yirminci bölüm

77 10 12
                                    

"Dün öğle arasında neden gittin?"

Sabahın sıcak güneşi bedenlerinin üzerine vururken okulun bahçesindeki bir bankta oturuyorlardı. Kızın bu sorusuna karşılık, elindeki süt kutusuna pipeti takmakla ilgileniyormuş gibi görünerek başını eğdi Yixing. "Öyle oldu işte."

Chaeyoung o söylemese de tahmin edebiliyordu az çok. Sadece Chanyeol biraz uğraştı diye yapmazdı çünkü alışıktı, sorun bir sonraki dersin Korece olmasıydı. O derste sürekli rezil olması bir yana, son seferinde hocanın ona daha fazla metin okutmaya çalışacağını söylemesi işin cabasıydı muhtemelen. Yine de kaçtığını itiraf etmek onun için utanç verici olabileceğinden, üstelemedi kız. Onun yerine "Chaeyoung." dedi Yixing bir süre bekledikten sonra. "Sana bir şey sorabilir miyim?"

Gözlerine baktı. Kararsız görünüyordu. Chaeyoung başını sallarken onun neyden bahsedeceğini merak etti. "Acaba..." dedi oğlan çekinerek. "Park Chanyeol'le aranızda bir şeyler var mı?"

"B-bu nereden çıktı?"

Bu tür bir soruyu hiç beklememişti. Anlık gerginliğini saklamak için tırnaklarını avcunun içine bastırdı. Yixing bunu fark etmezken kafası karışmış görünüyordu yalnızca. "Dün sen bana yardım etmek için elimi tuttuğunda bakışlarının tuhaf olduğunu düşünmüştüm... Sonra da sebepsiz yere köşeye sıkıştırıp o kadar öfkeli davranınca..." Saçmalıyor olup olmadığını düşünüyor gibiydi. Devamını getirmekle uğraşmaya çalışmayıp "Bilmiyorum." diye pes etti.

Chanyeol her zaman profesyonel biri olmasına rağmen ilk defa bir bakışında belli etmişti kendini, şaşkındı Chaeyoung. Yixing'in bunu çözebileceğini hiç düşünmemişti. Ama asla itiraf edebileceği bir şey de değildi. Saçma bir şey işitmişçesine güldü. "Öyle biriyle aramda ne olabilir ki sence?"

"Değil mi? Olmaz aslında."

Hala daha kafası karışık görünürken "Öyleyse..." dedi bu sefer. "Sana karşı tek taraflı bir şeyler hissetmediğinden emin misin? Tesadüf gibi durmuyordu."

"İmkanı yok Yixing."

Kafasında soru işareti kalmaması için kesin bir şekilde cevapladıktan sonra olumsuz bakışlarla baktı oğlana. Böyle bir konuyu konuşmak bile onu rahatsız ediyormuş gibi bir izlenim çizmişti. Yixing bunun için kötü hissederken "Kafayı yedim herhalde." diyerek güldü kendi kendine keyifsizce. Zaten kendi söylediklerine kendi de inanmamış olduğundan, bu düşünceyi bir kenara bırakmaya karar vermişti. "Eğer yanlış bir ithamda bulunup incittiysem özür dilerim."

Başını iki yana sallayarak gülümsedi Chaeyoung sorun olmadığını belirtmek için. Ona göstermediği duyguları ise alt üsttü. Bir anlığına gerçekten korkmuştu ve bunun sebebi gerçeklerin ortaya çıkması durumda Chanyeol'ün zor duruma düşeceği fikri değildi. Bunu kabullenmek zordu ama Chanyeol gibi biriyle ilişki yaşadığının açığa çıkma ihtimalinden korkmuştu. Onu yumuşak ve iyi tarafını bilen tek kişi kendisiydi çünkü, diğer insanların gözünde korkunç biriydi. Yixing ise bunun ayrı bir boyutuydu. Diğerleri Chanyeol'ün zalimliğine bile saygı duyabilir ve onu üstün görebilirdi belki, ancak birbirlerini anlayabilen tek kişiler olarak bunun Yixing'i derinden sarsacağından emindi.

Kötü duruma düşmekten, kötü bir kız gibi görünmekten korkmuştu. Chaeyoung o güne kadar ilk defa Chanyeol'den ve onunla olan ilişkisinden utanmıştı.

...

Günün en sevdiği vakti okul çıkışından sonrası olmuştu hep, şimdi ise o vakitte kütüphanede kendini ders çalışmaya zorlamaya mahkumdu. Son günlerde hayatı biraz değişmişti ve memnun değildi bu durumdan. Sehun ve Soojin'i dinlemek eskisi kadar ilgi çekici gelmediğinden, bir de gerçekten çalışması gerektiği için kulaklarını takmış ve matematik ile alakalı bir konu anlatım videosu açmıştı. Onlardan kaçınmanın en iyi yolu buydu, en verimlisi de buydu. Önündeki kağıda bir sürü not alıp işlem çiziktirirken saatin nasıl geçtiğini pek anlamamıştı. Ön tarafta fark ettiği hareketliliğe bakarken videoyu durdurdu ve dikkatini verdi.

kiss me more → pcy + pcyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin