on beşinci bölüm

83 11 10
                                    

Koridorun sonundan yaklaşan oğlan kendisini gördüğünde, sırtını duvara yaslamış şekilde zaten onu bekliyordu Chaeyoung. Chanyeol'ün Yixing'e karşı olan o abartı davranışlarına anlam veremediği günün akşamı ilk defa onu sınıfta beklemek yerine koridora çıkmıştı. Chanyeol her gün çantasını alıp arkadaşlarıyla beraber çıkar, okulun dışında onlardan ayrıldıktan sonra ise geri döner ve okulda kimsenin kalmadığından emin olduğunda sınıfa, yanına gelirdi. Ve o gün kızı ilk defa sınıfta değil de koridorda beklerken bulmuştu. Bu hoşuna giderek "Artık sevgilini burada mı bekliyorsun?" dedi ve gülümsedi. Sorusu cevapsız kaldığında ise kızın keyfinin o kadar da yerinde olmadığını anlamıştı.

"Neden yaptın?" dedi Chaeyoung bakışlarını ona doğru yöneltirken. Ellerini duvara yaslamış ve tek dizini hafifçe kırmıştı. Oğlanın ilk tepkisi "Neyi?" olsa da sonrasında bunu gereksiz yere sorduğunu anladı çünkü biliyordu aslında. "Ah kızdın mı?" diye devam ettirdi sonrasında muzip bir ifadeyle. Kıza yaklaşıp hemen karşısında, çok yakınında durdu. Chaeyoung hiç kıpırdamadan sadece bakışlarını onun yüksek gözlerinde sabitlerken "Neden kızmayayım?" dedi. "Fazla abartmadın mı Chanyeol? Benim için tam bir hayal kırıklığıydı o anı izlemek."

Sözcüklerle dile getirmese bile yaptığı o şakadan bahsettiği apaçıktı. Chanyeol ise anormal bir şey yokmuşçasına "Neden yapmayacaktım ki?" dedi sakin bir şekilde. "Senin bile defalarca canını acıtıp yaralanmana sebep olmuş biriyken yeni gelen bir oğlanı uğraşmak benim için büyük bir şey mi? Daha elimi dokundurmadım bile."

Onu duvar arasına kadar sürükleyip sonra yere atan Chanyeol'ü hatırladı Chaeyoung. Evet haklıydı, bunu bile yapabilmiş biriydi o. "Yine de..." dedi tereddütle, ancak sözü kesildi.

"Yine de diye bir şey yok Chaeyoung. Bu senenin başlarında başka okula transfer olan çocuğu hatırlamıyor musun? Zorbalığa dayanamadığından ayrılmıştı okuldan ama ailesine başka bahaneler uydurmuştu. Çünkü giderken bile benden korkuyordu, herkesten zaraf gördü ama en çok ben onunla oynamayı sever ve vakit ayırırdım. Böyle biriyim yani. Değişmeyeceğimi de biliyorsun. Onca zaman sonra şimdi mi gözüne batıyor?"

Dediklerinin hepsini biliyordu Chaeyoung zaten. Ancak bu sefer farklı hissettiren bir şeylerin sebebi bunlardan biri değildi. Ona açıklayabileceği bir şey de yoktu ortada. Kafası çok karışıktı yalnızca, nasıl devam edebileceğinden bile emin değildi. "Yine de hoşlanmıyorum." deyiverdi en sonunda kararsızca. Yixing'e hiçbir zaman dokunmamasını istediğini söyleyememişti.

"Özel bir sebebi yok mu yani?" diye sorduğunda Chanyeol, kız onun sanki ağzından laf almaya çalıştığını hissetmişti. "Yok." dedi tereddüt etmeden. Yixing hakkında ne kadar fazla konuşursa ona o kadar fazla zarar vermiş olacağını hissediyordu. Belki de öyle birine değer vermesinden hoşlanmayabilirdi çünkü Chanyeol. Ne de olsa Chaeyoung, her unsurdan etkilenip hepsini kullanabilecek bir kişi ile çıkmıyor muydu? Nihayetinde o da en az Kim Jongin kadar gerçek bir zorbaydı.

...

"Ne kadar var elinde?"

"Bu ay yeterince odaklanamadım, üzgünüm."

Bacağına yediği sert bir tekme ile beraber canının acımasına rağmen sızlanmasını dudaklarının arasında sakladı Jongin sendelerken. "Özür dilerim." diye mazeret belirtti bir kez daha, kendini sıkarak. Faydası yoktu. "Ne işe yarıyorsun?" diye sesini yükseltti karşısındaki iki son sınıf oğlandan biri. Kim Junmyeon her zaman korkulması gereken biriydi, keza onun yanındaki Kim Minseok'la yarışabilecek kimse ise o okulda yoktu. Kim Jongin gibi birinin bile karşılarında titreyebileceği tek ikiliydi.

kiss me more → pcy + pcyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin