Bismillah diyip yeni düzene Levi'la başlamak istiyorum çünkü. Bestiiii bu livay akkırmın. Bu adam olmadan One shot kitabı olur mu?
Eld, Petra, Oluo genel olarak Levi Ekibi oturmuş gıybet yapıyoruz. Hıtch ile şu yanındakinin ekibe girmesini konuşuyoruz.
- Hayır ne gerek vardı bunlara. Daha dün bunlar. Yok keşif birliği şöyle, yok keşif birliği intihara meyilli demiyorlar mıydı? (Petra)
- Bence de ne işi var bunların? (Oluo)
- Ya geldilerse geldiler bize ne. Biz işimize bakalım. (Eld)
Eld'e döndüm.
- Sınıfta ki örnek öğrenci gibi sinirimizi bozma. Zaten Kaptan varken gıybet yapamıyoruz. Kızıyor.
O sırada arkamda olan Kaptanı bilmiyordum tabi.
- Bencede S/N dedikodu, gıybet sevmem. Ama sen toplamışın ekibi hem benim, hem de ekibe yeni gelenlerin dedikodusunu yapıyorsun. (Levi)
İşte şimdi hayatımın tam orta yerine sıçtım. Ne bok yicem ben. Suçu kızmayacağı birine atmam lazım. Eld? Yok inanmaz. Petra? Ona inanır ama o da Y/n kışkırttı der. Oluo? Ondan nefret ediyor döver yazık çocuğa olmaz. Doğru ya. Hanji-san.
- Kaptan Hanji-san geldi konuyu o açtı. Sonrada gitti işi varmış öyle değil mi çocuklar?
Hep bir ağızdan kıçımızı kurtarmak için "öyle" dediler.
- Tch. Zaten bunu yapsa yapsa o dörtgöz yapar. Neyse S/N akşama odama gel senle önemli bir mevzu konuşucam. (Levi)
Yutkundum. Kesin yemedi ve beni tekmelicek. Ya da daha beteri surdan aşağı sallandırıcak. Bodrum katında işkencede edebilir. İMDAT KOMŞULAR GÖTÜ KURTARAMADIM.
- Peki kaptan gelirim.
Bir şey demeden arkasını dönüp gitti.
- Yazık lan bugünün kurbanı Y/N. (Oluo)
- Sussana sen!
- Onu bunu boş ver Hanji-san bizi ele verirse ne yapıcaz. (Petra)
- Kazıcaz.
- Neyi. (Eld)
- Mezarımı.
Akşam
Yemekten sonra ayaklarım titreye titreye odaya gidiyordum. Allah'ım son zamanlarımı o güzel yüzüyle geçirmeyi nasip ettin ya bana şükürler olsun. Ölümüm onun elinden olucak. Bir titanın beni yemesinden daha iyi. Vazgeçtim hayır iyi miyi değil!
Kapının önüne geldim ve tıklattım.
- İsim ve iş. (Levi)
- Y/n S/n sabah gel demiştiniz efendim.
- Gir içeri. (Levi)
Sesi yumuşak geliyordu. Ölmecem heralde. Allah'ım sağ kalırsam Oluo'yu yanaklarından öpücem. Hayır bunu yapamam ama Petra'yı öpebilirim. İyice saçmaladım korkudan.
Yavaş yavaş içeri girip, kapıyı kapattım. Masasında oturmuş bir kaç belge imzalıyordu. Anne korkuyorum.
- Kaptan. Beni neden çağırmıştınız?
Bana döndü. Yine o duygusuz bakışları vardı gözünde ama biraz daha bir yumuşaktı sanki.
- Geç otur Y/n. (Levi)
Geçip oturdum. Elinde ki kuş tüyünü bırakıp bana döndü. Derin nefes aldı bakışlarını kaçırdı. Sesimi çıkarmadan bekledim. Önemli bir şey ki bu kadar gergin.