O ikisi bir olunca sıkıntı."

"O kız bana da şüpheli geliyor ama bazı anılarımda onun yüzü gelip gidiyor. Hatırlaması zor." dedi Newt. Nerede karşılaşmışlardı acaba neyse çok üstünde durmayacağım ama şüphelendiğim bi durum vardı Newt'ın Isaac olma ihtimali olması, bahsedilenlerle çoğu şeyi karşılıyordu ama elle tutulur bi kanıt yoktu. Yo aslında vardı Isaac ile alakalı Labirent deneylerinde yer aldığını ve Yarı bağışık olduğunu söylemişlerdi. Sam, Isaac'i bulmakla görevliydi yani Newt(?), eğer Isaac değilse yine sıkıntı ama Isaac ise buradan hemen ayrılması iyi olacak. "Bunu diğerlerininde bilmesi lazım değil mi?" diye sordu Newt.

Bilmeleri lazım ama oradakilerin çoğunun bana olan güveni azaldı bunu söylersem inanmaları zor olur özellikle Sam de yanımızdayken. "Söylemek gerek ama ne kadarı bana inanır bilmiyorum. Kimse kendi görmediği şeyi kabul etmez. Bide Minho aşk oku ile vurulmuş ne kadar  kabul etmese de. Minho da senin Y/N'e baktığın gibi Sam'e bakıyordu." dedim son cümlede sırıtarak Newt'a baktım. Newt gözlerini devirmekle yetindi. Sonra konuşmadan önce bekledi.

"Sen demedin İSYAN zorla yaptırdı yoksa hepimiz ölecektik diye." dedi en sonunda.

"Öyle oldu da. Herkesin bana tam güvendiğine emin misin? Sen bile şüphe ettin, Y/N ve seninle o evde tekrar karşılaşınca. Hatalı isem hatalı de." dedim.

"Hatalı değilsin." diye karşılık verip yere doğru baktı. "Bi şekilde bir yol bulmak lazım." diye ekledi sonra yüzüme tekrar bakarak.

"Evet hemde hemen. Özellikle senin Isaac olman Sam'in amacına yaklaşmış olmasını sağlıyor." dedim. Newt'ın yüz ifadesi şok olmuş bir şekildeydi.

"Dur bir saniye, ilk benim Isaac olduğumu nereden biliyorsun? ve Şimdi ne halt yiyeceğim burada beni yakalamak isteyen İSYAN üyesi var." dedi. Cevap vermek için doğru kelimeleri düşündüm.

"Aslında tahmin etmesi pek zor değildi. Neyse aklımda bi fikir var Y/N'i Canada'ya pufflatan silahı senin üzerinde kullanıp Canada'ya gidecek şekilde ayarlarsak zaman kazanmış olursun. Hem Y/N'e de yaklaşmış olursun." dememin ardından kapı tıklatıldı.

"Kimsin?" diye seslendi Newt.

"Benim Liam." diye karşılık geldi. Sonra kapıya uzanıp içeri girmesi için kapıyı açtım. Girdiği gibi kapıyı kapattı.

"Konuşmanızı böldüğüm için kusura bakmayın ama Y/N ile alakalı bir şey söylemem lazım." dedi ciddi bir tonda.

"Liam, ne oldu söylesene." dedim Newt ile aynı anda.

"Y/N'in Transvicer ile vurulmasının sebebi, Sam'di. Y/N kılık değiştirerek girmişti ama sonra deşifre oldu. O olay olmadan önce Sam'i Trina ile konuşurken duymuştum. Bide çantasından peruk çıkarmıştı. Farklı renkte olmasından dolayı Trina'ya kolaylıkla Y/N kim olduğunu bilmesini sağladı." dedi yüksek olmayan bir sesle. Bunu yapmış olamaz, Sonya'ya da yazık oldu bütün gün kendini suçlamıştı.

"Gerçekten emin misin?" diye sordu Newt.

"Evet." diye başıyla onayladı Liam.

Newt ile Hayal et/ Son İsyan'dan SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin