Mayıs, 2020
"Hayır, bunu asla kabullenemem!"
Lee Soo Man toplantıda gergin bir şekilde otururken cam masanın üzerinde tükenmez kalemi çeviriyordu.
"Efendim, ileri zamanlarda bizden her şeyimizi alabileceklerini söylediler, bu işi bir tek Aespa ile yapamayız, desteğe ihtiyacımız var."
"Peki ne yapmamızı istiyorsunuz siz? Aespa dışındaki tüm erkek gruplarımız yeni albümlerine hazırlık yapıyorlar, kız gruplarımız desen zaten hepsinin yıl boyu reklamlar için planları var, e geriye ne kalıyor o zaman?"
Oradan bir menajer fikir attı.
"Efendim, elimizde yarışmaları kazanmış bir sürü stajyerimiz var."
"Onlara daha çıkış yaptırılmamış, belirli bir grupları bile yokken diğer dünyadaki o saçma yaratıklarla mı savaşacaklar? Daha hiçbir tecrübeleri yok."
"Ama o 6 kıza güveniyordunuz, bu zamana kadar sizin tüm zor zamanlarınızda işlerinizi kurtardılar, size yardım ettiler."
Lee Soo Man çevirdiği tükenmez kalemi bir anda durdurdu ve sandalyesini düz bir şekilde ortaya çekti. Elini kafasının yanına koyarken endişeyle sordu.
"Bize nasıl musallat oldu bu diğer dünyalılar?"
"Hiçbir fikrimiz yok fakat bir şeyler yapamazsak bu iş kötüye gidecek gibi efendim."
Menajer bunu söyledikten sonra cam kapıdan tıklama sesleri geldi. Tüm dikkat kapıya kesilince elinde şirket telefonu olan kadın içeri girmek için izin istedi ve sonra koşarak Lee Soo Man'ın yanına gitti.
"Efendim, edindiğimiz bilgilere göre Aespa zor durumda, sanırım yaratıklar onları ve yarattığımız avatarları ele geçirdi."
Soo Man'ın elleri titremeye başladı. Uzun süre ortam sessizleşti ve herkes gittikçe endişelenmeye başladı. O bu tür şeylerin olacağını az çok tahmin ediyordu, ama bu kadarını değil. Birkaç saniye sonra kadın dışarı çıkmak için doğruldu, bu sırada Soo Man da aniden ayağı kalktı ve bağırdı.
"Acil durum çağrısı yaptırın tüm stajyerlere, hepsini yarın bu odaya istiyorum, toplantı bitmiştir!"
Menajerler birer birer yerinden kalkıp giderken Soo Man yenilgiyi tatmıştı adeta. Kendisini güçsüz hissediyordu, yorgundu. Şirket açıldığından beri Kwangya'daki üreyen yaratıkları tamamen yok etmek istiyordu. Bu işin sadece tek bir grupla olmayacağını kötü bir şekilde anlamıştı. Bir şey yapmalıydı, tüm algıyı değiştirebilecek, süper güçlü bir şey.
Ayağa kalktı ve buruk bir şekilde dolaşırken düşünmek istedi, sadece düşünmek. Ne yapmalıydı? Bu işe stajyerlerini sokarsa halledebilir miydi, yoksa bir çuval inciri mahveder miydi?
Bu sırada aniden hareket ettiği yerde durdu. Aklına bir fikir gelmişti. O 6 kız. Bir sürü yarışma kazanan kızlar. Onun güvenini kazanan kızlar. Ne olmuştu onlara?
Hızlıca tekrar sandalyeye oturdu. Ellerini masaya koyduktan sonra işte o son sözü söyledi.
"O zaman artık oyun zamanı, yeni bir grup kurmamın vakti geldi, geçiyor bile. Tüm algıyı değiştirebilecek, süper güçlü bir grup."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
game time! - fourlowers
Fanfiction"o zaman artık oyun zamanı, yeni bir grup kurmamın vakti geldi, geçiyor bile. tüm algıyı değiştirebilecek, süper güçlü bir grup." önemli açıklamalar! bu kitap hediye olmakla beraber içinde geçen olaylar hiçbir gerçekliği yansıtmamaktadır. bu kitabın...