Beynimi patlatan bir müzik sesiyle birlikte güzellik uykumdan uyanmak zorunda kaldım. Yatakta gerinmeye ve sakince etrafı düzmeye başladım. Yatakta doğruldum ve yavaşca kalkmaya çalıştım. Ama bir anlığına dün gece yaşanaları ve ardına gelen keskin kıç ağrımı, yani kısaca unuttuğum herşeyle beraber bok gibi yere yapıştım.
G:ANANI SİKEYİM!
Amele sümüğü gibi yerde yatarken çılgınlar gibi çalan müziğin içerisinden kendini biskolata erkeği sanan Kyojuro çıktı.
R: İyi misin lan?
G: He iyiyim, gerizekalı.
R: Tamam gidiom o zaman.
G: GEL LAN BURAYA KALDIR BENİ!
Kyojuro yüzüme bakıp kıkırdamaya başladı. Sonra yanıma gelip beni kucağına aldı
R: İyi misiniz premses hanım.
G: Anan iyi sik kırığı.
R: Seni yere atarsam görürsün ananı.
Kyojuro beni yatağa atıp dolabımı açtı eline aldığı beyaz t-shirt'ü yüzüme attı.
R: Al aşko
G: Aşko sıçsın ağzına
Rengoku'nun verdiği beyaz t-shirt'ü üstüme geçirdim. Sonra yavaşca doğrulmaya çalıştım, ama Rengoku benden hızlı davrandı ve beni yine kucağına aldı.
G: 2 bacağım ve 1 kalçam var yürüyebilirim.
R: Kalça kısmı pek çalışmıyor gibime geldi.
G: Ha ha çok komik sik kırığı seni.
R: Tabi komik.
G: Altıma bir şey giyseydim bari.
R: Yemekten sonra banyo yap am evladı. Pislik misin.
G: Evet.
Salona kadar bir prenses gibi taşındıktan sonra, Kyojuro beni tıpkı bir patetes çuvalıymışım gibi koltuğa attı. Sinirlenmiştim ama sabah sabah daha afyonum patlamadan Kyojuro ile uğraşmak istemiyordum bu yüzden mantıklı olanı yapıp önümdeki kahvaltıya odaklandım
R: Urokodaki kim?
G: Ne?
R: Dün gece adını sayıkladığın adam. Kimdi o?
G: Dün gece... adını sayıkladığım mı?
R: Evet, sabaha karşı uykunda... mhmm Urukodaki hmmmh.
G: sayıklamak.... ben....
R: Olm salak mısın.
"Siktir. Dün gece yaşanan herşeyi hatırlamıyor demek... neyse iyi yanından bakarsak onun adını bağırarak inlediğimi hatırlamıyor, 2. Sefer aynı boku yiyip ona Urukodaki'nin patronum olduğunu söylemiycem"
G: O şey.... benim...
R: Senin ney?
G: Partnerim!
R:Partnerin mi?
G: Evet! Partnerim.
R: Ne partneri?
G: S-sex partnerim.
Bunu söylememle birlikte Kyojuro'nun içtiği sütü masaya püskürtmesi bir oldu.
G: Napıyon la!
R: YUH! Vay orospuuu...
G: Naptım ya...
R: Daha ne yapcan acaba, orospu olmuşsun ya.
G: OHA!
Kyojuro'nun bu halleri çok komiğime gittiği için kıkırdamaya başladım ama birden bire Kyojuro gözlerini kıstı ardına hemen gülmeyi kestim. Çok ciddi ve haşin gözüküyordu bu hali beni korkutmaya başlamıştı. Vücumdaki bütün kanlar çekilirken istemsizce olan tiriremeye karşı koyamıyordum.
"Şaka yaptım" dedi ve gıcık gıcık gülmeye başladıR: Sakin ol sadece dalga geçiyorum. Senin hayatın bu kimseyi ilgilendirmez, ama şu herifle tanışmak isterim. Benim için çok değerlisin ve eğer sana zarar verecek birisiyse gözünün yaşına bakmam.
G: A. Şey oh, yani
R: Ne?
G: Hiç hiç o şu an yurtdışında
R: O yüzden mi benimle yattın?
G: E-evet.
R: Azgın piç. Neyse ne elinde sonunda bu adamla tanışıcam bahane kabul etmiyorum.
G: Tamam.
"Çok büyük bir hata yaptım, kesinlikle sıçtım. Bu sefer harbiden sıçtım. Bir sex partneri bulmam gerekiyordu hem de güvenilir birisini. Kyojuro'yu tanıyordum, bu işin peşini asla bırakmazdı."
Boğazımda tıkana tıkana Kyojuro'nun hazırladığı yemeği yerken her an stresten ölücekmişim gibi geliyordu. Pekte uzun sürmeyen sessizliği Kyojuro bozdu.
R: Peki şu stajyerlik işi ne oldu okulların kapanmasına 2 hafta kaldı. Başvuru yaptığın şirketin adı neydi
G: Ah... evet o konu hakkında aslında 8 tane sirkete aymı anda başvurdum ama sadece 1 tanesi geri dönüş yaptı o yüzden pek umutlu değilim anlarsın. Büyük ihtimal hayatımın geri kalanını ya kasiyer ya da stripzci olarak geçiricem.
R: O kadar mı kötüydü...
G: Sandığından daha beter. Ben bile bu haldeysem diğerlerini hiç düşünemiyorum. Sonuçlar 1 haftaya açıklanıcak
R: Giyuu.
G: Efendim?
R: Şu buz pateni işi hakkında. Belki geri dönersin.
G: Yapamam Kyojuro, yeniden başlasam bile o esko hareketlerimin hiçbirisini tekrardan yapamam. Bacağımdaki kemik paramparça oldu yeniden yürümem yıllarımı aldı sen de biliyorsun.
R: Haklısın üzgünüm... AMA CANINI SIKMA! Şu an olmasa bile eminim ki başka bir zaman iyi yerlere geliceksin, o emeklerin, zamanın, çabaların hiçbirisi boşa gitmeyecek!
G: Teşekkür ederim. Aşkımsın. Senin sayende iyileştim.
R: Sen de benim aşkımsın, tanıdığım en iyi ve en değerli insansın.
Sebepsiz yere gözlerim dolmuştu, ağlamak ve içimi boşaltmak istiyordum. Kyojuro'nun her zaman yanımda olduğunu bilmek beni sarıp sarmalıyordu.
Kahvaltıdan sonra kalkıp duşa girdim. Duş boyunca "acaba o şirkete cidden girebilir miyim?" Diye düşündüm. Çok fazla düşünüyordum, bir gün bu yüzden ölücektim. Banyodan çıkıp hemen üstümü giyindim.
"Giyuu ben çıkıyorum!" Bu Kyojuro'ydu.G: Hemen mi çıkıyorsun?
R: Evet, az önce kardeşim mesaj attı babam çok sinirliymiş, gideyim de azcık dayak yiyeyim.
G: Baban cidden çok korkunç birisi, dikkat et de ölme.
R: Tamam denerim.
G: ...
R: ...
G: LWKEJEJDKENODND
R: WLEJEKNDKDNEODN
Kyojuro'ya sarıldım, onu cidden çok seviyordum ve ona zarar gelmesini istemiyordum.
............Kyojuro'yu yolculadıktan sonra kendimi yatağa attım ve gözlerimi kapattım. Uyumam lazımdı uyumak beni sakinleştiriyordu aksi taktirde stresten ölücekmişim gibi oluyordu, uyuduktan sonra daha mantıklı kararlar vericeğime emindim. Bu yüzden kendimi yavaşca uykunun zalim ama güzel ellerine bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi kuğu/Sabigiyuu
General FictionEn büyük hayali ünlü bir patenci olmak olan tasarım bölümü öğrencisi Tomioka Giyuu, asistan olarak çalışmaya başladığı şirketin patronu Urokodaki Sabito ile beklenmedik bir ilişkiye başlar. Bu ilişki ikisinin de hayatında büyük değişimlere sebep ola...