Ageplay Bill

17.bölüm

"Aç ağzını bebeğim."
Ağzını açtıktan sonra kaşığı ağzına soktum.
Son üç gündür -yani onu rahatlattığımdan beri- son derece durgundu. Az konuşuyor, bana karşı çıkmıyor ve çoğu zaman tepki göstermiyordu.
"Karnın doydu mu?"
Kafasını salladığında kollarından çekerek mama sandalyesinden çıkarttım ve kucakladım. Kafasını yorgunca omzuma koyduğunda dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Uykun mu geldi güzelim?"
Kafasını salladıktan sonra gözünü ovuşturdu.
"Daha yeni uyanmıştın. Bir şey yapmak istemiyor musun?"
"Hayır."

Odama yavaş yavaş yürürken boynunu öptüm.
"Alyssa bir sorun mu var? Bana anlatmak ister misin?"
Alyssa dudaklarını birbirine bastırarak kafasını kaldırdı.
"Bilmiyorum. Üzgün ve boşluktaymış gibi hissediyorum."
Yanağını okşadıktan sonra empati kurmaya çalıştım.
"Bu buraya geldiğinden beri var mı?"
Odama girip Alyssa'yı yatağa bıraktım.
"Tabiki garip ve mutsuz hissediyordum ama böyle değildi. Bu daha garip. "
"Nasıl? Tarif eder misin?"
"Eksik gibi. Anlatamam ya da tarif edemem."

Gözlerini kapatarak arkasını döndüğünde üstünü örttüm.
"İyi geceler bebeğim."

☆☆☆

"Üzgün ve boşlukta hissettiğini söyledi."
"Tam olarak ne zamandan beri?"
"Üç gündür."
"Üç gün önce herhangi farklı bir şey oldu mu?"
"Daha önce hiç cinsel deneyimi olmamıştı. Üç gün önce oldu."
"İsteksiz miydi?"
"Pek sayılmaz."
"Bu durum aslında insanlarda çok sık görülen bir durum. Seksten sonra boşlukta hissetmek ve üzgün olmak. Üç gün sürmesi biraz garip açıkçası. Normalde birkaç dakika ile birkaç saat arasında değişiyor. İlişkiniz belirsiz bir ilişki mi?"
"Evet. Tanışalı çok olmadı."
"Anlıyorum. Peki seks esnasında sadece o mu boşaldı?"
"Evet."
"Bunlar bu durumun başlıca sebepleri. Oturmamış bir ilişki, sizin kendinizi tatmin etmemeniz, daha önce yaşanan herhangi bir cinsel travma..."
"Peki bunu nasıl aşacağız?"
"Onunla konuşmak en iyi yoldur. Konuşturun. Anlattırın. Onun düşüncelerini öğrenin. Onu anladığınızı belirtin ve hissettirin."

☆☆☆

"Babacık?"
Hızla arkamı dönüp Alyssa'ya ilerledim.
"Günaydın güzelim. İyi uyudun mu?"
Kafasını salladıktan sonra kucaklayıp çok kez öptüm yüzünü.
Ayağının altına yapışmış gül yapraklarını yere attıktan sonra Alyssa'yı masaya oturttum. Ocağa ilerleyip tencerenin altını kapattım.
"Acıktın mı bebeğim?"
"Hayır."
"Ama bugün mama yemeyeceksin."
Kaşlarını kaldırdığında gülümsedim.
"Öyle mi?"
"Evet. Güzel bir yemek pişirdim. "

Yutkunup kafasını başka yöne çevirdiğinde derin bir nefes aldım.
Belki sadece o olayla alakalı değildir. Arka arkaya çok fazla şey yaşamasının da etkisi vardır. Her ne kadar yüzde doksanı benim yüzümden olsa da...

Tabak çıkartıp pişirdiğim yemekten koydum ve yanına ilerledim. Çatala aldığım parçaya çokça üfledim.
"Aç bakalım."
Yemeği yedikten sonra gözlerime baktı.
Sertçe yutkundu.
"Bir şey mi oldu babacık?"
"Hayır güzelim. Beğenmedin mi?"
"Bakışların..."
Tabağı masaya bırakıp masadaki peçeteyi aldım ve ellerimi kuruladım.
"Ne olmuş bakışlarıma?"
"Önceden çok sertti."
"Artık yumuşak mı?"
"Hı hı... "
"Bakışlarımdan korkuyor muydun?"
Gözlerini kaçırdığında çenesini tuttum.
"Sana zarar vermeyeceğim. İstediğin gibi konuşabilirsin."
"Önceden her an ceza verecekmiş gibi bakıyordun."

"Cezalardan çok mu korkuyordun?"
"Evet."
Omuzlarından tutarak kafasını göğsüme bastırdım.
"Özür dilerim. Bir daha ceza vermeyeceğim."
Çok kötü bir şey yapmazsa ceza vermeyeceğim.

Kafasını göğsümden uzaklaştırdı.
"Bu evi sevmiyorum."
"Taşınabilir-"
"Eski hayatımı özlüyorum."
Sertçe yutkunup omzunu bıraktım. Ellerimi masaya koyup derin nefesler aldım.

Elini koluma koyduğunda gözlerine baktım. Korkuyla geri çekildi.
"Özür dilerim. Sen konuşabilirsin deyince... Lütfen, ceza verme."
Gözlerimi yumduğumda daha da panikledi. Hızla yanaklarını kavradım.

"Seni seviyorum Alyssa. Götümü kurtarınca eski hayatına dönmen için çabalayacağım."