Dark Paradise || Namjin

Öpmek İstediğin Kişi

"Appa?"

Seokjin yüzüne vuran güneşi umursamadan kızını cevapladı.

"Efendim bebeğim?"

"Nereye gidiyoruz?"

"Yarın tekrar işe başlayacağım. Bu yüzden gidip selam vermemiz iyi olur diye düşündüm. Sıkıldın mı?" Kafasını çevirip yanında pıtı pıtı yürüyen kızına baktı. Narea kafasını iki yana salladı.

"Sonra da istediğin yere gideriz."

"Appa, öpmek istediğin biri var mı?"

Seokjin çok fazla şaşırmıştı. Gözlerini büyüterek kızına döndü. O asla böyle şeyler sormazdı. Nerden aklına gelmişti durduk yere.

"Ne! Narea, ne diyorsun?"

"Yok mu? Hoşlandığın biri?"

"Bu da nerden çıktı?" Dedi Seokjin yürümeyi durdurarak. Elini tutan kızı da otomatik olarak onunla durmuştu.

"Büyükannem sevdiğimiz insanları öpmemiz gerektiğini söylüyor."

Annesinin neden bu kadar saçma konuştuğunu anlamamıştı Seokjin. Narea'nın aklına böyle şeyler sokması hoşuna gitmiyordu. İç çekerek kızı kucağına aldı ve yürümeye devam etti.

"Tamam öyleyse, beni öpebilirsin. Ya da ben seni öpebilirim." Kızının minik burnuna bir öpücük kondurdu. Narea sessizce ona sarılmıştı. Seokjin şimdilik konunun kapanmasına sevinmişti. Okula girmek için, karşıdan karşıya geçti.

Seokjin elinde ki karton poşeti hademe görevlisine uzattığında, yaşlı adam hızla kafasını salladı. "Özür hediyeni kabul edemem."

Seokjin hüsranla kolunu indirdi. "Ama neden?"

"Benden özür dilemene gerek yok biliyorsun değil mi evlat?"

Seokjin bir şey demedi. Her zaman ki gibi bakışları yerde dolandı.

"Sana söyledim. Benim karım da bir omega. Kızgınlıklar doğal, biyolojik bir olay. Bastırıcıların bazı yan etkileri var. Bu yüzden insanlar seni incitebilirler." Seokjin bakışlarını yerden kaldırdı. Yaşlı adamın gözleri, anlayış doluydu. Seokjin böyle insanlarla karşılaşmayı ne kadar uzun süre olduğunu düşünürken buldu kendini.

"Yoksa, omega olduğun için mi özür diliyorsun?"

"Ben..."

"Sana ya da karıma hiç acınası gözle bakmadım evlat. Lütfen sende kendine bu gözle bakma."

Seokjin bir şey diyemedi. Ağzından kelimeler çıkmıyordu.

Yaşlı hademe, elinden karton poşeti aldı. "Narea, buzdolabından bir tane meyve suyu alıp gelebilirsin. Appanın getirdiği atıştırmalıkları yiyelim."

Narea ve Seokjin, yaşlı hademe ile bir şeyler atıştırmışlar, ardından da okuldan çıkmak için yola koyulmuşlardı. Narea her zaman ki gibi appasının elini tutmuş, devasa büyüklükte ki okulu inceliyordu.