7-Öfke

3 1 0
                                    

Yamuksurat:

Yamuksurat: NAY

Yamuksurat: DIN!!!

Çisemeroğlu: Sağ ol yani sayende uyandım!

Çisemeroğlu: Teşekkürler!

Çisemeroğlu: gerçekten!

Çisemeroğlu: Mükemmel!

Yamuksurat: Bu kadar kızmanı beklememiştim :(

Çisemeroğlu: Neyse önemli değil. Geç kalmışım zaten hemen hazırlanmam lazımm

Çisemeroğlu: Okulda görüşürüzzz.

Çisemeroğlu: Tabii sen görüyorsun beni, ben değil!

Yamuksurat: Aslında sen de beni görüyorsun ama kim olduğumu bilmiyorsun :)

Yamuksurat: Maalesef bugün gelemeyeceğim ben. Bugünün bensiz geçecek...

Çisemeroğlu: Niye? Kötü bir şey yok değil mi?

Yamuksurat: Benim için endişelenmen güzel ama merak etme kötü bir şey yok.

Yamuksurat: Neyse okula geç kalacaksın, hazırlan sen.

Yamuksurat: Sonra görüşürüz.

Çisemeroğlu: Görüşürüzzz

Telefonumu kapatıp hazırlanmaya başladım.

Hazırlanıp ve işlerimi halledip aşağıya inip anneme "Anne gidiyorum ben! Afiyet olsun sana!" Diyip yanına yaklaşıp iki yanağından da öpüp gidecekken kolumdan tutup "Nereye?" Dedi.

"Okula anne! Geç kalacağım bırak beni!" Dediğimde kolumu bırakıp "Tamam ama mutlaka oradan bir şeyler alıp ye!" Dedi.

"Sen merak etme canım annem!" Diyerek masanın üzerine koyduğu poğaçalardan 2 tane alıp aceleyle çıktım.

Kulaklığımı takıp şarkı açtım. Hem şarkı dinliyor hem de poğaçamı yiyordum.

Okula yaklaşınca poğaçalarımı bitirmiştim.

Bahçeden içeri girince çoktan zil çaldığını farkettim çünkü bahçede kimse yoktu.

Koşarak sınıfımın olduğu kata çıkıp sınıfımın önüne geldiğimde hızlı hızlı nefes alıp verdim ve kapıyı tıklatıp içeri girdim.

Şansıma sıçayım!

En sevmediğim hocam, yasemin hocanın dersiydi.

İçeri girip yerime geçerken hoca "Okula dans ederek geldiğin için mi geç kaldın!?" Diyerek kulaklığımı gösterdi.

Doğruya bu hocanın benim kulaklığımla bir sıkıntısı vardı. Nasıl unuturum çıkarmayı!

Kukaklığımı aniden çekip çıkararak cebime attım. "Tek benim kulaklığım gözünüze batıyor galiba hocam!" Dedim iğneleyerek.

Hoca kaşlarını çatıp bir şey söylecekken ben söyledim. En arkada duvar tarafında oturan çocuğu göstererek, "Okul açıldığından beri kulaklıkla şarkı dinliyor, özellikle sizin derslerinizde hocam!" Dedim ardından ekledim. "Dersleriniz sıkıcı geçtiği için kablosuz kulaklık almak istemiş ve ailesine borç yaptırmış!"

Hocanın kaşları şaşkınlıktan havaya kalkmıştı.

"Tekrar bir düşünün acaba kim şarkı dinliyor?" Deyip yerime oturdum.

"Sen nasıl terbiyesiz olmuşsun böyle!? Yazık!" Dedi bağırarak.

"Terbiyesiz? Yazık? Ne zamandan beri bir insanı rezil edince karışındaki susmadığı için terbiyesiz olmuş!?" Dedim.

Artık dayanamıyordum!

Az önce gösterdiğim çocuğu göstererek, "Ayrıca kukaklık takan tek o da değil," dedim ve hocaya döndüm. "Buradaki çoğu kişi sadece sizin dersinizde kulaklık takıyor!"

Hoca hafifçe öksürüp konusunu anlatmaya devam etti. Sınıfa gözlerimi gezdirdiğimde Ecrin'i göremedim.

İHANET (YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin