14. Bölüm

10 3 3
                                    


Yazardan...

   Lara güler yüzlü biriydi. Fakat çoğu zaman maskeydi. Ne mi maskeydi?  Kendini gizlemek için kullandığı bir maske...gülümsemek...

    Gülerek yaralarını kapatmaya çalışıyor.
Gerçi ne kadar başarlı olduğu bilinmiyor. 

Lara için hayat hiç kolay olmamıştı. Tamam herkesin hayatı mükemmel değildi ama Lara hep bir yaşam mücadelesi vermişti. Hiç bir şey onun için kolay olmamıştı. Lara hiç kimseye geçmişinden bahsetmedi ; yani...bahsedemedi.

    Onu bu zorlu hayattan çeken biri vardı. Lara'nın en değer verdiği kişi , en yakını , kahramanı , hayata tutunmasını sağlayan kişi  dahada fazlası o pislik adam onun ailesiydi. Pislik olduğu tartışılır ama Lara onun için pislik diye hitap ediyor. Zaten geçmiş zaman kipi kullandım. Ailesiydi. İnsan her zaman ailesine bağlıdır. Özgür yani eskiden ailesi olan kişi... ne yapmıştı? Lara neden ondan nefret ediyordu? İlk aşkından neden nefret eder insan...

    Lara kendi düşüncelerinden ayrılmaya çalıştı. Eskiyi düşünmek bir fayda sağlamıyor diye düşündü. Şimdiye odaklandı , bardaydı etrafında insanlar vardı  Kardelen  viskiye elini sokuyordu. Her şey normaldi. Kardelen viskiye neden eline sokuyor diye düşündü genç kız. "Ah Kardelen ne yapıyorsun!" dedi Lara. "Ya canım karla oynamak istiyo alamıyorum şu karı." dedi Kardelen ve gene elini viskiye daldırdı. "Ne karı ? Sanırım viskideki buzu diyorsun?" dedi Lara. Kardelen cevap vermedi. "Kardelen!" dedi Lara. Kardelen bir anda ayağa kalktı. "Of benim canım sıkıldı." dedi ve etrafa baktı , istediği bulmuşcasına gülümsedi. Lara olup bitene anlam veremedi. Masaya baktı ve boş bardakları gördü. Şimdi anlamıştı. Kardelen kafayı bulmuştu. Lara güldü , olcaklardan habersiz bir şekilde güldü. Kardelen şarkı söyleyen birinin elinden mikrofonu aldı. İsteyen şarkı söyleyebiliyordu.

-Üzülmeeee cınım , sıkılmaaaaaa cınımmm bana beni sevdiğini söyle!

Lara çok içerisinde Kardelene baktı , çok fena sarhoş olmuştu. Tamam sarhoşsunda neden pepenin şarkısı söylersin! dedi Lara. Bardakiler kahkaha atıyordu. Lara pepenin şarkısını olduğunuda şıp diye anlamıştı. Lara geceleri pepenin şarkısını dinleyerek uyumuyorsun değil mi? Lara , senden beklerim! Lara koştur koştur Kardelenin elinden mikrofonu aldı. Sanırım iyi yapmıştı. Çünkü pepeden Müslüm Gürsese geçecekti... Bu kadarıda iyi değildi.

Lara'dan...

    "Ne yapıyorsun Kardelen!" diye bağırdım. Şu an Kardelenin çekiştiriyordum. Neden mi? İnsanların içkisine yapıştığı için! Neden şu an bunu yaşıyordum! " Hadi burdan gidiyoruz." dedim ve Kardelenin koluna girdim. Daha çantalarımızı almamıştık nereye gidiyorduk acaba? Çantalarımız çok uzaktaydı. Kardelen ile kim bilir oraya nasıl giderdik. Ben hemen alıp geleyim daha iyi olur diye düşündüm. "Kardelen bekle geliyorum tamam mı?" dedim. "Tamam." dedi ama neye dediğini bilmiyor gibiydi.

Miraç'tan...

Masada arkadaşlarla otururken Selim dikkatimin bir yere çekilmesini sağladı. Selim gurubumuzun ağır abisidir. Mekanda onlarındı ve tam bir ağır abidir. "Lan birisi bebek şarkısı söylüyor." dedi Selim . Koray da "Kız çok güzel yaa." diye ağzının sularını akıta akıta bakıyordu. Korayda gurubumuzun en küçüğü ve bebeğidir. Kırılgan bir bebektir. Çokta duygusaldır , zamanında az dalga geçmedik. Hala geçiyoruzda orası ayrı. Arkamı dönüp baktım. Az önce çarpıştığım asi kızdı bu. Tek fark az önce gayet aklı başındaydı. "Lan bu az önceki." dedim. "Sana çarpan mı?" dedi Utku. Utku gurubumuzun zekisidir mantıklı davrananıdır. "Aynen kanka." dedim ve az önce oldukları yere baktım yoktu. Nereye kayboldun sen hemen. Ayağa kalktım. "Nereye gidiyorsun." dedi Ada. Ada Selim'in kardeşiydi. Arada bizimle takılırdı. "Geleceğim birazdan." dedim ve uzaklaştım. Şu  asi kıza bakacaktım. Son kez görmek istiyordum.

    Yer yarıldıda içine girmişti sanki , asi kız nerdesin? Pes etmişken sakin bir yere geçip oturdum. Bacağımı sallarken , yanıma birisi oturdu. "Sen hayıdır kardeş- " derken oturanın asi kız olduğunu gördüm. "Bana içki vermiyorlar." dedi bana yakınarak. Sence neden demek istedim ama demedim. "Banada vermiyorlar." dedim. "Burası senin değil mi? O nasıl oluyor?" dedi ve yüzüme bön bön baktı. Kahkaha attım. İnanmıştı. "Her şeye inanır mısın?" dedim ve gözlerinin içine baktım. "Yoo." dedi ve oturduğu yerde iyice yayıldı.

Ofladı. Şu an haraketleri o kadar komikti. "Fazla tatlısın." dedim. Bakmadı bende dürttüm. "Ne!" dedi. "Fazla tatlısın diyorum." dedim.

-Kim?
-Sen.
-Ben ne?
-Sana dedim.
-Neyi?
-Fazla tatlısın dedim.
-Kime.

"Başa mı saracağız aman bir şey demedim anasını satayım ya." dedim. Güldü. Anlamadım ki bilerek mi yapıyor. O potansiyel vardı asi kızda. Daha ismini bile bilmiyordum! "Adın ne?" dedim ve kafamı elime yasladım. "Sana ismimi söylemiycem." dedi ve kollarını bağladı. Neye triplenmişti bu? Gerçi sarhoştu fazla anlam yüklememeliydim. "İsmini biliyorum zaten." dedim ve dibine gülerek gülümsedim. "Sana ismimin Kardelen olduğunu söylemedim." dedi. Söyledin işte! "İsmin Kardelen." dedim. "Nerden biliyorsun!"dedi ve ayağa kalktı. Ben şu an nasıl bir senaryonun içerisindeydim? "Nerden acaba..." diye mırıldandım. Kardelen demek beğenmiştim.  İsmi güzeldi. Kardelen yürümeye başladı. "Nereye gidiyorsun?" dedim ve tabiki cevap vermedi. Neden olduğunu bilmediğim halde onu takip etmeye başladım. Bu kız kendini gizlice bana çekiyordu. Ve ben bunu çok merak etmiştim. Peşini bırakmayacaktım.

________________________________
Halooo
Nabersinizzz?

Yeni bir bölümle karşınızdayımmmm
Bölümde hoşunuza giden , keşke şöyle böyle olsaydı dediğiniz , sinir olduğunuz sahne var mı???

Ne çok soru sordum bee :")
Neysecimeee bölümü sevdiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💞

Sonraki bölümde görüşmek üzere...

Hasta kalbim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin