37"

471 24 6
                                    

Ankara'ya iyice yaklaşıp 4. Tesiste durduk.

"hadi güzelim in arabadan"

Arabadan inip derin Bi nefes aldım. Kaan yanıma yaklaşıp elini belime koydu ve restoranta doğru ilerledi,

İçeri girdiğimizde kasaya ilerleyip ikimize çorba aldı parasını ödedikten sonra Bi masaya geçip yanıma oturdu.

Çorbayı kaşığa doldurup üfleyerek ağzıma yaklaştırdığında başımı çevirdim.

"bilge yapma yola çıktığımızda beri hiç bişey yemedin bunun için götürmedim seni pişman etme nolur beni"

"yemicem"

"hele şükür yaa 5 saattir ilk konuşman sesine hasret kaldım."

"Kaan ben evlatlıkmıymışım" dedim gözümden Bi damla yaş akarken.

"evlatlık değilsin yavrum sadece...."

"devam et sadece?"

"annen ve baban trafik kazası geçirmişler sen daha 2 yaşındayken"

"evet babamın öldüğü o kaza biliyorum"

"sadece baban değil, annende ölmüş"

Sessizce düşünmeye başladım annem öldüyse bu kim? Ben neden başka birisinin hayatını yaşıyorum? "

" bu kadın hatun özen o sırada sizin kaza yaptığınız yolda giderken yardım amaçlı durmuş ve ambulansı aramış. Arabadan sen ağlayınca seni almış kendi arabasına koymuş annenin çantasınıda almış annenle babamı orda bırakıp seninle beraber kendi evine gitmiş. Senin tedavini yaptırmış sana yeni Bi kimlik çıkartmış annenin çantasından kimlik falan çıkmış annenin ismi... Bilge'ymiş  o yüzden senin ismini bilge koymuş yeni kimliğinde. Annen bekar Bi kızmış seni bulduğunda 25 yaşındaymış annen hâla kız bilge hiç evliliği olmamış annenle babanı çok araştırmış ama o kazada ikisinde ölmüş. "

Duyduklarımla ağlamam hıçkırıklara büründü.

Peki Kaan nereden biliyordu bunları.

" sen.. " diyebildim sadece devamı gelmedi.

" ben bundan iki yıl önce sizin o yan komşunuz mevlüt yaşarı takip ettirtmiştim.
Adamları benimle görüntülü konuşurken seni gördüm onları gönderip ben mevlütü bıraktım seni takip etmeye başladım.
Bir yıl boyunca araştırdım seni. Herşeyini öğrendiğim zaman annene gittim. Senin bunları öğrenmen gerektiğini söyledim.
Annen çok yalvardı söyleme diye ' ne istersen yaparım' dedi bende seni istedim. Kabul etti, etmek zorunda kaldı. Ben... Sana aşık olmuştum ve yapmak zorundaydım her gördüğümde seni sanki yanına gelip konuşcakmışım gibi üstümü başımı düzeltip seninle nasıl konuşacağımı ne konuşacağımı ayarlıyordum. "

Onunda gözünden yaş akarken hayretle dinledim.

Bir Aşk ne kadar ileriye götüre bilirse o kadar ileriye gitmişti Kaan.

Aşkı uğruna mı olmuştu bunlar?

" sen bana aşıksın diyemi yaşıyorum bunları? "

" ben sana aşık olmasaydım herşeyi kaybettiğin o gün şu an yaslandığın ağladığın omuz olmayacaktı."

"bu omuz olmasaydı Herşeyini kaybetmeme gerekte kalmazdı"

"kandırılmaya devam edecektin ilerde birisiyle evlenirken sorun çıkıcaktı belki düğün günü yaşayacaktır bunları"

"alıkoyulmak yerine öyle olmayı tercih ederdim."

"çok mu zor bilge! Bi kere sevmeye çalışsan, denesen seviceksin belki biraz hoşlanma olucak, Bi bırak zamana bırak yalvarırım bilge."

"Kaan toparlayamam ben"

"toparlicam seni biz olucaz biz toparlancaz, bizim hayatımız bundan sonra başlicak.. Sen ve ben. Benim hayatım çok mu iyi ben annemi tanımıyorum amına koyim ya yok kadın dünyada, babamın tek işi şu siktiğimin mafyacılık oyunu. Benim hayatım senden sonra düzene girdi. Eskiden altımdaki kız sayısını bilmiyordum. Şu iki yıldır takıldım kaldım sana..."

Ne demem gerekiyor şu an?
Ne yaparsan ikimizinde mutlu eder?
Kaçıp kendimi mutlu eden Bi hayat kursam?
Kaçsam nereye gideceğim ki?
Hem ona ne olacak...

" hadi güzelim ye şunu gidelim artık Bi saatlik yolumuz kaldı."

Kaanın ağzıma zorla verdiği çorbayı bitirdim, oda yediğinde kalkıp çıkışa ilerledik.

"Kaan ben tuvalete gitsem"

"tamam güzelim gel" diyerek elimi hiç bırakmadan tuvalete doğru ilerledik girişteki adama ücreti verdi ve kapıda beklemeye başladı.

Kaçıcakmıyım?
İçeri girip elimi yüzümü yıkadım. Kıpkırmızı olmuş gözlerim sayesinde baya dikkat çekiyordum. Saçlarımı düzeltip üzerimi düzelttim. Yüzüme tekrar su tutup aynada kendime gülümsedim.

"düzelicez bilge... Düzelicez."

Kapının önündeki elektrikli peçetelikten peçete alıp yüzümü kuruttum. Kaçmak istesem de çıkışı yok ki buranın. hem onu bırakamam,

Çıkıp Kaanın yanına gittim. Rahatlamış gibi nefes verip gülümsedi bana gözlerim tekrar dolarken bende ona gülümsedim gittikçe yaklaşınca kendiminde haberi olmadan ellerimi boynuna doladım.
Biraz durduktan sonra hemen belimi sardı ve alnıma öpücük kondurdu.

Başımı omzuna yaslayıp sessizce süzülen göz yaşlarımı akıttım. Elini belimden çekmeden fısıldadı kulağıma.

"hadi gülüm gidelim" dedi başımı sallayıp yüzümü sildim elime.

Çıkışın ön tarafında duran oyuncaklara baktım Kaan elini maymuna uzatıp bana gösterdi.

"bu sana benziyor" dedi gülerek. Ona göz devirip,

"buda aynı sana benziyo hatta benzemeyi bırak sensin zaten"
Dedim eşeği göstererek.

"Allah Allah öylemiyim? "

"hıhıı"
Yan taraftaki kaplanı gösterip konuştu "yataktada böyle deme?"

Gözlerimi ondan çekip arabaya baktım.

"gitmiyomuyuz hadi."

"hemen değiştir konuyu" dedi gülerek ve arabaya ilerledik.

Arabaya binip yola koyulduk  kafamı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapattım.
Umarım hayatım dahada kötüleşmez, yeterince dibe battım.




**


MAFYANIN SEVDİĞİ 2'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin