XXII
" Gözlerim kör , kulaklarım sağır olsa bile sevmeye devam edeceğim seni . Bu kalp durana kadar , her atışı senin için olacak . Lütfen gitme şimdi, uzaklaşma . Bu gözler seni görmese , kör olsam ne yazar ? Ya da sağır olsam , bir şey fark eder miydi ? "
Sedef her şeyden habersiz odasında son zamanlarda olduğu gibi , yine film izliyordu . Yatakta dizlerini göğsüne kadar çekmiş , yanında bir kutu dolusu mendil olmasına rağmen üzerine örttüğü battaniye ile siliyordu gözlerini . Pembe , bulut desenli pijamalar vardı üstünde . Saçları dağınıktı . Gözleri ve burnu kıpkırmızıydı . Eski güçlü Sedef'den geriye hiçbir şey kalmamıştı sanki .
Son zamanlarda çok duygusallaşmıştı , belki de hep öyleydi . Şimdi daha çok dışa vuruyordu . Sanki bağımlı olmuş gibi , her an duygularını dışa vurmaya zorunlu hissediyordu kendini . Bu sırada Nehir ve Teoman aceleyle kapıyı çalmadan içeri girdiler . Teoman elinde yatağın altından bulduğu sayfayı tutmuştu . Hiç biri sık sık Sedef'i böyle görmedikleri için şaşırmışlardı .
" Teoman sana kaç kere dedim , kapıyı çal ya , çal şu kapıyı . " Ağlarken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu Sedef . Eskiden olsa Teoman'a çok sinirlernir , hemen kendini gelmeye , hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalışırdı .
" Kuzum , ne oldu sana ? " diye sordu Nehir . Sesinde şefkat , ilgi vardı .
" Ya , bak şunlara . " ağlıyordu hala , eliyle televizyonu işaret etti . " Adam kadını çok seviyor , kadında adamı çok seviyor . Ama ikisi de evli . Kadın bu yüzden adamdan uzaklaşmak istiyor , vicdan azabı çekiyor . Fakat bilmiyor ki , kendi eşi adamın karısıyla birlikteler . Ah be , Carla'cığım sen bu dünya için çok iyisin . " ağlama devam etti Sedef .
" Ayy , kıyamam . Gel buraya . " Nehir onun yanına gitti . Yatağa uzandı , sımsıkı sarıldı . Sedef kafasını onun göğsüne koydu . Bu sırada Teoman şaşkınlıkla olanları izliyordu . Yatağın yanındaki çekmecenin üzerinde duran kumandayı aldı eline , televizyonu kapattı . Sedef doğruldu , kıpkırmızı, sulu gözleriyle baktı Teoman'a .
" Ne yapıyorsun sen ya ? Ver o kumandayı bana . "
" Hayır efendim vermiyorum . Önemli bir işimiz var , hem de çok önemli . "
" Ne işiymiş o ? "
" Rüyalarını , bayılmaları hatırlıyor musun ? " Kitap sayfasını havaya kaldırdı , salladı . " Bu elimde gördüğün şey , sana ihtiyacın olana verecek . " Sedef durdu , konuşmadı . Olaylar canlandı gözünde . Umutları , hayal kırıklıklarını hatırladı. . . Jale'yi , onun masum , güzel yüzünü hatırladı. . . En çok hatırladığıysa bir yalana inanmış olmasaydı . Bu mahvediyordu onu . Düşüncesi bile üzümeyi başarmıştı onu .
" Hayır . " dedi Sedef . Aynı anda kafasını salladı . " Hayır , hayır , hayır . Kesinlikle hayır ! " Sesi daha fazla çıkmaya başlamıştı . Ağlamıyordu artık , eliyle ve kafasıyla sürekli hayır anlamına gelen işaretler yapıyordu . " Bir daha hayal kırıklığına uğrayamam . Zar zor kendime geldim . Sen neler yaşadığımı biliyor musun o geceden sonra ? Mahv oldum ben , yıkıldım . Enkazın altında kaldım . O enkazdan kendi kendimi kurtardım ve hala ayağımın bir kısmı o enkazın altında . Hala aşamadım . "
" Sedef. . . " diye söze başladı Teoman . Sedef'in telaşının aksine o çok soğukkanlıydı konuşurken . " Bu şey o gün neden bir şey bulamadığını açıklayacak sana . " Ne söylemesi gerektiğini bilemedi Sedef . Arkadaşına doğru baktı . Onun onayını bekliyordu sanki gözleri .
" Bana güveniyor musun Sedef ? " diye sordu Nehir .
" Hemde çok . "
" O zaman izin ver okusun şu yazıyı . Bir çok şey açıklığa kavuşacak . "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarımı gizle
Teen FictionBirisi lazım bana, beni koruyup kollayacak. Birisi lazım bana, kendimi kötü hissettiğimde sarılacak. Birisi lazım bana, göz yaşlarımı gizleyecek. Onlar sihirli bir bağla bağlandılar birbirilerine, gözyaşlarını gizleyebilmek için...