1 gün sonra, saat 13.11
"Seul'un merkezine bağlı caddede ne olduğu tespit edilemeyen bir grup varlık tarafından cadde helak olmuş durumda. Güney Kore Polis Departmanı tarafından yapılan açıklama, merkezin saldırıda toplam 11 milyar dolar zararda olduğunu belirtti. Polis, yerel saatle 17.43 sıralarında meydana gelen olayda 185'i ağır toplam 240 kişinin yaralandığını, ve bu saate kadar 67 kişinin de hayatını kaybettiğini duyurdu."
Soo Man'ın odasıydı burası, televizyondaki kadın spiker bu haberi sunarken kızların hepsi umudunu yitirmiş bir şekilde bakıyordu. Arada Taeyang'ın peçeteye burun sümkürme sesleri gelirken Charli elinin yanında beliren iyileşmeye başlamış yaraya gelişigüzel dokundu. Bitkin hissediyorlardı. Sanki kasten ortalığı katletmiş gibi, tüm insanların ruhunu sömürmüş gibi. Ortamın havası bu hislerden dolayı o kadar soğuktu ki Soolrim ve Bora ağlamaktan gözleri şişmiş bir şekilde otururken Soo Man dahil tüm ekibin benliği bir celsede çekilmişti. Kimse yaşananlara hala anlam veremiyordu. Sanki hiç gerçekleşmemiş gibi, sanki tüm bela bütün Güney Kore'nin üstüne aniden çökmemiş gibi.
Soo Man yanındaki menajere televizyonun sesini biraz kısmasını rica ederek hafifçe söylendi.
"Bundan sonra siz de işin içerisindesiniz."
Bora, şişkin gözleriyle yere doğru bakmaya başladı. Tüm ortamın sesinin tekrar kesilmesinin ardından kısık sesle pişmanlığını dile getirdi.
"Her şeyi mahvettik."
Shulan televizyona bakarken gözlerinden yaşların süzülmesini gören Soo Man, Bora'nın bu sözünün ardından koltuğundan kalktı ve ayaklarının sesi odayı doldurana kadar yavaş yavaş dolanmaya başladı.
"Evet, tabikide işiniz zor olacak, böyle günler çok göreceksiniz fakat işin sonunda gayret var ve Kwangya'yı almak sizin elinizde olacak."
Ivy Soo Man'ın bu sözüne sinirlenerek cevap verdi.
"Eğer bu saatten sonra milyarlarca insanın ölmesini ve hala bir gezegen derdinde olmamızı istiyorsanız bu deliliğe girer efendim. Bakınsanıza, bu durum ilerlerse ve tüm dünyaya sıçrarsa bir dünyamızın kalacağını mı sanıyorsunuz?"
"Endişelenmeyin, onlar sadece bir atak yaptılar ve siz oraya varmadıkça daha buraya inemezler."
"Umarım öyle olur efendim, çünkü yok oluşumuzdan başka bir şey şu an tahmin edemiyorum."
Shulan derin bir ah çektikten sonra Charli konuşmaya başladı.
"Umudumu kaybetmek istemiyorum fakat belki de bizim içinde bulunduğumuz bu olay yüzünden suçsuz yüzlerce hatta binlerce insan öldü. Hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyorum ve eminim ki benimle beraber hepimiz kendimizi bir katilmişiz gibi hissediyoruz. Bu yüzden, belki de işini iyi bilen birisine vermelisiniz bu görevi efendim."
Soo Man yandan sırıtmaya başladı ve omzunu sıvazladı.
"Hayır tabikide! Siz bu şirketin en büyük umudusunuz ve elinizdeki imkanı aldığımız başka sıradan kişilere mi vermemi istiyorsunuz? Yapmayın tanrı aşkına, eğer bugünleri görmeyecekseniz savaşmanın ve dünyayı kurtarmanın ne önemi var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
game time! - fourlowers
Fanfiction"o zaman artık oyun zamanı, yeni bir grup kurmamın vakti geldi, geçiyor bile. tüm algıyı değiştirebilecek, süper güçlü bir grup." önemli açıklamalar! bu kitap hediye olmakla beraber içinde geçen olaylar hiçbir gerçekliği yansıtmamaktadır. bu kitabın...