"Evet, çocuklar bu işi kabul etmenize oldukça sevindiğimizi söylemeliyim. Anlaşma metnini incelediğinizde de görebilirsiniz ki bu konuda en çok önem verdiğimiz şey gizliliktir. Diğer bütün maddeleri esnetebiliriz ama gizlilik unsurunu asla. O yüzden anlamadığınız bir şey olursa sormaktan çekinmeyin lütfen" Üzerinde bir sürü yazı bulunan anlaşma metnine boş boş bakıyordum. En ince ayrıntısına kadar okumak istiyordum ama beynim şu an bunları algılayabilecek halde değildi. Hala bir yanım imza atmak konusunda kararsızdı. Maddelerin çoğu konusunda pek bir sorunum yoktu aslında. Fakat tek bir kişiye ait değildik bu da birden fazla kişiyle seks yapmak demek oluyordu. Gözlerim bağlı bir şekilde karşındaki kişiye itaat ederek seks yapabilirdim ve bu konuda basına ya da herhangi birine asla ağzımı açmazdım. Sonuçta ben bir rahip değildim hatta tutucu bir insan bile sayılmazdım. Ama birden fazla kişiyle seks yapmak bunun fahişelik olduğu gerçeğini her an daha çok yüzüme vuracaktı. Bütün bu hengame için memnun olduğum tek kısım kıdemli gruplar için çalışmayacaktık. Sadece çıkış yapmaya hazırlanan stajyerler için partner olacağımızı söylemişlerdi. Asla kalıcı olarak geri dönmediği için ilk kez mutluydum. Henüz onunla yüzleşmeye hazır değildim zayıf kalbim bu durumu kaldıramazdı.
Tong elinde kalemle imza atmak üzereyken bana yalvaran yavru köpek gözleriyle bakıyordu. Hala tereddüt ettiğimi anlamış olmalıydı. Gözlerimi kapatıp kendimi dinlerken birkaç derin nefes çektim içime. Kafamın içi fazlasıyla gürültülüydü. İşler buraya kadar gelmişken son anda vazgeçmek aptallık olurdu. Kararımı değiştirsem bile gerekli parayı asla düzgün bir yolla bulamazdım.
Gözlerimi açtığımda bütün tereddüdüm yavaşça kaybolmuş gibiydi. Kendime güvenim kanımı kaynatmaya başlamıştı. Bir yandan düşünüce iyi vücutlu yakışıklı adamlarla seks yapma fikri şehvetli yanımı uyandırıyordu.
Kafamdaki düşünceleri daha fazla dolandırmadan bana ayrılan kısma hızlı ve özenli bir imza çizdim. Artık resmi olarak bir jigoloydum ya da fahişe her ne denirse. Akşam bunu sert bir içkiyle kutlamamız lazımdı. Tong da kendi imza işini hallettikten sonra en kısa sürede bize ulaşacaklarını söylediler.
Tam başkanın odasından çıkmak üzereyken Bay Songsit bizi durdurdu. İstediği imzayı almıştı hala derdi neydi acaba oysaki ben bir an önce buradan çıkıp sağlam bir kafa çekmek istiyordum.
"İkiniz için şirkete bağlı olan kafede paravan bir iş ayarladım. Bardan çıkış işlemlerinizi de hallettim yani sizin uğraşmanıza gerek kalmadı. Artık sizin gibi tatlı iki çocuğun öyle tehlikeli bir yerde çalışmasına gerek yok." Şu anda kendimi yere atarak saçımı başımı yolma isteğiyle mücadele ediyordum. Sikik herif kabul edeceğimizi en başından beri kesin olarak biliyordu çünkü başka çaremiz yoktu.
Umursamaz bir ses tonuyla "Ne yaparlar Bay Songsit yoksa bizi sikerler mi? Sizin idolleriniz ya da stajyerleriniz ne haltsa bunu para karşılığında zaten yapmayacak mı? Yanlış biliyorsam beni düzeltin lütfen." Adam açık sözlü asi tarafımı sevmiş gibi görünüyordu. Çarpık gülümsemesi iyice yüzüne yayılırken gözlerime derince baktıktan sonra beni cevapladı.
"Bizim olanın bize özel kalmasını isteriz Bay Wattanagitiphat. Şimdi gidebilirsiniz yarın sizi ararım." Bana cevap hakkı doğmadan susturulmuştum. Eğer mümkün olsaydı şu anda kafamın üstünden ateşler eşliğinde dumanlar çıkabilirdi. Ben laf soktuğumu sanıp onun sinirlerini bozmak isterken o benim sinirlerimi bozmuştu.
Şirketin kapısından dışarıya çıktığımızda hava kararmak üzereydi. Yüzüme vuran serin esintiden içime temiz hava çekmeden duramadım. Kapalı alanda o kadar bunalmıştım ki içeride onca süredir nefesimi tutmuş gibi hissediyordum. Eve gitmeden önce biraz gevşemek istediğimi fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hard To Say I'm Sorry - MileApo
Fiksi Penggemar-10 Yıl Önce - Küçüklüğümden beri bana kızlara aşık olmam gerektiği öğretilmişti. Masallarda prensler prenseslerle evlenirdi. Filmlerde yakışıklı adamlar güzel kadınlara aşık olurdu. Peki, ama neden insanlar aşkı cinsiyetleştirmeye bu kadar meraklı...