Okuldan çıkıp yürüyordum. Bu gün biraz daha geç çıkmıştı, malum okul kursları falan. Son zamanlarda çok ektiğim için annem çok kızdı, ondan dolayıda kalmak zorunda kaldım. Neyse bu sizi pek alakadar etmiyor.
Eve doğru yürürken bir kaç çocuk yolumu kesti. Üstlerine bakılırsa çete üyesi olma ihtimalleri yüksek. Peki bu tiplerin benimle ne işi olsun.
- Ne istiyorsunuz.
En önde olan çocuk bana yaklaştı.
- Vay, vay Roppongi de böyle güzeller var mıydı? Ben niye görmedim bu güzelliği. (?)
İç çektim.
- Bilmem. Kör falansın her halde ondan.
Çocuk yanıma gelip saçıma dokundu, elini ittirdim.
- Elleme beni!
- Hadi ama neden nazlanıyorsun? (?)
- Çünkü istemiyorum!
Çocuk saçımdan tutup duvara itti beni. Gelirken üstünden ceketini çıkardı. Hassiktir şimdi sıçtım.
- Noluyor orda! (?)
Sesin geldiği yere baktım. Bu Haitani kardeşlerden Rindou'ydu.
- Rindou-san şey biz- (?)
- Siz ney! Bu saatte bir genç kızı sıkıştırmaya utanmıyor musunuz? Siktirin gidin burdan dövdürtmeyin kendinizi bana! (Heyt be kurt bakışlıma bak sen) (Rindou)
Çocuklar Rindou'nun sakin ama otoriter çıkan sesiyle kaçtılar. Rindou yanıma gelip elini kalkmam için uzattı. Eline vurup ittim kendim kalktım. Kırkırdamıştı.
- Sana yardım eden birine böyle kaba davranman hoş değil. (Rindou)
- Kaba davranmıyorum. Ayrıca sağol yardım ettiğin için.
Ellerini cebine soktu.
- Önemli değil. Adın ne? (Rindou)
- Sanane adımdan yardım ettin teşekkür ettim git işte.
- Nazlısın. (Rindou)
- Yavşaksın.
- Tch tch ne kadar ayıp yavşak falan senin gibi bir hanımefendiye yakışıyor mu böyle sözler? (Rindou)
Sinirlerim oynamaya başladı.
- Doğru daha beterini söylemem gerek. Sayın piç başımdan siktirip gider misiniz?
Yüzü ciddileşmişti.
- Bana bak kızsın diye vurmuyorum eğer sabrımı zorlamaya devam edersen- (Rindou)
- Nolur sabrını zorlarsam? Benimde mi kemiklerimi kırarsın? Hiç durma yap çünkü senden korkmuyorum!
Arkamı dönüp yürümeye başladım. Gülmeye devam ediyordu şerefsize bak iki korudu diye yavşıyor.
Ertesi gün;
Okula geldiğimde okulun önünde iki tane motor vardı. Umursamadan bahçeye girdim kalabalık kız gurubu vardı. Bu ne şimdi?
Kalabalığa girdiğimde Rindou ile göz göze geldim.
- Tamam ben bulacağımı buldum kızlar. Siz Abimle muhabbete devam edin ben gelirim birazdan. (Rindou)
Yanıma gelip kolumdan tutup okulun arka tarafına götürdü.
- Ne istiyorsun be benden!
- Az sohbet edelim diye geldim. (Rindou)
- Ya sen beni tanımıyorsun. Ben seni tanımıyorum Ne sohbet edebiliriz.
Durup düşünmeye başladı.
- Arkadaş olabiliriz ne dersin? (Rindou)
- Hayır derim!
Rindou şaşırmıştı. İlk defa bir kız onu reddetmişti.
- Neden? (Rindou)
- Çünkü bana düzgünce yaklaşmıyorsun. Yavşıyorsun.
- Benim mizacım böyle. (Rindou)
- Mizacını sikeyim.
- Bende seni. (Rindou)
- EDEPSİZ.
Ordan çekip gittim arkadan Rindou yine kahkaha atmaya başladı. Arkamı dönüp ona baktım.
- GÜLME!
- Tamam gülmüyorum. (Rindou)
- SALAK.
Önüme dönüp yürümeye devam ettim. Aldık mı başımıza belayı? Aldık vallaha siksen bırakmaz bu benim peşimi.
.
.
.