Bir Yeni Gruba Eklendiniz [ Yarı Texting]

9. Bölüm

Süreyya'nın ağzından

Elimi havluyla kuruladığımda temizliği bitirmiştim. Bu gün tatil günüm olduğundan evi temizlemiştim. Zil çalınca kapıya doğru gittim kapıyı açınca karşımda iki tane siyah takım elbiseli adam vardı. "Buyrun kime bakmıştınız." adamların ikiside filmlerdeki korumalar gibiydi kirli sakalı olan adam "Süreyya Hanım bizi Umay Hanım gönderdi sizi almak için buradayız." Allah Allah Umay niye adamlarını beni almaya yollasındı ki hiç haber falan da vermemişti. "Nerden bileceğim sizi onun gönderdiğini? Benim Bir şeyden haberim yok." diğer adam konuştu bu sefer "Efendim biz bize denileni yapıyoruz isterseniz arayıp sorabilirsiniz" aferin kafası çalışıyordu onları kapının önünde bırakıp içeri telefonumu almaya gittim. Rehberden Umay ismini bulup aradım bir kaç saniye çaldıktan sonra açtı.

- Alo Umay kızım.

+Efendim Süreyya Teyze.

- Kapıda iki tane izbandut gibi takım elbiseli adam var senin gönderdiğini söylüyor.

+ Evet ben gönderdim.

- Kız nereye götürecekler beni?

+ Endişelenmene gerek yok ufak bir sürpriz sadece.

- Kız ne sürprizi nerden çıktı bu.

+ Nedenini boşver sen kapıdaki adamlarla beraber git ve sadece sana denileni yap hiç pişman olmayacaksın merak etme.

- Bak başıma bir iş gelirse senden bilirim en son senle konuştum görünüyor zaten.

+ Tamam kötü birşey olursa bütün sorumluluk benim.

- İyi o zaman sonra görüşürüz.

+ Görüşürüz.

Telefonu kapatıp hızlıca hazırlandım ve dışarıdaki adamların yanına gittim. "Hadi gidelim." dediğimde beni başarıyla onayladılar. Kapıyı kilitleyip onları takip ettiğimde markasını bilmesemde oldukça pahalı duran bir arabanın yanına geldik. Adamlardan biri şoför koltuğuna otururken diğeri benim oturmam için arka kapıyı açmıştı. Ne yalan söyleyeyim çok hoşuma gitmişti. O da ön taraftaki yolcu koltuğuna oturduğunda arabayı çalıştırdılar. Bana kapıyı açan kirli sakallı adam konuşmaya başladı "Süreyya Hanım ben Adem diğer arkadaşta Emrah. Öncelikle güzellik salonunda randevunuz var oraya gideceğiz orda size Duru hanım eşlik edecek günün çoğu orda geçer büyük ihtimalle işiniz bitince biz tekrardan sizi almaya geleceğiz oranda süprizin yapılacağı mekana geçeceğiz." onu onaylayınca gideceğimiz yere kadar bir daha aramızda konuşma geçmemişti.

Araba durduğunda Adem kapımı açınca indim. Böyle iyi sosyetiklere benzedim he. Altı katlı bir binanın önündeydik baya pahalı bir yere benziyordu Adem'in yönlendirmesiyle içeri girdik. Bir iki dakika sonra kısacık saçlı bir kız yanıma gelmişti. "Merhabalar Süreyya Hanım ben Duru günün geri kalanında size ben eşlik edeceğim." daha sonra arkamdaki iki adama gidebileceklerini söyledi ve asansöre bindik. Umay'ın bana söylediği gibi bana ne denirse onu yapıyordum sadece şaşkınlıktan konuşma yetimi kaybetmiş gibi hissediyordum.

4. Kata çıktığımızda bir sürü elbisenin olduğu bir kattaydık. Herşey o kadar göz alıcı ve rengarenkti ki büyülenmiş gibiydim. Kadınlar için çocuklar için ve erkekler için onlarca çeşit kıyafet vardı. Duru hanımın yönlendirmesiyle deneme kabinlerinin oraya gittik "Umay hanım sizin için bir kaç tasarım ayırttı sizin içinden en beğendiğinizi seçmenizi istedi." hemen yan tarafımıza kalan çalışanlara işaret ettiğinde bembeyaz üç tane elbise getirmişlerdi. Hepsi birbirinden şık ve göz alıcıydı. "Hepsini deneyebilir miyim?" diye sorduğumda bana gülümseyerek evet cevabını verdi. Kabinlerden birine girerek ilk elbiseyi giyindim. Yerlere kadar uzanan tamamı tüllerle kaplıydı. Belinde çiçeklerden bir kemeri vardı. Ama tülden askıları sırtımda ve göğüs kısmında derin dekolteler veriyordu her ne kadar güzel olsada içinde rahat edememiştim. Dışarı çıkıp beğenmediğimi söyledim ve ikinci elbiseyi alarak tekrar kabine girdim. Balık model bir elbiseydi şimdiki denediğim çok şık dantellerle kaplıydı eteğinin uç kısmı ama yürümesi çok zordu iki adım atsam bile üçüncüde kesin düşerdim galiba. Minik ve aşırı dikkatli adımlarla dışarı çıktım. Beğenmediğimi söyleyerek  diğer elbiseyi getirmelerini rica ettim oraya kadar hayatta yürüyemezsin çünkü. Son elbiseyi de üzerime giydiğimde hangisini seçeceğime karar vermiştim. Bu üzerimdeki elbise o kadar güzel hissettiriyorsun ki resmen aşk yaşıyordum. Dizimde biten kalem eteğiyle kadifemsi bir kumağı vardı. Çok sade bir elbiseydi tek hareketi omuzlarımdaki tüllerdi, rahatsız etmeyecek şekilde omuzlarımdan dökülüyorlardı, elbiseyle birleşim yerine çok güzel yeşil taşlar işlenmişti belinde kemeri de zümrüt yeşiliydi ama sanki bir tık bol olmuştu. Dışarı çıkıp Duru Hanımın yanına gittim. "Ben bu elbiseye bayıldım ama bir tık bol oldu sanki." başıyla onaylayıp beni platform gibi Bir yerin üzerine çıkardı bir adam geldi ve tadilat yapılacak yerleri işaretledi "Siz elbiseyi dikkatlice çıkarın ben bir saate hazırlarım" bir saat mi o kadar kalacağımız zannetmiyordum Duru hanıma "Bir saat çok geç değil mi? O saate kadar kalacağımı zannetmiyorum." kıkırdayarak bana cevap verdi "Siz hiç merak etmeyin Süreyya Hanım sizi uzun bir süre misafir edeceğiz burda elbise rahat rahat yetişir." cevap vermedim. Umay'ın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.

Elbisemi çıkarıp tadilat için teslim etmiştim. Şimdi de bir üst katta ayakkabı deniyordum bu sefer bir çok seçeneğim vardı. İlk başlarda hep ince ve uzun topuklu modeller getirmişlerdi ama ben daha küçük topuğu olan bir model istediğim için yeni modeller getirmişlerdi. Düz beyaz bilekten bağlanmalı bir modeli seçmiştim ayakkabıyla takım olduğunu öğrendiğim küçük bir el çantası da getirmişlerdi. "Duru hanım başka bir şey kaldı mı?" Duru Hanım sürekli kullandığı sevecen gülümsemesiyle "Son olarak takılar kaldı onları da seçtikten sonra yorgunluğunuzu giderecek bir aşamaya geçeceğiz" iyi bari az kalmıştı rahatlatıcı aşamadan kastı inşallah düşündüğüm şeydir.

Bir üst kata çıktığınızda mücevherler dolu bir kattı bir sürü, bir sürü mücevher vardı nefesimi kesmişkerdi resmen. "Buradaki işimiz daha kısa sürecek elbise ve ayakkabıyı seçtiğiniz için Umay hanım size iki ayrı parça hazırlattı." demekki seçtikleri anında Umay'a bildiriliyordu. İşimizin kısa sürecek olması mutlu etse de bu katta biraz daha zaman geçirmek isterdim. Zümrüt ve pırlanta olarak iki set vardı önümde. Zümrüt yeşili olanın elbiseme daha çok yakışacağını düşündüğüm için onu seçtim.

O kattaki işimiz bittiğinde tekrar asansördeydik. Bu sefer ikinci kata inmiştik. Bir çeşit spa merkeziydi bu kat tahminlerim doğru çıkmıştı. Duru Hanım birşey unutmuş gibi bana döndü hızlıca "Süreyya Hanım aklımdan çıkmış sormak. Acıkmış olmalısınız birşeyler yemek ister misiniz? Bu kattaki işimiz bittikten sonra da yiyebilirsiniz ama buradaki işimiz biraz uzun sürecek belirtmek isterim." aslında o diyene kadar farkında değildim ama acıkmıştım şimdi yesem daha iyi olurdu sanki. "Şimdi yiyelim siz söyleyene kadar farkında değildim ama acıkmışım." ikimizde kıkırdayarak ilk kata indik tekrardan buranın restoran kısmı da vardı.

Duru Hanımla beraber masaya oturup sipariş verdik hafif birşeyler istemiştik ikimizde. Yemek boyunca hoş bir sohbet dönmüştü masada. Duru gerçekten hayat dolu birisiydi. Öğrendiğime göre beş yaşında bir kızı varmış gösterdiği fotoğraflarda çok sevimliydi. Yemek bitince ikinci kata çıktık tekrardan ve bir sürü bakım yaptılar bana hiç bu kadar rahatlamış hissetmemiştim. Üçüncü kata çıktığımızdaysa kuaför alanıyla karşılaşmıştım. Manikür, pedikür, saç, makyaj derken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım evden çıkarken saat on ikiye geliyordu şimdi ise altı buçuk olmuştu. Üzerimde seçtiğim kıyafetlerle hazır bir şekilde aşağıya indik. Giriş kapısına çıktığımızda Duru Hanımla vedalaştık. Adem ve Emrah kapıda beni bekliyorlardı fakat bu sefer sabahki den farklı bir araba vardı. Krem rengi eski klasik arabalardandı Adem kapıyı açtığında arka koltuğa yerleştim. Araba hareket ettiğinde artık sürprizin olacağı yere gittiğimiz için çok heyecanlanmıştım.

....................

Dayanamayıp erken attım bölümü.

Bölümü nasıl buldunuz?

Oy vermeyi ve satır aralarında yorum yapmayı unutmayın.