❦"Konuş benimle.Kapanma odana.Sevmek zorunda değilsin hatta senin gözünde iğrenç biri de olabilirim ama biz bir karar verdik.İntikam için bir oyun oynuyoruz.Biz birbirimize düşman olmayalım." dedi yüzündeki tüm masumiyetiyle. "Affet beni en baştan başlayalım." "Böyle olmamalıydı." dedi kahve gözlerini kapatıp.
Durdum.Yüzündeki ciddiyete baktım.
"Haklısın." diye mırıldandım dudaklarımın arasından.
İkimizinde amacı aynıydı.İntikam almak istiyorduk ikimizde.
"Seni affediyorum ama her canın istediğinde bana bağıramazsın." dedim kaşlarımı çatarak. "Bunuda unutma." diye ekledim sertçe.
Tutmuş olduğunu anladığım nefesini verdi rahatlamış bir şekilde.İkimizde gitmek isteyeceğimi sanıyorduk.Ama gitmemiştim.Onun için değil,başından beri yanlış bilinen hikâyeyi düzeltmek içindi kalmayı seçmem.
"Hava alacağım biraz gelmek istermisin."
Konudan uzaklaşmaya çalıştığını anlamıştımki fazla üstünde durmadım.Beni bu çıkmaz karanlıktan biraz olsun aydınlatacak bir havaya ihtiyacım olduğu kesindi.
"Üç gündür içim şişti zaten o odada durmaktan.Hayır tarzımda değil.Üç gecede üç kez sevişmiştim şimdiye."
İlk başlarda yukarı kıvrılan dudakları son sözlerimle keskin bir hâl aldı.
Boğazını temizlermiş gibi yaptı. "O kadar rahatmıydın sen o evde." Söylemekle söylememek arasında bir süre kalmış olsada söylemeye kara verdi.
Rahat mı? Ben o evde yaşamıyordumki hatta bazen sırf onun yanına gitmeyeyim diye klüpte tanıştığım sıradan insanların evinde kalıyordum.Tabi bazı şartlarla.
Onun ise hiç haberi yoktu olanlardan.O zamanlar çok güvendiğim birine söyler ondan yardım isterdim haberi olmaması için.Bir zamanlar işte.
Yanına yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattım.Seksi bir gülüş takındım yüzüme. "Öldürmeden önce dayanıklıklarını test ediyordum sadece.Ayrıca o zamanlar arkam sağlamdı." dedim Erdem piçini kast ederek.
Bir adım daha yaklaşıp elimi yakasına attığımda hızlı nefesleri yüzüme çarpıyordu artık.Her hareketimde sersemleşiyordu bu adam.
"Şimdi daha da sağlam." dedi kendine biraz olsun gelebildiğinde. Perçemimi kulağımın arkasına iliştirdiği sırada "Geleyim bari." dedim göz devirerek.Onu sevmiyordum ama vücudum onu istiyordu.Kavisli burnu,kahve gözleri ve sert çene hattıyla baştan çıkarıcı duruyordu.
Ne saçmalıyordum ben.
"Gel bari." dedi oda bana karşılık.
Göğsünden kaçarcasına uzaklaştım. " Üstümü değiştireyim." Cevabını beklemeden çıktım yukarı.
Zihnim bana bir oyun oynuyordu herkesle olur ama onunla olmazdı.Konu sadece çekimle alakalıydı.Hayır, onunla sevişmeyektim.Ne için yukarı çıktığımı hatırladığımda giysi odasına yöneldim.
Omuzlu beyaz yün bir bluz ve açık renkte kot şort seçtim üstüme.Birde kalın siyah bir kemer uydurdum şortum üstüne.Beyaz spor ayakkabılarınıda giyip aşşağıya indim hemen.
Bıraktığım yerde yoktu belki dışarıda bekliyor olabileceğini düşünüp çıktım balkon kapısından dışarı.
Şık siyah arabasında siyah kombiniyle oturuyordu içinde.Beni görünce bakışlarını tekrar önüne çekti.
Hızlıca yan koltuğa oturdum.O sürüyordu arabayı.
Ama ben sürecektim.
Şoför kapısına yaklaştığımda üstünü açmış olduğu arabanın cam kısmına kolumu yaslayarak yüzüne eğildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz
General FictionBu sefer belindeki kemerini çıkarmaya başladı.Başımı iki yana sallayıp yalvaran gözlerle ona bakıyordum kıpkırmızı olmuştu gözlerim. -"Dur...yapma." Kemerini eline alıp çenemde gezdirdi ucunu.Yüzümü ona dönmedim. -"Yalvar."dedi bağırarak. ... "Tek k...