❦
"Ya bu kapıdan çıkar ölüme gidersin.Ya da bu kağıdı imzalayıp hayatının geri kalanını garanti edersin.Seçim senin."
"Hayır istemiyorum evlenmek falan."dedim bağırarak.
"Bende bu teklifi yaparken bayılmıyorum."dedi oda sesini yükselterek.
Kapı çalınmasıyla Ateş yerinden hızlıca kalkıp kapıya doğru yöneldi.Ben hâlâ asla teklifini kabul etmeyeceğimi onuda vazgeçirmek için kuracağım cümleyi düşünüyordum.
Gelen sesi tanımamla vücudum buz kesti.
"Küçük kızıma sahip çıktığınız için teşekkürler Ateş Bey ama alabilirmiyim artık,yemek saati geçiyorda."
Utanmadan dalga geçiyordu birde.Yaşadıklarım aklıma gelince nefes alışlarım hızlandı.Haklıydı lanet olsunki haklıydı öldürürdü o beni.
Aceleyle masada duran kalemi elime alıp kağıdın alt köşesine imzamı attım.
Kendimi toparlayıp kapıya doğru yürüdüm.
Ateş bir eliyle kapıyı tutmuş onunla konuşuyordu.Murat'da yanında onu kolluyordu.Hiç duraksamadan Ateş'in arkasına geçip elimi onun eline kenetledim.
Yaptığım hareketi hem Ateş'in cevabımı anlaması için hemde üvey piçin artık kimin yanında olduğumu öğrenip bana zarar vermemesi için yaptım.
Elini tutmamla anlıkta olsa irkilmişti.Beklemiyordu belkide.
Gözlerimin içine bir süre bakıp kararımı sorguladıktan sonra cevabını alıp konuşmaya devam etti.Yediği dayaklar yüzünden yüzü yara bere içerisindeydi ve hâlâ arsızca sırıtıyordu.
Daha fazla yüzüne bakmak istemedim midem bulanıyordu her baktığımda.Tam arkamı dönüp gidecekken,Ateş kenetlenmiş elimi sıkıp gitmeme izin vermedi.
"Tanıştırayım Karan Bey yakında müstakbel karım Eliz Akdoğan."
Başıyla Murat'a işaret yapıp tekrar Karan'a döndü.
Murat içeriye gidip geldiğinde demin imzaladığım kağıdı Karan'a uzattı.Onun o anki suratı görülmeye değerdi.
Şok olmuş bir ifade vardı suratında.Yüzünü kağıttan kaldırdığında gözümün içine baktı.
"Nasıl yapars..."elini yumruk yapıp üstüme doğru yürümeye başladığında Ateş'in önüme geçmesiyle olduğu yerde kaldı.
"Benim sevgilime...Ne hakla el kaldırmaya cüret ediyorsun."
Hemen kendini toparlayıp yalvarmaya başladı Ateş'e.
Hala kim olduğunu anlatmamıştı.Neden herkes ondan ölesiye korkuyordu.
"Kusura bakmayın Ateş Bey anlık şeyle... Üzgünüm.Nolur affedin"sesi varla yok arasında duyuluyordu bile.
Benim bildiğim Karan tek bir söze kedi olacak adam değildi.Ne vardı o pis zihninin içinde.Şuanda sadece Ateş'e oynuyordu.
"Birdaha bu kapıyı çalmayacaksın."
Utanmasa birde ağlayacaktı bana el kaldırdığı için.
"Asla.Çalmam."dedi kesik kesik.
Kapıyı Karan'ın yüzüne kapatınca elimi çektim hemen Ateş'in elinden.
Yüzüme bakıp sırıtarak içeriye geçti.Ayakta durmak için kendimi fazlasıyla zorlamıştım yerime geçip oturdum.Oda karşıma geçip oturdu.
Teklifini zorla kabul etmiştim ama bundan sonra ne olacaktı.
"Ne olacak şimdi."
"Burda kalacaksın artık.Evin burası.Odan eşyaların herşeyin burda olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz
General FictionBu sefer belindeki kemerini çıkarmaya başladı.Başımı iki yana sallayıp yalvaran gözlerle ona bakıyordum kıpkırmızı olmuştu gözlerim. -"Dur...yapma." Kemerini eline alıp çenemde gezdirdi ucunu.Yüzümü ona dönmedim. -"Yalvar."dedi bağırarak. ... "Tek k...