2. Bölüm

1.7K 68 13
                                    

Y/N's POV
Newt'ın uyuduğunu farkettim yavaşça koltuğa bıraktım. Bu onun suçu değildi. Uzun zaman sonra tekrar birine güvenebileceğimi sanmıyordum. İsyanın yaptıklarından sonra zordu. Sonra evde bulduğum tableti aldım. Şifresi vardı iki üç şifre denedim ama işe yaramadı en sonunda vazgeçtim. Yatmak için diğer koltuğa geçtim ve uykuya daldım.

Ava Paige sesini duymaya başladım "Bağışık değilsin ama çok özelsin."diyordu. Sonra başka bir doktor gelip " Dr. Paige istediğiniz sonuçları elde edebilmek için birkaç ilaç enjekte etmeliyiz ama ölme ihtimali var. En azından kendini toparlaması gerek enerjisi olmadığı sürece ölme ihtimali daha yükseliyor."diyordu. "Kaybedecek zamanımız yok hemen yapmalıyız."Dr.Paige'in dediğini duydum. Hayır tekrar olmaz, Beni bırakın diye bağırmak istedim ama ağzımdan kelimeler çıkmıyordu. Tam ilacı enjekte ettiler boynumda sızıyı hisseder gibi oldum ki hemen uykudan kalktım.

O kadar gerçekçiydiki bir an gerçekten beni buldular zannettim o an o kadar hızlı nefes alıp verdim ki çiğerlerim dışarı çıkacakmış gibi hissediyordum. Yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. " Gerçek değildi hiç biri gerçek değil." diye tekrarlayıp durdum. Ne kadar yüksek sesle söylediğimi bilmiyorum ama büyük bir olasılıkla Newt'ı da uyandırmış olabilirdim. Bir süre aynada kendime baktım Newt'ın geldiğini bir süre farketmemiştim. "Uyandırdıysam özür dilerim." dedim dönüp ona baktım ilk gördüğümden daha iyi durumdaydı. " Yok uyandırmadın su içmek için kalkmıştım sesini duydum." dedi. "Kötü bir şey olmadı değil mi?" diye devam etti. "Bir şey olmadı sadece düşünüyordum." dedim. "Belki ben yardım edebilirim, bir şey varsa söyleyebilirsin, dinlerim." dedi yumuşak sesiyle. Sesi grip olunca nasıl kesik kesik çıkar onun gibi çıkıyordu. "O zaman tam diyememiştim yardım ettiğin için teşekkür ederim."diyerek ekledi. "Rica ederim, yardım edebildiğime sevindim. Labirenten sonra birine güvenebileceğimi düşünmüyordum."dedim. Gözlerimi onunkilerden ayırmadan.

Newt's POV
Labirent dediğini duydum belki de Aris ve Sonya'nın olduğu labirenttedir. " Senide mi Labirente attılar." dedim. " Evet. Aynı Labirentte olsaydık farkederdim."diye karşılık verdi. " O zaman Aris, Sonya ve Harriet'i de tanıyor olmalısın." dedim. "Evet tanıyorum yakın arkadaşlarım ama Labirenten sonra üçünüde görmedim. Zaten Labirentten çıktıktan sonra İsyanın vücuduma yapmadığı test kalmadı tabi Işıla yakalanmıştım o yüzden en başlarda çok daha fazla test yapıyorlardı." dedi. Böyle dediğinde şaşırdım eğer önceden Işıla bulaştıysa şuana kadar etkisini göstermesi gerekirdi. "Nasıl yani sana bulaşmışmıydı o zaman Işıla karşı ilaç mı vardı ve bunu sakladılar." diye söyledim. "Tam ilaç denemez, Labirenten çıktığımda başta kimse farketmemiştim otobüsten indiğimde delilerden bir tanesi bacağımı ısırmış. Binaya girdiğimizde fenalaşmaya başladım hemen beni odaya aldılar birkaç ilaç enjekte ettiler ölücem sanmıştım sonra virüsün yayılmasını engellemek lazerle virüsü yaktılar bu işlemi yaparlarken kemiğimide yaktılar. Bacağımda kalıcı bir kırık oluştu sonrasında." dedi. Gözleri sanki yeniden olacakmış gibi bir düşünce vardı. Farkettim iyi hissettireceğini düşünerek sarıldım. Onun topalladığını farketmemişim bile. Benim gibi bir geçmişi yoktu en azından. Bir süre öyle birbirimize sarılı bir şekilde kaldık sonra ayrıldık. "Daha iyi misin?" diye sordum. Evet anlamında başını salladı. "Keşke bunu neden yaptıklarını anlasam sürekli beni yanlarında tutup duruyorlardı özellikle de Janson diye birisi sürekli yanımda duruyordu o da Işıla bulaşmıştı diye hatırlıyorum. Böyle konuştuğum için canını sıkmıyorum değil mi?" dedi. " Hayır, Janson'nın yanında durması garip geldi sadece." dedim. Y/N, " Bende keşke bilsem ama yanımda durduğunda virüsün etkisi sanki yokmuş gibi ama bu imkansız." dedi. Böyle deyince, benim yanımda durduğundan beri virüsün verdiği ağrı azalmaya başladı, dediği imkansız değildi. " Bende işe yaradı sen yanımda durduğundan beri başımdaki ağrı azalmaya başladı, senin sayende iyi durumdayım." dedim. "Yine ağrım var ama katlanabilirim." diye ekledim.

Y/N's POV
Newt'ın son dediklerini duyunca haklıydı onunla durduğumdan beri gittikçe daha iyi duruma geliyordu. Bunu düşünmek iyi hissettirdi. " Arkadaşım Tommy ile beraberken şuan olduğumdan çok daha kötüydüm."dedi. "Thomas mı?" dedim bir an. "Tanıyor musun?" diye sordu. "Yok tanımıyorum sadece isyanın binasında Teresa diye bir arkadaşım var, dediğinde duydum." dedim. " Teresa'yı tanıyorum tabi yaptıklarından sonra arkadaş demek mümkün mü bilmiyorum." dedi. 
Aniden dışardan silah sesleri gelmeye başladı. Korkudan Newt'ın üstüne oturduğumu farketmedim. Hemen ayağa kalkıp camdan dışarı baktım. Dışarda İsyanın askerleri vardı. " Neden hala peşimdeler." diye sordum kendi kendime. Sonra başkaları askerlere sıkmaya başladı büyük  olasılıkla patlamaların sebebi de onlardı, bir an rahatladım. Koltuğa geçecekken   Newt'ın ayağına takıldım, ikimiz beraber yere kapaklandık. Newt'ın üstüne düşmüştüm, garip hissettim bir süre o durumda kaldık. İçimden öpmek geliyordu bu düşünce geldiği gibi gitti, kendime gelip üstünden kalktım. Daha yeni tanıştık bu kadar hızlı olmaz dedim kendime. "Özür dilerim iyi misin Newt?" dedim. "İyiyim, biraz garipti." dedi. "Biraz öyle oldu." "Yarın çıkmamız gerekir alevler eve yaklaşırsa çıkamayabiliriz." dedim. Newt'a baktım " Bencede." dedi. Bir anda kapı çalmaya başladı, kapıya yaklaştım içeriye girmek için izin istiyordu. Sesi bir yerden tanıdık geliyordu. Newt'ın "Teresa." dediğini duydum ve kapıyı açtı. Teresa Newt'ı görünce şaşırmıştı. " Sen nasıl yaşıyorsun?" dedi Teresa.

Newt's POV
Teresa'yı gördüğüme sevinmeli miydim sevinmemeliydim. " İyi olmana sevindim." dedi Y/N. " Newt biliyorum bana sinirlisin yapmam gerekiyordu özür dilerim Thomas..." Teresa derken sözünü kestim. "Thomas'a bir şey mi oldu söyle." dedim biraz ses tonumu yükselterek. " O iyi durumda, Minho, Brenda ve diğerleride." dedi Teresa. " Daha güvenli bir yer bulmaya gittiler burdan uzağa." diye devam etti. "Daha güvenli bir yer mi tek burası ayaktaydı artık değil tabi." Y/N dedi. Doğru söylüyordu burdan başka bir yer ayakta değildi şimdiye kadar. "Doğruyu mu söylüyorsun?" dedim "Burdan başka bir yer yok, buranın dışarısı delilerle dolu, arkadaşlarımızı bulmaya kalksak giderken daha da kötüleşebilirim ya da Y/N'de bulaşabilir. Arkadaşlarımla beraber olmak istemez miyim sence? "diye devam ettim elimi Teresa'nın yanındaki duvara vurarak. Sinirimi kontrol altına alamadım hemen farkına vararak geri çekildim. " Özür dilerim, istemeden oldu." dedim. "Biliyorum, ikinizde bağışık değilseniz nasıl bu durumdasın."dedi Teresa. "Bende bu durumu çözmeye çalışıyorum, Newt yanımda durduğundan beri daha iyi duruma geliyor." Y/N dedi. Teresa "Janson'nın sürekli yanında durmasına şaşırmamalıydım." dedi. "Belki kıymıklama işleminde yan etki yapmış olabilir ya da implantın verdiği bir etki." diye ekledi üstüne. Kıymıklama kelimesi birden tanıdık geldi. Labirentte girmeden önce yapmışlardı anılarımızın hepsi yok etmişlerdi. " Kıymıklama ile alakası yoktur hafızamızı silen işlem bence yan etki yapmaz." dedim. Teresa'nın da Y/N'in de bana baktıklarını gördüm. "Haklı olabilirsin, bunu nasıl hatırladın?" dedi Teresa. "Bende bilmiyorum aklıma geldi." dedim.

Newt ile Hayal et/ Son İsyan'dan SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin