on üçüncü bölüm

83 12 10
                                    

Bir yerlerde sıkıştırılmak için sebebe ihtiyacı yoktu Chaeyoung'un. O gün sadece gerçekten masum bir şekilde kantine inmek istemişti. Yalnızdı, kantine yakın bir koridordan geçerken Jongin ve ekibiyle karşılaşmayı ummamıştı. Ve ne zaman onların yanından hiçbir şey yokmuş gibi geçmeye çalışsa başarısız olurdu. Jongin'le bir anlığına göz göze geldikten sonra gözlerini kaçırır kaçırmaz oğlanın neşeli sesi duyuldu. "Hey, Chaeyoung."

Aralarındaki mesafe gitgide kendiliğinden kapanırken bakışlarını kaldırmaya zorladı kız kendini, oğlanın gözleri yine en enerjik ve en alaycı gününde olduğunu söylüyordu. Hiçbir şey yapmadan bile kurban gideceği günlerden biriydi işte, tescile gerek yoktu. Arkasındaki oğlanlara baktı. Hoseok vardı; Eunwoo, Baekhyun ve Sehun. Oradan kazasızca kurtulabileceğini hiç sanmıyordu. Jongin daha da yaklaşıp kendisini çok düşünüyormuş gibi "Neden yalnızsın?" diye sorduğunda sinirlendi. Bazen fevri davranma cesaretinde bulunur ve sonra pişman olurdu, ancak o anda kendini tutmak istemedi ve "Seni ilgilendirmiyor." dedi keskin bir sesle. Her türlü başına bir şey gelecekti ve o anda sadece bunu körüklüyordu. Jongin'in bakışlarındaki eğlence pırıltılılarının nasıl sönüp de şekil değiştirdiğini hemen gördü. Ve o sırada omzundan sertçe ittiren kişi Eunwoo'ydu. Sırtını duvara çarptı kız.

Eunwoo'nun en acımasızca davranacak kişi olduğu herkes biliyordu. Chanyeol bir kız öğrenciye vurmazdı, Jongin genelde laflarıyla küçük düşürürdü ancak Eunwoo'nun esirgediği bir tavır asla yoktu. "Ne dediğinin farkında mısın?" diye tısladı Jongin'in köpeği gibi davranmayı umursamayarak. Ancak artık Chaeyoung'un da umrunda değildi bir şey, bir avuç erkeğin güçsüz bir kızı koridorun tenha kısmında kıstırıp kendilerini adam sanmaları midesini bulandırıyordu. Dik bakışlarını oğlanın üzerine dikti. "Farkındayım, ne yapacaksın?"

Jongin onun bazen böyle aykırı davranabilmesine hep şaşırırdı, kısa bir gülüş koyarken onun yerine Eunwoo çok daha hiddet görünüyordu. "Saygısız sürtük." derken eli hiç tereddütsüzce havaya kalkmıştı. Gözlerini yumdu Chaeyoung, canı epey acıyacaktı.

Ancak hiçbir şey olmadı. Uzaktan gelen hızlı koşturma sesi ve "Ne yapıyorsunuz?" diye bağıran bir oğlan, o anı yarıda bölmüştü. Kız yeniden gözlerini açtığında Eunwoo'nun elinin havada kaldığını gördü, çünkü herkesin odağı koridorda hızla onlara yaklaşan oğlana çevrilmişti.

Zhang Yixing'ti.

Chaeyoung onun bunu yapmamasını dilerdi, hatta şansı olsa şimdi ona durması için bağırabilirdi. Daha okula geleli birkaç gün oluyorken başına nasıl büyük bir bela açtığının farkında değildi çünkü. Kantinden yeni çıkmışa benziyordu, elindeki henüz açılmamış kutu sütü cebine atıp hızla koştu ve oğlanların arasına dalıp, neredeyse bir tokat kurbanı olacak olan kızı oradan kurtarmaya çalışmak istedi. Ancak daha Chaeyoung'a yanaşamadan Sehun'dan yediği küfürle birlikte çatık kaşlı oğlanın eline düşmüştü bile. Sehun yakasından sertçe tutup geri geri çekti zavallı oğlanı, diğerlerinden uzaklaştırıp boşluk bulduğu anda "Burnunu her şeye sokma." diyerek sağlam bir yumrukla birlikte neredeyse yere yapıştırdı. Yixing dizleri ve elleri üzerinde düşerken neye uğradığını şaşırmış, refleks olarak burnunu kontrol etmişti ama kanayacak kadar değildi.

İşte yeni sınıf arkadaşlarının gerçek yüzüne ilk kez orada şahit oldu. Chaeyoung ona, kendini suçlu hissederek dolu gözlerle bakarken Yixing'in bakışları her birinin üzerinde dolandı teker teker. Tüm gerçekliği gördü onların acımasız yüz ifadelerinde, kendisine hiç düşünmeden şiddet uygulayan Oh Sehun'un bile, elini sadece kaşınıyormuşçasına ovaladığını fark etti. Onun için sadece bir eğlenceden ibaret olmalıydı. Arka taraflarından gelen bir kız sesi, tüm düşüncelerini yarıda böldü.

kiss me more → pcy + pcyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin