Bölüm 4

1.7K 29 5
                                    


"Siktir."her ne kadar sessiz söylese bile anlamıştım ne dediğini.

Uzun bir süre yüzümü inceledikten sonra kendine geldi.

"Bana anlatman gereken şeyler var sanırım küçük hanım."

"Sen kim oluyorsunda beni böyle bir duruma sokabiliyorsun."dedim bağırarak.

Korumaları bileğimi sıkıca tutuyorlardı hiç biryere kaçamıyordum.

"Sana anlatacak birşeyim yok."dedim üstüne basa basa.

"Peki madem öyle.O geceden başlamak istersin belki."

"Hangi gece ne anlatıyorsun sen ya.İyi değilsin."

Belkide ağzımdan laf almaya çalışıyordu.Birinin adamı olabilir miydi.Siması çok tanıdık daha önce görmüş olabilirmiyim bu adamı.

Kumral ve kahve karışımı saçlarına özenle şekil verilip taranmıştı.Saçlarından daha açık kahverengi gözleri vardı.Keskin çene hattı ve kıvrımlı burnuyla bir iş adamını andırıyordu ama üstündeki siyah takım elbise tam tersi olduğunu söylüyordu adeta.

Bileğindeki acı kendini hissettirmeye başlamıştı artık acıyla ağzımdan kısık bir inilti kaçtı.

Bunu anlamış olacak ki karşısındaki adamlarla bakışlarıyla anlaştı.Bileklerimdeki ağırlık kalkınca yerini keskin bir sızıya bıraktı.Arkamı dönüp gidecektimki sesiyle olduğum yere çakılı kaldım.

"Sadece birşey merak ediyorum.Sen olsaydın hangisini seçerdin.

Siyahı mı? Kırmızıyı mı?"

Arkamı döndüğümde bu sefer o hiçbir şey söylemeden arkasını döndü. nereye gittiğini bilmediğim bir yöne doğru yürüyordu.

"Getirin onu." dedi arkasını dönmeden.

"Tamam Ateş Bey."dedi ikisi bir ağızdan.

Yanımdaki iri adamlar kolumdan tutarak siyah minibüse bindirdiler.Kaçmaya çalışmış ve imkansız olduğuna artık emin olmuştum.

Araca oturduğumuzda isminin Ateş olduğunu öğrendiğim adamda benimle birlikte yanında iki adamla oturdu karşı koltuğa.

Bir süre yüzümü inceledi sadece.Ya ezberlemeye çalışıyordu ya da güzelliğim karşısınnda hayran kalmıştı.Hayır haklıydı da hayran kalınmayacak gibi değildim.

Sessizliğini bozup tek çırpıda"Adın ne."dedi.

"AceOne."dediğimde kızmış olacakki bakışları sertleşmişti.

"Gerçek ismini sordum."

"Pardon yanlışlıkla büyükannemin ismini söylemişim."dedim yalandan elimi ağzıma götürerek.

Bakışları bana kesilince başımı cama çevirdim susma zamanım gelmişti anlaşılan.

Araç büyük demir kapılardan içeri girdi.

İndiğimizde karşımda büyük siyah ve beyaz renklerle boyanmış lüks bir malikhane vardı.Korumalar daha fazla bakmama izin vermeden kollarıma girip evin yanındaki garaj görünümlü bir yer götürdüler.İçeride sayısız son model arabalar vardı ve garip ama bir asansör bile vardı bu garajda.

Korumalardan biri düğmeye bastı ve beklemeye başladık.Asansöre binmemizle inmemiz bir olmuştu.Numaralardan gördüğüm kadarıyla 3 kat vardı aşşağıda.Biz sadece 1 kat inmiştik.

KusursuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin