5. Bölüm

12 3 2
                                    


Kardelen'den...

     "Merhaba Kardelen Hanım , nöbetçi değişikliğini size bildirmekteyim.  Nöbetçi  Selin Utangaç maalesef geçirdiği trafik kazası yüzünden , bugün saat sekizde  nöbet size aktarılıyor.

     Dediklerini soluksuz söyledi , bende soluksuz dinledim. Nöbet önemli değildi. Selin'nin nasıl olduğuydu. Selin çokta yakın olmasada , değerli bir arkadaşımdı.

     "Selin Hanımın durumunu biliyor musunuz?" diye sordum. Nerden bilebilirdiki ama bir umut bilmesini umdum. "Durumuyla ilgili bir bilgim yok maalesef." dedi. "Anladım , teşekkürler." dedim. O da iyi günler dileyip kapattı. Yataktan çıktım ve odada dolanmaya başladım. Bizim hastanenin danışmanı Betül'ü arayabilirdim. Belkide bizim hastanedeydi. Betül'ün numarayı tuşladım. Hemen açtı.  Hiç merhaba bile demeden direk sordum. "Betül'cüm Selin Utangaç bizim hastanemizde mi?" dedim. "Hemen bakıyorum abla." dedi. On saniye boyunca ses gelmedi. "Evet abla Selin hocam bizim hastanede." dedi. Nefesimi tuttum. "Durumu nasılmış?" diye sordum. "Trafik kazası sonucu , başını vurup bayılmış ve sol kolu kırılmış. Sağ bacağıda ezilmiş. Şu an uyutuyorlarmış." dedi üzgünce. Nasıl bir şey bekliyordum bilmiyordum ama Selin'in bu halde olması epey canımı sıkmıştı. "Tamam Betül'cüm , teşekkür ederim." dedim. "Rica ederim abla." dedi ve kapattık. Nöbet için hazırlanmalıydım. Selin için bir çiçek alıp gitsem iyi olacaktı...

Uraz'dan...

     Her yer kırmızı olmuştu! Yani kan sizin anlayacağınız şekilde kan... sanırım bacağımdaki dikiş patlamıştı.

Güzel bir gün olmalıydı. Çok deli yatan biriydim. Bacağıma baktığımda doğru tahmin yaptığımı anladım. Dikiş patlamıştı. Hemen hemşirenin gelmesi için tuşa bastım. Yaklaşık on saniye sonra geldi. On saniye bana asırlar gibi gelmişti çünkü çok kötü bir haldeydim.

     Hemşire odaya umursamazca girdi ve gördüğüyle şok geçirmişti tabi... hemen temizlik görevlisini çağırmaya gitti. Temizlik görevlisiyle geri döndü. Bende o sırada temiz kıyafet çıkarmaya başladım. Beyaz bir tişört ve altına çokta koyu olmayan mavi bir kot pantolon çıkardım. Her yerime bulaşmıştı kan! Temizlik görevlisi yeri silerken , görevli ablalar çarşafı çıkarıp yeni çarşafı takmaya başlamışlardı. Hemşire hanım "ilk önce yaranıza bakalım sonra işinizi halledersiniz." dedi. Banada mantıklı gelince kafamı salladım ve odadan çıktım. Çıkınca ferahlamıştım , kan kokusu içime işlemişti. Odaya giderken bir kaç kişi bana bakmıştı...hatta herkes...

     Odaya vardık ve içeri girdim ve hemen oturdum. Biraz stres yapmıştım, yaram derindi biraz acıyacaktı. Çocukluktan kalma bir gerginlikti. Dikişlerimi ilk başta aldı ve yaramı temizledi. Bende dişlerimi sıkıyordum. Dikiş için hazırlanıyordu. Bende gözümü kırpmadan yere bakıyordum. Dikmeye başladı . Dikiş bitmişti. "Biraz uzun mu sürdü he." dedim değişik bir şiveyle. Hemşire "5 dakika sürdü gayet normal." dedi  ve ekledi, "yaralarınız açılabilir o yüzden bir gün daha hastanede kalmanız iyi olur." dedi. umursamazca. Ben hastaneden bir an önce gitmek isterken başıma bu geldi. Tabi Kardelen'i tekrar görebilirim gitmeden...şu an Kardelen ne alakaydı. Ne düşünüyordum böyle. Dişlerimi sıkmaktan çenem ağrımıştı. Kafamı salladım.   Ne çok kafamı sallıyordum bende... ne demiştim şimdi ben?

     Sonunda odama geldim. Kaan'nın getirdiği kıyafet ile üstümü değiştirdim, bir oh çekmiştim cidden...

      Odamda biraz takıldıktan sonra  saçlarımı elimle düzelttim ve odadan çıktım ve hastanenin bahçesinde yürümeye başladım. O sırada telefonum çalıyordu. Ecem arıyordu. Ecem benim kız kardeşim , birbirimizi severiz. Babam ölünce birbirimize kol kanat olmuştuk. Şu an bir moda  yarışması için yurt dışındaydı. Bir elbise tasarlamıştı ve onu yurt dışında yapacak ve jüriye suncaktı. Yarışma yoğun olduğu için şu sıralar çok konuşamıyorduk. Onu arayıp sık boğaz etmek istemiyordum.

Hasta kalbim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin