IX

5 2 1
                                    


IX

Teoman'ın odası kapkaranlıktı . Siyah perdeler güneş ışığını engelliyordu . Sağ tarafta bir bilgisayar masası onun üzerindeyse duvara monte edilmiş koyu kahverengi , ahşaptan bir raf vardı . Rafın içi çeşitli oyun ve filmlerden küçük aksiyon figürleriyle doluydu . Figürlerin bazılarıysa hemen sol tarafta yatağın yanındaki büyük kitap rafının en üst bölümünde duruyordu . Teoman figürlere pek ilgiliydi .

"Odanın ışığı falan yok mu Teo ? " diye sordu Nehir . İlk kez böyle bir oda görüyordu , garipsemişti .

"Var . " dedi . Parmağıyla sürekli renk değiştiren , ışıklı klavye ve mouse'u ve bilgisayar kasasını gösterdi. "Bunlar yeterli değil mi ? " Nehir Sedef'e baktı . Yüzünde "Bu ne böyle ? " der gibi bir ifade vardı .

"Bilmem, yeter herhalde . " dedi Nehir . Gülmeye çalıştı , pek başardığı söylenemezdi . Teoman kitapların arasına bakıyor , bir şeyler arıyordu . Ama bir türlü bulamıyordu aradığını . Sedef onu izliyor , Nehir ise odayı inceliyordu .

"Ne arıyorsun ? " diye sordu Sedef .

"Bir kitap . . . "

"Nasıl bir kitap ? "

"Bulursam göstereceğim . " Kitaplıktaki bütün kitapları karıştırdı . Aradığı kitap onların arasında değildi . "Nereye koydum , onu ya ! Yüce Darth Sidious kitabı bulmamda yardım et bana . "

"O da kim ? " Nehir Sedef'e doğru döndü . Sedef bilmediğini göstermek için omuzlarını kaldırdı . Teomansa aramaya devam ediyordu , fakat bir türlü bulamıyordu . En sonunda yatağının altına baktı . Kaparanlıktı ve hiçbir şey görünmüyordu . Eliyle yokladı. Kalın birşeylere dokunduğunu hissetti . Bu şey kitap olmalıydı . Fakat elinin ulaşamayacağı bir yerdeydi . Yatağın altına girmeye çalıştı , bu sefer rahatlıkla dokunabiliyordu kitaba . Kendine doğru çekti ve sonunda görevi başarıyla tamamladı , kitap elindeydi .

"İşte , buldum ! " dedi göğsünü gererek . Kitabı havaya kaldırdı . Derin bir oh çekti . "Teşekkür ederim . " dedi yukarı bakarak . Yatağa oturdu , kızları yanına çağırdı . Kitabın üstü toz içinde kalmıştı , yıllardır kapağı açılmamıştı . Siyah ve kalındı kapağı . Üstüne kırmızı harflerle "Gizli kapıların ardındaki . " yazılmıştı . Teoman eliyle kitabın üstündeki toz tabakasını sildi .

"Bu da ne ? Çok eski duruyor nereden buldun bunu ? " diye sordu Sedef . Kitap ilgisini çekmişti .

"Babam , vermişti . Tek kalan kopyası buymuş sanırım . "

"Neyden bahsediyor peki ? "

"Neden açıp kendimiz öğrenmiyoruz ki ? " Nehir araya girdi .

"Tamam o , zaman . " dedi Teoman , ilk sayfayı açtı . Yazılanları yüksek sesle okumaya başladı , "Ben Paul , bir evrensizim . Birisinin artık bu şeye son noktayı koyması gerektiğinden bu kitabı yazıyorum , aptal olmayın insanlar . "

"Evrensizler mi ? O ne demek ? " diye sordu Nehir . "Ne kadar tüyler ürpertici bir başlangıç bu öyle . "

"Bende bilmiyorum , kitabın bazı kısımları yırtılmış , yoklar yani . "

"Neyse , boş yapmayın . Devam et okumaya . " Sedef sabırsız görünüyordu . Teoman sayfaları çevirmeye başladı , ilk sayfaların neredeyse hepsi yırtıktı . Hızlı hızlı çevirmeye devam etti .

"Şuna bakın ! " dedi Teoman bağırarak . Okumaya başladı , "Bir beden yaşıyorken , diğeri mutlaka ölüdür . . . " Odaya sessizlik çöktü . Bunun ne demek olduğunu hiç birisi anlamamıştı .

"Ne demek oluyor bu ? " diye sordu Nehir .

"Bilmiyorum . . . " dedi Sedef .

"Ben anladım sanırım . " dedi Teoman . Kızlar ona baktılar .

"Ne demekmiş ? " diye sordu Sedef .

"Nehir hatırlıyor musun , doktora o iyi mi ? Yaşıyor mu ? diye sorduğumuzda bilmiyorum demişti . "

"Evet . " dedi Nehir. Tüm dikkati ondaydı .

"Bilmiyorum dedi doktor. Kalbi dakikada beş kez atıyor demişti, sabit."

"Ne demek istiyorsun Teo ? " Sedef'in sabrı tükenmişti .

"Yani aslında bayılmıyorsun , ölüyorsun . "

"Ne ? " Sedef bağırdı . "Saçma saçma konuşma ya , doğru düzgün anlat şunu. "

"Demek istediği şu , bahsettiğin kız . . . Neydi ismi ? Jale . Jaleyle sen aynı anda , uyanık olamıyorsunuz . Biriniz mutlaka baygın olmalı , diğerinizin uyanık olması için . Ama aslında bunun adı baygınlık değil , ölüm gibi . Ölüyorsun . . . "

"Ama sonra tekrardan uyanabilmem için , kalbim atmaya devam ediyor . " Sedef tamamlamıştı kardeşinin cümlesini . Yavaş yavaş anlamaya başlamıştı olayı .

"Böyle ölüm mü olur ? Ne saçma şey bu ? " Nehir bütün bunların arasında kaybolmuş hissine kapıldı .

"Bilmem , belki de şimdiye dek ölümü yanlış tanımlıyormuşuz . . . " diye cevap verdi Teoman .

"Peki neden oluyor ? Niye yani ? "

"Bilmiyorum , çok çok önceden kitabı birkaç kez okudum , ama pek hatırlamıyorum . En iyisi biraz daha bakalım . " Teoman kafasını kitaba gömdü . "Bak , bak! Burada başka bir şey yazıyor . " Okumaya başladı . " Siyah enerji , onları bir birine bağlar. Beden ölüdür , fakat önemli olan ruhtur . İki ruh bir bedende birleşir , bir beden sahibinin yaşadıklarını, diğeri, yani enerji ikizi de görebilir . . . "

"Enerji ikizi mi ? Siyah enerji mi ? Bunlar ne demek oluyor , hiçbir şey anlamıyorum . . . " Nehir Teoman'nın sözünü kesti .

"Bırakta , okuyup bitirsin çocuk . " Nehir'e öfkeli bir bakış attı Sedef . " Devam et , Teo . "

"Eğer odaklanamazlarsa , sadece olayların küçük bir kısmına şahit olabilirler . Yeteri kadar odaklanıla bilinir ise , enerji ikizinin her anı izlenilebilir . Enerji ikizliği çok nadir görülür ve ayrıca korkunç olayların habercisidir . . . " Teoman soluklandı . " Bitti bundan sonrası yok , yırtılmış . "

"Ne tehlikesi , ne olacakmış ? " Sedef ayağa kalktı . Telaşla , odanın içinde bir sağa bir sola yürümeye başladı . "Ne olacak şimdi ? Ne yapacağız ? "

"En azından , bunun bir rüya olmadığını öğrendik . " dedi Nehir . "Bu da demek oluyor ki . . . "

"O kızı bulmamız gerek . " Sedef cümleyi tamamladı .

"Ama nasıl ? "

"Ölüyken . . . Yani baygınken , gördüğün her şeyi hatırlıyorsun değil mi ? " diye sordu Teoman .

"Evet . . . Doğru ya , böylece bulabiliriz onu . Ben kendimdeyken o böyle olmuyor . Eğer yerini öğrenebilirsem , gittiğimizde onu son gördüğüm yerde olacak . " Umut tohumları filizlenmişti şimdi . Sedef kızı bulma isteğiyle yanıp tutuşuyordu . Bayılmak için can atıyordu adeta .

"Şimdi tek yapmamız gereken . . . " dedi Teoman . Bu sırada Sedef bayılmıştı , Nehir ve Teo'nun gözleri önünde yere düşmüştü . " . . . bayılmanı beklemek . " Teoman cümlesini bitirdi .

"Bu düşüş umarım acıtmamıştır . " dedi Nehir . Sedefe doğru eğildi , saçlarını okşadı .

"Hadi , onu yatağa yatıralım . Annem böyle görmesin . " 

Gözyaşlarımı gizleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin