İs Tanyel başarılı bir konservatuvar öğrencisidir. Sahnedeki başarısının devamlılığını sağlayabilmek uğruna adının önüne yerleştirilen birçok kötü sıfatı umursamaz.
Henüz daha lise yıllarındayken adının karıştığı kötü haberler geçmişine ait bir can...
21 Ekim Cumartesi Kayseri, 22 Ekim Pazar Aksaray kitap fuarlarında olacağım. İmzam 13.00'da başlayacak. Kitabınız olsun olmasın, hepinizi bekliyorum. Kayseri ve Aksaray ile sarılmamız gereken konular varmış... 💚
Instagram/Twitter: binnurnigiz
Keyifli okumalar kedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
NP: Shamrain – Funeral
Absence – All My Faith Lost
Brandon Skeie – So Bad
(İÇERİK UYARISI: Bu kitap, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, cinsellik ve argo kelimeler içermektedir.)
🍁
Güneş, geceyi gökyüzünden siliyordu.
Zamanı içiyorduk. Mayınların olduğu tarlaya girmiştim, mayınlara hiç düşünmeden basmıştım; patlamasını beklemiştim, patlamamıştı. Pencerenin önünde dikilmiş sigaramın zehrini usul usul ciğerlerime buyur ederken kafamın içini dolduran düşünceler zihnimin tavanına tepe takla asılmışlardı. Nisan ayına çoktan girmiş olmamıza rağmen hava çok öyle soğuktu ki parmak uçlarımın kavradığı sigarayı pencereden aşağı, zemine atmak ve kollarımı bedenime dolayıp kendimi bu titremeden biraz olsun sakınmak istiyordum.
Belki henüz yolun çok başındaydım ama şimdiden soluk soluğa kalmıştım.
Gözlerim odanın içindeki komodinin üzerinde duran zarfa kaydı, parmaklarımın arasında tuttuğum izmariti daha sıkı kavradığımı fark ettim. Gözlerimi zarftan uzaklaştırdım. Babamın hangi cehennemin dibinde olduğunu bilmem bir şeyi değiştirmeyecekti. Umutları yeşertmenin bir manası yoktu; ben en başından çocuk olmayacaktım.
Korhan o zarfın içinde yazan yere benimle gelebileceğini söylemişti ama ben henüz o zarfı açmamıştım bile. Gitsek ne değişecekti? Üstelik Korhan ile yatmış olsam bile hâlâ onunla ilgili soru işaretleri taşıyordum. Açıklamadığı, açıklamasını istemediğim ama yine de zihnimin içinde silahıyla oradan oraya koşuşturup duran kanlı bir katil gibi düşüncelerime saldıran şeyler vardı. O çizimler ve fotoğraflarım.
Kafamın içindeki dağınıklığı bir türlü toparlayamıyordum. Dudaklarımı bir kez daha sigaranın ucuyla buluşturdum, yanaklarım zayıflayarak içeri doğru çökerken elmacık kemiklerimin yüzümü kaplayan deriyi gererek belirginleştiğini hissettim. Son birkaç gündür kimseyle görüşmüyordum, kendime zaman ayırma kararı vermiştim ama bu zamanın tümünü kum saatlerini kırıp içindeki kumların altına kendimi gömerek geçiriyordum.
