8 Ağustos 2018 Çarşamba
Sevgili günlük,
Hayır neden yazmadın deme sakın bana. Psikolojim bozuktu. Bugün daha da bozuk anlatıyorum. Dünü sakın karıştırma. Kısa özet geçeceğim.
Dün çok bir şey olmadı. Günlük şeyler. Derste uyudum, çizim yaptım, Hoseok ile konuştum ve biraz da dersten dolayı azar yedim. Klasik gündü. Tek canımı sıkan Hoseok ile yaptığım konuşmaydı.
Bugünse son iki gündür yaptığım gibi aynı hesaba baktım. Yeni postu vardı günlük. Evet güncel gördüğüm yüzü çok güzeldi. Ama yanındaki yakışıklı ve adı Minhyun olan çocuğu sevmedim.
Günlük öv beni. Yakışıklısın de. Jungkook sen aslansın, sen kaplansın de. Günlük daha yakışıklıyım değil mi? Günlük uzamam gerek.
Çocukla yan yanaydılar. Ve çocuk ondan uzundu. Teknik olarak benden de öyle çünkü o gün aynı boyda gibiyiz göründü bana. O 1.80 civarı çocuğun karşısında hala bir şansım olabilir.
Canım gerçekten sıkkındı. Nasıl anlatacağımı bilemiyorum bile. Ama o yakınlık beni rahatsız etti işte. Birbirlerine bellerinden sarılıyorlardı. Ve bu beni ölesiye rahatsız etti.
Biliyorum haklısın adını bile yeni öğrendim resmen. Resmi bir şey de yok günlük ama aşıkken her şey serbesttir. Bu yüzden ebediyen sus.
Sonra atımla konuştum. Canım atım ne kadar hayırlı olduğunu gösterip bu sabah özenle yaptığım fındıklı tatlı sandviçimden hayvani bir ısırık aldı. Abartmıyorum. Ekmeğimdeki izler bende olsaydı iki kilo vermiş olabilirdim.
Kafeteryada biraz konuştuk. Günlük o arkadaşım ama bilirsin aramızda yönelim konusu hiç geçmedi. Bu yüzden çekinmiyor da değilim. Hoseok benim bir büyüğüm ve ailem gibi. Bu kadar uzaktayken tek gidebildiğim o.
Olabildiğince belli etmeyerek Taehyung hakkında bilgi topladım. Oğlak burcu olduğunu öğrendim. Orijinal saç renginin siyah olduğunu söyledi. Günlük iyi ki boyatmış görmen gerekirdi. Siyahken bir başka oluyormuş. Çok bakma günlük. Senden dost kazığı yiyemem.
Daegulu olduğunu ve yanımıza gelen marul Yoongi'yle aynı yerden geldiklerini öğrendim. Atım birde bana dikkat et Daegulular aksidir dedi.
Günlük bu adam Busan erkeği görmemiş. Onların atarı bize sökmez. Sakın bir şey olup sana ağladığımda cevap verme. Alınırım.
Hoseok bana geçmişinden de bahsetti biraz. O da çok tanımıyormuş. Ama ilginç bilgiler aldım.
"Jungkook bak ne diyeceğim."
"Ne diyeceksin hyung?"
Taehyung hakkında konuşuyorduk ve inanılmaz derecede meraklıydım. Ama asla belli etmemem gerekiyordu günlük. Bu yüzden kahvemin köpüğüyle adımı yazıyordum. Sütlü kahvemin köpüğü hayatımın güzel anılar dosyasından bile kabarıktı.
"Taehyung Daegu'da yaşarken orada dans kursuna gidiyormuş. Jimin söyledi."
"Jimin de kim?"
"Baktıysan hesabındaki turuncu saçlı çocuk Jimin."
"Hayır bakmadım."
Külliyen yalandı. Tavaf etmiştim.
"Gerçekten mi? Birbirinizi takip ediyorsunuz diye baktın sanıyordum."
Neydi bu? Magazin programı mı? Hayır yine de susup omuz silkmeyi seçtim.
Sonra dersinin ve ödevinin yoğunluğundan gitti. Sana onun inek olduğunu söylerken ciddiydim. O bir inek.
Gittikten sonra telefonuma sarıldım. Annem görse elinden düşürmüyorsun diye azarlardı. Üzgünüm anne düşüremem. Oğlun aşık olmakla meşgul.
Aldığım gibi hesabında gezinmeye başladım. Tekrar. Dün olan gibi ve ondan önceki gün olan gibi. Tamam anladın sen beni.
Hoseok'un dediği doğru mu diye bakmak için turlarımdan bir yenisinin başındaydım. Deli gibi eski fotoğraflarına göz gezdirdim. Ve nasıl olduysa benim şahin gözlerimden kaçan bir şey fark ettim. Hayır miyopluğumla alakası yok. O illet sadece uzak için geçerli.
Birkaç yıl öncesine aitti. Ona bakmakla öylesine meşguldüm ki unuttum tarihi o anda. Atım haklıydı. Bir ipucu bulmuştum. Fotoğrafta turuncu kafayla beraberdi.
Günlük Yoongi denen adam nasıl benim için marul olarak kaldıysa bu Jimin denen bebek yüzlü şey de artık bir havuçtu. Ve ben ona havuç demekte kararlıydım.
Beraberlerdi ve yine oldukça yakınlardı. Resmen iç içe fotoğraf çekilme alışkanlıkları vardı. Günlük bu çocuk herkesle iç içe ve ben bununla sevgili olursam çıldırırım.
Şuraya yazıyorum işte ben bu çocuktan dolayı katil olurum. Ya da olay çıkar. Tanıyorum kendimi.
Yan yana durmuş ve sımsıkı sarılmışlardı. Bana da öyle sıkı sarılmasını beklerdim ama senaryolarım var. Çoğunluğu kesinlikle merdivenden düşme sahnesi içeren şeyler. Bu konuda konuşamayız daha çok düşüp kalkılacak yer var. Dua et de kaldırsın günlük.
Hesabında biraz daha gezinince oyunculuk okuduğunu yeni fark ettim. O Minhyun denen çocuk da onunla aynı yerde okuyormuş. Hatta sınıf arkadaşıymış.
Hayır stalk yapmadım. Sus. Belki biraz araştırdım o kadar.
Ve ayrıca ne gördüğüme de inanamayacaksın. O çocuğun hesabında gezerken Taehyung ve arkası dönük bir çocuk da vardı fotoğrafta. Minhyun kameraya bakıp gülümsüyordu. Taehyung kameraya zafer işaretiyle poz veriyordu ve yanında arkası dönük olduğundan yüzünü bilmediğim bir adamın omzuna kolunu koymuştu.
Buraya kadar normal gördüğün üzere. Asıl demem o ki sorun fotoğrafın altındaki yazanda. Günlük kafamı duvarlarda zımparalayarak yok etmek istiyorum. Ya da beni boğun ve tıp fakültesine kadavra olarak bağışlayın.
Fotoğrafın altında tam olarak 'Çifte kumruların arasında üçüncü olarak kaldım he he' yazılıydı. Ve ben o anda kumruların neslini tüketip gülen Minhyun'a o h ve e harflerini yedirmek istedim.
Ne gülüyorsun götüm komik mi demek istedim. Biliyorsun yapardım ama beni durduran şey Kth95 kullanıcısının o fotoğrafın altına kalp atmasıydı.
Bir nebze yıkıldım günlük. Sevgilisi varmış. Olsun ayırırız.
Ayrıca yanındaki kısa saçlıydı. Belli ki erkek ve ben fotoğrafta kız göremedim. Erkek bir sevgilisi olmuş demek. Belki endişe etmeme gerek kalmaz bu yüzden.
Hem hemen umudumu kesemem. Fotoğraf iki yıl öncesinden. Belki çoktan ayrılmışlardır. Biraz pozitif olmak da gerek. Karamsarlık bana hiç yakışmıyor.
Sana artık iyi geceler demem gerek günlük. Geç oldu ve yarın için dinç olmalıyım. Okulun erken başlamasından nefret etsem de çalışmak zorundayım.
İyi geceler günlük. Yine onu görmek için dua ederek uyuyacağım. Ve bilmeni isterim. Pes etmeyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ DEAR DIARY ~
Fanfiction"Sevgili Sikik Taehyung, Günlerden pazar ve ben pazarlardan nefret ederim. Ama şimdi düşününce, sanırım artık pazarı seviyorum."