Sanırım bugün yapacağımız şeye yüzleşme diyebilirdik. Başlamadan önce açlık bize galip geldi. İkimizde enerjimizi toplayabilmek için büyük boy bir pizzayı paylaştık. Yemek yerken birbirimize kaçamak bakışlar yolluyorduk ama kimse konuşmaya cesaret edemiyordu. Mile'ı bir şeyler yerken izlemek benim için yeni bir olaydı. Bu durumdan oldukça hoşlanmıştım. Bir insan yemek yerken ne kadar güzel olabilir diye daha önce hiç düşünmemiştim. Fakat P'Mile bana bunu göstermişti. Ortalığı toparlamak için oradan oraya hareket ederken yakışıklı yüzü beni izliyordu. Bu hareketi ara sıra elimin ayağımın birbirine dolanmasına neden oluyordu. İşim bitince kısa bir an koltukta oturan bedenin tepesinde dikildim. P'Mile şu an deplasmanda sayılırdı. Benim hikâyemi uzun süredir özel alanım olan evimde dinleyecekti. Bu arada onu kulübesi eski hale dönmüş olacağı için o da hikâyesini orada anlatacaktı. Bu karara varmamızın nedeni herkesin kendi alanında daha rahat olacağını düşünmemizdi.
Lafa başlamadan önce çabucak odama gittim. Dolabımın çekmecesinden kalın kapaklı fotoğraf albümünü kucaklayıp Mile'ın yanına döndüm. İçindeki bazı fotoğraflara ihtiyacım olacaktı. Karşımdaki yakışıklı yüzü merakla beni izliyordu. Aslında anlatmaya nereden başlayacağımı bilmiyordum. Bu yüzden kafasını karıştırmamak için gittiğinden itibaren kronolojik olarak anlatmakta karar kıldım.
"Biliyorsun gitmenden bir gece önce her zamanki gibi yine birlikte vakit geçirmiştik. Artık bu durumun önüne geçemediğim için sana olan hislerimi itiraf etmeye karar vermiştim. İlk başta duygularımın geçici olduğu düşündüm çünkü doğduğum andan itibaren sadece sen vardın. Bu yüzden bütün kalp çarpıntılarımın sana özel zaaflarımın geçici olduğunu düşünmeye zorladım kendimi. Ama bu durum gittikçe içinden çıkılamaz bir hal alıyordu. Senin yanındayken her zaman kalbim ağzımda atıyordu ve nefesim kesiliyordu. Seni herkesten öldüresiye kıskanıyordum. Yine de bunların arkadaşça olabileceğini zannettim. Lakin ilk ıslak rüyamın başkarakteri sen olunca ancak o zaman gerçeklerin farkına vardım. Başta bu durumdan gerçekten çok utanmıştım. Bir erkeğe cinsel arzu duyuyordum dahası bu kişi kardeş gibi büyüdüğüm birisiydi." O günleri düşününce masum zihnim beni gülümsetti. Çaresizlik içinde acaba bende bir sorun mu var diye geceleri gözüme uyku girmezdi. Bakışlarımı Mile'a çevirdim. Henüz ifadesinde herhangi bir değişim yoktu. Dudakları belli belirsiz kıvrılmıştı. Tecrübesiz ergen hislerim hoşuna gitmiş olmalıydı.
"Seninde benden aşağı kalır yanın yoktu hani. Sürekli bir tensel temas halindeydin ve her zaman gözlerime çok içli bakardın. Bazen aniden yanıma gelip 'Hadi Po birlikte duş alalım' diye tuttururdun. Dediğini yapana kadar da vazgeçmezdin. Bütün bunları göz önünde bulundurup hislerimi sana söylemeye karar vermiştim. Dalga geçtiğimi düşünme diye 'Sana aşığım' dedikten sonra dudaklarını öptüm. İnan bana her şeyi göze almıştım. O an bana vurmanı ya da arkadaşlığımızı bitirmeni bütün bunları düşündüm. Ama gitmeni bunu asla tahmin edememiştim. Sen o gece ilk aşkımla birlikte ilk öpücüğümü de çaldın ve ortadan kayboldun. Bütün gece senden bir daha görüşmeyelim tarzı bir mesaj bekledim. Çünkü tepkin pek de iç açıcı sayılmazdı. Sadece yüzüme boş bakışlar atıp eve girmiştin. O gece sabaha kadar uyuyamadım ve gün aydınlanınca ilk iş size gelip vereceğin tepkiyi bilmek istedim fakat evden çıkarken annem 'Milelara ulaşamıyoruz evi de boşaltmışlar' diyerek beni durdurdu. İlk başta inanamadım gitsen an azından ne olursa olsun bana veda ederdin değil mi? Hemen sırayla seni ve babanı aradım ama ikinizin numarası da kullanılamıyor diyordu. Tam iki hafta her gün babamla sizi aradık. Gidebileceğiniz her yere baktık, arayabileceğiniz herkese ulaştık fakat sizden tek bir haber dahi yoktu. 1 ay boyunca geri döneceğinin umuduyla bekledim. Çünkü her zaman oradaydın anlıyor musun? Dönmeliydin ama dönmedin. O kadar sarsılmıştım ki bir ara cidden benim yüzümden gitmiş olabileceğinizi düşündüm." Mile'ın hüzünlü bakışları beni içine çekti. Onun hikâyesini daha sonra dinleyecektim ama şimdiden olayların sandığım gibi olmadığını hissetmeye başlamıştım. İtiraz etmedi ya da onaylamak adına hiçbir şey söylemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hard To Say I'm Sorry - MileApo
Fanfic-10 Yıl Önce - Küçüklüğümden beri bana kızlara aşık olmam gerektiği öğretilmişti. Masallarda prensler prenseslerle evlenirdi. Filmlerde yakışıklı adamlar güzel kadınlara aşık olurdu. Peki, ama neden insanlar aşkı cinsiyetleştirmeye bu kadar meraklı...