Ruh halim o anda değişti ve için için, zıplayıp havayı yumruklama isteği duyarak eve girdim. EVET! İçimdeki kelebekler gereksiz bir heyecan içindeydi.
İçeri girdiğimde Kyojuro oturma odasında kitaplarını sandıklara yerleştirmekle meşguldü. Beni görünce anlık olarak olduğu yerden sıçradı ve üstüme atladı
"Döndün demek! Kanae haber verene kadar sana tecavüz edip sonra öldürdüklerini ardından da parçalayıp yol kenarına attıklarını sanıyordum!"
Sesi hararetli, kaygılıydı ve daha ben merhaba diyemeden boynumdan ayrılıp, omuzlarımı kavrayarak dikkatle yüzümü incelemeye koyuldu.
Lanet olsun... duraksadım. Acaba Kyojuro'ya her şeyi olduğu gibi anlatmalı mıydım? Bu sağlıklı bir karışım değildi.
"Bütün gece nerdeydin? Aklımı senden alamadım." Yüzünde endişeli bir ifade vardı
Endişesi ve yakıcı merakı karşısında gülümsemeden duramadım, ama birden utanmıştım. Kızardım. Çok özeldi. Her şeyiyle. Urokodaki'nin sakladıklarını görmek ve bilmek. Birisine anlatmazsam kafayı sıyıracaktım.
"Urokodaki'nin evinde kaldım... başıma neler geldi neler."
"O kim? İsmi çok tanıdık geldi."
"Patronum..."
"O ne alaka be?"
"Sorma onu da anlatırım bi ara."
Kyojuro kafası karışmış bir şekilde yüzüme bakıyordu.
"Neyse, uzun uzun anlatmak isterdim ama çok üşeniyorum. O yüzden hızlı özet geçiyorum. Adamın bi tane acı odası var böyle kırbaç falan var bana dedi ki seni bu odada sikcem ben de dedim ki bakarız. Nası iyi yapmış mıyım?"
Kyojuro anlık kas katı kesildi aramızda uzun bir sessizlik oluştu.
"Ne"
Omuz silktim.
"Öyle işte.""Tomioka hayatın benim için fazla aksiyonlu sindirmeme izin ver"
"Ee sen neler yaptın dün gece"
"Ben de ne olsun işte öyle Kanae ile beyzbol takımı hakkında konuştum falan işte. Çok heycanlıydı"
"İyiymiş."
"Yani, şimdi bu adam seni seks kölesi mi yapmak istiyor. Kafam karıştı."
"Evet yani öyle de diyebiliriz."
"Ah. Sen ne cevap vermeyi planlıyorsun?"
"Hiç bir fikrim yok. Bir yanım yeni şeyler denemek istiyor ama öteki tarafımsa onun aksine bundan uzak durmam için çırpınıyor."
"Ben anlamadım şimdi, acı derken nasıl yani"
"Bi boku da anla Kyojuro."
"Kusura bakma benim senin gibi geniş bir seks hayatım yok Tomioka."
Göz devirdim. Bunu nasıl anlatabilirdim bilmiyordum, bu anlatılabilir miydi? onu da bilmiyordum.
"Olayı tam olarak anlayamadım ama bana fikrimi sorarsan buna hayır demen taraftarıyım. Sana zarar gelmesini istemiyorum adam tehlikeli birisi olabilir. Böyle zevkleri olan birisi zaten normal değildir, mantıklı düşün Tomioka."
Kyojuro'nun söyledikleri kafamı karıştırmıştı. Haklıydı, böyle şeylerden zevk alan birisi kesinlikle normal olamazdı. Kendimi geriye doğru yaslayıp derin bir iç çektim.
"Ona çok aşığım Kyojuro... ama inan bana ne yapacağım hakkında bir gram fikrim yok."
Kyojuro konuyu değiştirmek istermişcesine sordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi kuğu/Sabigiyuu
General FictionEn büyük hayali ünlü bir patenci olmak olan tasarım bölümü öğrencisi Tomioka Giyuu, asistan olarak çalışmaya başladığı şirketin patronu Urokodaki Sabito ile beklenmedik bir ilişkiye başlar. Bu ilişki ikisinin de hayatında büyük değişimlere sebep ola...