ÖZEL BÖLÜM

30.3K 2K 3K
                                    


❗️Henüz kitabı okumadıysanız, özel bölümü lütfen okumayın! ❗️

Bu bölüm, İs Serisi'nin altıncı yıl özel bölümüdür. Bölüm erkek karakterin ağzından olup, ikisinin ilk kitaptaki hâllerini içermektedir. 🤎

Suzan Hacıgarip & Çağan Şengül, Sancı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Suzan Hacıgarip & Çağan Şengül, Sancı

1. PERDE
1. ÖZEL SAHNE

Yakamoz Gözlü Kadın

Korhan Arjen Alacahan

O gece, denize düşen yakamoz, onun bana umutla bakarken parlayan gözlerini anımsatıyordu. Bakışları her zaman tedirgin, her zaman mesafeliyken, bana bakan gözleri şeytanın cennetten kovulmadan önceki bakışları kadar sadık ve güven doluydu. Oysa henüz onu cennetten kovmamıştım. Oysa o, benden öncesine kadar herkese o şeytan gibi bakmıştı; cennetten kovulmasına sebep olmuşlar gibi.

Antalya'da su durgundu, kıyıya çarpan dalgalar gözle görülmeyecek kadar azdı, köpükler var olmuyordu bile. Denizin üzerinde parlayan tek şey vardı, o da onun gözlerine benzeyen yakamozdu. Bir kadının gözleri nasıl yeşilken, yakamoz gibi görünürdü? Ne siyahtı ne mavi ama ben o gözler bana dikildiği anda, o gözlerde yakamoza şahitlik etmiştim. Kafam karışıktı, ruhum daha da karışıktı; kalbimle ise iletişimim yoktu. Olmaması daha iyiydi.

Deniz kenarına inmek istedim ama balkonda durup denizi izlemek daha çok hoşuma gitti. Belki de ondan ve onun bana hissettirdiklerinden korktuğum gibi, tıpkı ona benzeyen yakamoz ve ışıklarla parıldayan denize yaklaşmaktan korktum. Kıyılardaki ışıklar suyun yüzeyine tıpkı ayın ışığı gibi yayılamaya devam ederken sigaramın külünü kül tablasına silktim ve beyaz sayfayı açıp siyaha çevirdikten hemen sonra kelimeleri yan yana getirmeye başladım.

Telefonum aniden titreyince bakışlarım bilgisayardan ayrılıp ahşap masadaki telefona çevrildi. Mesaj panelinde onun adının yazdığını görünce bir an duraksadım, kalbim kasıldı ve bu kasıntının sebebini bilmemek öfkeyle kaşlarımı kaldırdı. Ona acıyor muydum? Hayır, birilerine acımayacak hale gelene kadar parçalanmıştım. Öğrenmesinden mi korkuyordum? Umurumda değildi, şimdi bile öğrenebilirdi, bir şey kaybetmezdim, o kaybederdi. Kaybetmez miydim?

Parmaklarım tuşların üzerinde hareketsiz kaldı ve bir süre kaybedip kaybetmeyeceğim konusunda düşündüm. Cevabını bildiğim bir şeyin şüphesine düşmek de öfkelenmeme neden oluyordu. Onu ne diye kaybedecektim ki? O benim için var mıydı? Var mıydı? Sinirle laptopun kapağını indirip telefonu elime aldım.

Bir süre bekledim, çevrimiçi olmak istemedim, onun beni beklediği düşüncesi göğsümü yeniden sıkıştırdı ama bu diğerlerinin aksine can sıkıcı bir his değildi. Korkunç şekilde, hoşuma gitmişti. Hoşuma giden bir histi.

İSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin