9. Bölüm

7 3 12
                                    


Can'dan...

   Haberi vermenin tam zamanı diye düşündüm. Kardelen'nin omundan tuttum ve kendime çektim. Ve söze girdim...

"Ben seni çok seviyorum, sende beni çok seviyorsun biliyorum." dedim ve göz kırptım. Gülümsedi ve kafasını salladı. "Ama farklı şehirlede yaşıyoruz ve uzak kalıyoruz. Ben gelsemde , sende gelsende , bize yetmiyor. Birlikte olsak çok daha güzel diye düşündüm dedim ve senin evinin yakınına bir ev tuttum." dedim. "Bu çok güzel bir haberde..." dedi ve yere odaklandı. "Peki iş durumu ne olacak , teyzemler ne derler." dedi tedirgince. "Ben onları halletim. Burda güzel bir iş ayarladım. Annemleri ikna etmek biraz yordu ama annem seni sevdiğinden kabul etti." dedim. Gözleri parıldadı. Gözünden bir damla yaş aktı. Bir anda ne olduğunu anlayamamıştım. Bir anda benim üstüme atladı. Sarıldı denmezdi çünkü atlamıştı. Üstümdeydi şu an. "Bu çok güzel bir haber." dedi ve daha çok sarıldı. Olduğumuz durumun farkında değildi herhalde. "Kız azdın mı kalksana üstümden." dedi. Yüzü bir anda kıp kırmızı olmuştu. Utanınca yüzü hemen kızarıyordu. Hemen üstümden kalktı. O sırada yanımızdan iki teyze geçiyordu. "Kız Fadime görüyor musun ne yapıyorlar." dedi bir teyze. "Aman gali gördüm be ya , ne edep kalmış ne töre bunlarda." dedi diğer teyze ve cıkladı. "Sizde ne âdap falan kalmamış." dedi bize bakarak. Utangaç sincap yani Kardelen açıklama yapmaya başladı. "Teyzecim siz bizi yanlış anla-" derken teyzeler yanımızdan gitmişti bile. Ben sesli bir kahkaha attım. Az önce yaşananlarda neydi böyle. Utangaç sincap somurttu ve önden gitmeye başladı. Biraz hızlı yürüyüp ona yetiştim.

Herhalde verdiğim haber aklına gelmiştiki yeniden yüzü gülmüştü. "Neden daha önce söylemedin. Çok mutlu oldum. Böyle bir şey düşünmen çok güzel. Nalan teyzemede teşekkür etmem lazım." dedi güldü. "Eskidende hep bunun hayalini kurmamış mıydık , mezun olduktan sonra yeni bir eve taşınacaktık. Aramızda hiç engel kalmayacaktı görüşmemiz için..." dedim. Eskiden pek görüşemezdik. Gizlice anca görüşebiliyorduk benim hastalığım ve Kardelen'nin aile sorunları yüzünden... "Aynı eve taşınmasakta çok yakın olacağız." dedim. "Eskiden ne hayaller kurardık hatırlıyor musun?" dedi. "Hatırlamaz olur muyum?" dedim. Çokta iyi hatırlıyordum. "Kanatlarımız vardı bir haylimizde..." dedi. Aklıma gelince burukça gülümsedim ve devam ettirdim. "Up uzun kanatlarımız vardı..." dedim. Gülümsedi sanırım bu oyun onunda hoşuna gitmişti. "O kanatlarla özgürce uçuyorduk...hiç bir engel yoktu." dedi. "El ele bütün şehri geziyorduk...özgürce ... hiç bir engel yoktu..." dedim. "Hiç bir engel." dedi. Bir anda yürürken durduk. "Sen benim en kıymetlimsin." dedim. "Sende benim en değerlimsin canım." dedi. Birbirimize sarıldık. Neredeyse ağlayacaktım. Kardelenle geçmişten konuşmak bana iyi gelmiyordu. Birbirimize sarılırken az önce laf eden teyzeler geçiyordu yanımızdan. Şaka mıydı bu! "Bak bak hâlâ devam ediyor bunlar." dedi birisi. Kardelen ile birbirimizden ayrıldık ve şokla onlara baktık. "Fadime bunlarda ahlak falan kalmamış , çocuğum siz hiç mi akıllanmıyorsunuz." dedi. Tam cevap verecektimki; sözümü kesti. "Terbiyesizler." dedi ve gittiler . Bu sefer ikimizde bir kahkaha attık. Az önceki duygusallıkta hala üzerimizdeydi. Bir süre güldük o psikolojiyle.  "Gel bir an önce gidelim burdan, bir daha bir teyze vakası yaşamak istemiyorum." dedi. "Ben de istemiyorum." dedim ve alışveriş merkezine doğru hızlı bir tempoda gittik.

Kardelen'den...

Alışveriş merkezine varmıştık. Ben elbise deniyordum. Bir yandan Can'a gelmesi için ikna etmeye çalışıyordum. "Bu nasıl?" dedim. Bu yeşil dekolteli bir elbiseydi , sanki şişman göstermişti beni. "Güzel." dedi Can. "Can sana burdan bir uçarım görürsün." dedim. "Ne yaptım ben ya." dedi. O ne yaptığını biliyordu. Bundan önceki elbiselerede güzel demişti. Bu sefer bedenimi saran hafif dekolteki kırmızı bir elbise giymiştim. Güzel diyeceğini bildiğim halde sordum. "Nasıl olmuş." dedim. "Bu sana çok yakışmış." dedi. Ne demişti o. " Ne dedin tekrar et." dedim. "Çok yakışmış dedim. Gene ne yaptım ya." dedi. "Cidden güzel mi?" dedim. "Hepsi yakıştı fakat bu bir başka güzel oldu." dedi. Can farklı bir tepki vermişti o zaman bu kesinlikle güzeldir diye düşündüm ve elbisenin parasını ödedim. "Şey biz çıkışta alsak şimdilik burda kalsa." dedim. "Olur." diyince mağazadan çıktık. "Sıra sende." dedim. Bana anlamsızca baktı. "Kıyafet diyorum." dedim. "He bende var ya boş ver" dedi. Israr etsemde kabul etmedi.

Hazır buraya gelmişken burda yiyelim diye düşünmüştük. Can dürüm almıştı. Bende tavuk almıştım. Hem yemek yiyorduk hemde konuşuyorduk...

    "Bu tavuk zararlı değil mi?" dedi. "Evet zararlı." dedim. Hatta çok zararlıydı. "Niye yiyorsun o zaman bide doktorsun." dedi ve güldü. "Gerçi sen sigarada içiyorsun." dedi. "Tamam zararlıda ne zararlı değilki. Hem ben sigarayı çok nadir içiyorum 2 hafta önce aldım yarısı bile bitmedi." dedim. Omuz silkti. "Sende beni gömmeye yer arıyorsun." dedim. Ağzı doluyken bir şeyler söyledi bende anlamadım. "Lon oyla oyoson omo bon oye doul." dedi. "Ağzındaki bitir Can." dedim.
Bitirdikten sonra konuştu. "Sen onu bunu bırakta ben sana ne anlatıcam." dedi. Can söylemeden ben hemen söze atladım. "Güzel bir kız mı gördün." dedim. "Nerden bildin." dedi. Güldüm. Can başka ne anlatıyordu ki zaten. "Boş ver anlat bakayım sen." dedim. "He tamam." dedi ve anlatmaya başladı...

    Pastanedeki kız , Can'nın diyişiyle peri kızı... "Ama görsen bu farklıydı , bence ruh eşiyiz." dedi. İçeceğim burnumdan çıkacaktı neredeyse. "Can alt tarafı bir kız yarın başka birini beğenirsin." dedim. "Ya of anlamıyorsun bu başka." dedi ve arkasına yaslandı. Pek sanmıyordum fakat Can ilk defa başka diyordu...bunu zaman gösterecekti...

Elbiseyi aldıktan sonra taksi ile eve geçtik. Yarın ameliyat vardı. Beni seçeceklerinden emindim. Yarın için dinç olmalıydım.

Canım ile biraz çekirdek çitledik ve oyuncuların ödül töreninde giydiklerini puanladık. Doğruyu söylemek gerekirse eğlenceliydi. Canıma iyi geceler diledikten sonra yatağıma doğru ilerledim. Cilt bakımı yapmıştım. Yüzüme nemlendirici sürdüm ve yatağa geçtim.

Aklıma annem gelmişti. Annem bana yatmadan önce şarkı söylerdi. Genellikle şarkıyı kendi uyduruyordu , annemin çok güzel bir sesi vardı. Onun sesiyle mışıl mışıl uyurdum. Annem ölünce ilk yıllar uyumakta zorlandığımı hatırladım. Aklıma bir şarkısının sözü geldi.

Kötü son diye bir şey yoktur... Senin son diye bildiğin aslında başlangıçtır...

________________________________

Merhaba
Sizce gerçekten kötü son yok mu...

Bölümde en sevdiğiniz sahne neydi?

Can ile Kardelen çok tatlılar , daha çok böyle sahne yazmak isterim fakat Urazımız varrr...

Oy verirseniz ve yorum yaparsanız sevinirim... :))

Bir sonraki bölüm görüşmek üzere...

Hasta kalbim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin