Düzenlemeler eski bölüm yüklemeleri tamamlandığında yapılacaktır. O zamana kadar eksikleri, kusurları görmezden geliniz aşkolar 💃🏻 💃🏻
❌ Bölüm İki ❌
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
..."Şimdi, söyle bana küçük kız.. Tüm varlığımı içinde kıvrandırmaya, beni bu darlığında sıkmaya hazır mısın?"
"B-ben.." dedim, kekeleyerek. "Ben, bilmiyorum."
Avuç içimde olan erkekliği, bacaklarımın arasına sayısız sarsıntılar gönderiyordu. Ona bu kadar yakından dokunuyor olmak, aklımın ve hayalimin alamayacağı kadar güzel bir histi. "Ah Ferah," diyerek boyun boşluğuma sıcak nefesini yolladı. "Akşamdan beri beni baştan çıkarmaya çalışıyorsun.. Çileden çıktığım anda ise bilmiyorum diyorsun.. Söylesene.." kulak mememe değen diliyle daha önce ıslatmış olduğu yerlerden bir kez daha geçti. "Beni bu hale getirmeden önce aklın neredeydi?"
Hiçbir fikrim yoktu. Kaldı ki bu işin buraya geleceğini başka birisi çıkıp söyleseydi kafasını falan yarardım. Oysa şimdi.. Karşısında kilitlenmiş gibiydim. Avucumun içinde seğiren erkekliği, tenime değen sıcak diliyle beni tüketmek üzereydi. İşin kötü yanı ise benim şu saniyeden sonra ona dur! diyecek gücü kendimde bulamayacak olduğumdu.
"Bilemezdim." dedim, doğruyu fısıldarcasına. "Bunun gerçekten buraya geleceğini bilemezdim." göğüs kafesimi sıkıştıran soluğum her an benden vazgeçebilir boyuttaydı. O, biraz daha beni böyle zorlarsa eğer kollarının arasında bayılmamak için hiçbir nedenim kalmayacaktı.
"Gerçekten mi?" diye sordu, inanamıyordu. Kollarımdan tutup yüzümü ona bakacağım şekilde bedenimi çevirdi. Sırtım sonunda kapıyı bulmuş ve yüzünü rahatlıkla görebileceğim bir pozisyona gelmiştim.
"Ney gerçekten mi?" dedim, kendimi aşağıya bakmamaya zorlayarak. Çünkü biliyordum ki bakarsam eğer dayanamazdım. Sızlayan bacaklarımın arası patlamaya hazır bir bomba misali saatini sayıyorken, bunu kendime yapamazdım.
"Tüm o içerde yaptığın şeyleri yaparken beni böyle bir duruma getireceğini bilmiyor muydun?" kaşları havalanmış, yüzüne gerçekten inanamaz bir bakış yerleşmişti.
Hayır, bunda bu kadar inanamaz ne vardı anlamamıştım. Ben sadece bir anlık kızgınlıkla üzerine çokta düşünmeden, öyle gelişine bir karar almıştım. İncinen gururum, özellikle altını çiziyorum. Ona duyduğum hayranlık, söylediği küçük kız ithamına ve benim gibi! bir kız çocuğuyla işinin olmayacağını duymuş olmamla canımı yakmıştı.
"Sadece sarhoşum." dedim, sığınabileceğim daha etkili bir bahane bulamadığımda. Buz mavisi gözleri tek tek yüzümün her ayrıntısında dolaştı. Sağ eli aramızdaki boşlukta havaya kalktı. Parmak uçları sarı saç tutamlarımı okşadı. Alnıma değen işaret parmağı şakaklarımdan aşağıya bir yol çizerek yanağıma ulaştı. Oradan hafif sol yapan parmak ucu dudağımın kenarında durdu. Tüm bunları yaparken göz kontağımızı kesmemiş; her an dudaklarıma kapanacak, aramızda serbestçe salınan aletini yuvasına kavuşturacak gibiydi."Sarhoşsun," dedi, sonunda kabullenir gibi. "Ve çok güzelsin." diyerekte eklemeyi ihmal etmedi. Kalbim duyduğu kelime ile göğüs kafesimi parçalarına ayıracak ve çıkacak gibi hissettim. Hızlanan soluklarım dudağımın kenarındaki parmak ucuna çarptı. "Hangi ara bu kadar büyüdün, aklım almıyor." dedi başını iki yana salladığında. Kabullenmek istemediği şeyin farkına ne zaman varmıştı, epey bir merak etmeme sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN KOYNUNDA +18
Romansa"Al şunu ve temizlen!" Duyduğum sesle birlikte üzerime fırlatılan kumaş parçasını refleksle tuttum. Aşağılanmanın verdiği berbat hisle tüm kızgınlığımı görebilmesi adına yüzüne baktım. Avuçlarımda kavramış olduğum kumaşı hızla yüzüne doğru savurdum...