6. Bölüm

12 3 7
                                    


Uraz'dan...

     Az önce neler söylemiştim! Resmen fena saçmalaşmıştım. Hatalı olduğum halde onu suçlamıştım! Benim aptal kafam...

     Kahretsin! Restorantın müdürü benim hastanede olduğumu bilmiyordu. Anlayışlı biriydi ama ben kaç seferdir haber vermiyordum. Hızlı hızlı hastaneye girdim. Bu sırada tabiki üstüm ıslaktı. İçim olduğu gibi görünüyordu. Hemen asansöre bindim. Odamın olduğu kata gelince durdum ve hızlıca odama ilerledim. Odama geldiğimde odayı taradım ve telefonun nerde olduğuna baktım. Masanın üstündeydi. Telefonumu hemen aldım. Daha müdür bey aramamıştı çünkü daha restoranta gitme saatim gelmemişti. Onun haricinde bir kaç mesaj vardı , önemli değildi. Müdür beyi aradım...

Biraz çaldıktan sonra açtı. "Merhaba Uraz." dedi. "Merhaba Tekin bey 3 gün önce bir trafik kazası geçirdim. Bugün sizden izin isteyecektim." dedim. Hemen konuştu. "Çok geçmiş olsun Uraz , sağlık her şeyden önemli. Bir kaç gün iyileşmek için gelmemezlik yapabilirsin. Ne zaman istersen o zaman gel." dedi. İçim rahatlamıştı. Boşuna panik yapmıştım. "Teşekkürler Tekin bey , iyi akşamlar." dedim ve kapattık.

Üstümü değiştirdim ve ne yapsam diye düşünmeye başlamıştımki; annem arıyordu açtım ve onun güzel sesi kulaklarıma doldu.

Can'dan...

     Sabah kalktığımda , Kardelen evde yoktu. Odalara baktıktan sonra mutfağa doğru ilerledim. Kahvaltı hazırdı. Benim minik kuşum bana kahvaltı hazırlayıp mı gitmişti. Kıyamazdım ki ben ona...birde not bırakmıştı. Acil nöbete gitmişti. Kim bilir nasıl yorulucaktı. Onun için yarın güzel bir kahvaltı hazırlamalıydım. Bugünde evi toplayıp temizlerdim. Tembel biriydim ama minik kuşum için yapardım.

Kahvaltımı edip tabakları makineye dizdim.

     Kardelen'i çok seviyordum. Onu kuzenden öte görüyordum. Biz zaten onunla beraber büyümüştük. Kardeş gibiydik. Ben arada onun yanına gelir uzunca kalırdım. Farklı şehirlerde kalıyorduk hatta farklı ülkede ben Azerbaycan da yaşıyordum; fakat  ben buraya taşınmayı düşünüyordum. Bunun için buralara yakın bir yere iş için başvuru yapmıştım. Babam zaten minik kuşumla yakın olmamı istiyordu.  Sadece annemi ikna etmem gerekmişti. Annem bana çok bağlıydı.

     Ona arada lakap takardım ve değiştirirdim. Şu sıralar ona minik kuşum demeyi tercih ediyordum. Eskiden sinirli kaplumbağa dediğim bile olmuştu...

     Birazdanda başvurum kabul olacak mı onu öğrenecektim. Mailime gelecekti.  Sürekli mailimi yeniliyordum.

     Artık gelmesi gerekir diye düşünürken. Gelmişti hemen tıkladım be okumaya başladım.

   Can Ulusoy merkezimize kabul edildiniz. İletişime geçmek için aşağıdaki numarayı arayabilirsiniz.

Evet kabul edilmiştim! Artık minik kuşum ile daha yakın olabilicektik. Ona bu haberi yarın güzel bir kahvaltı ile vermeliydim. Temizlik yapmayı düşünüyordum ama temizlik biraz bekliyecekti. Daha işin kesinleşmesi için görevli ile konuşacaktım. Bunu akıl ettiğim için kendime pasta alacaktım. Çok zekiyim ben.  Çikolatalı bir pasta..

    Görevli ile konuşmuştum. Kendi belgemi gönderdiğim için hiç bir sıkıntı olmamıştı. Haftaya başlayacaktım. Ben çoğunlukla fotoğraflara shop yapacaktım ve insanların önemli günlerinin fotoğraflarını çekecektim düğün , doğum vb. şeylerin. İş işini halletmiştim. Zaten ev için arkadaşımla görüşmüştüm. Arkadaşım emlakçıydı.  Kardelen'nin evinin 500 metre ötesinde bir ev bulmuştum; daha ne isterdimki...

Hasta kalbim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin