𝐂𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝟏𝟕: 𝘍𝘢𝘭𝘭𝘪𝘯 𝘪𝘯 𝘭𝘰𝘷𝘦

340 39 9
                                    

Yarın bölüm atmaya çalışırım dedikten 8 gün sonra bölümü atan bir valeria bırakıyorum buraya. He bir şey diyecektim. Şimdi Spider Monster'ın Türkçesi Örümcek Canavarı oluyor bu biraz değişik geliyor bana açıkçası. O yüzden ben direkt Zihin Hırsızı diye hitap edeceğim. "Ha valeria zaten Demogorgon, Zihin Hırsızı, Upside Down her şey normal bir bu değişik" dedim kendime ama yani ben napim aaa SOWJWOSNOQNEZKN. Bu kitabı bitireyim yeni kitaba geçeceğim inşallah AMİİN.

İlahi bakış açısı
Herkes Eleven'ı dinliyordu. Eleven Billy'nin neler söylediğini anlatıyordu.

Eleven: Bir şey oluşturduğunu söyledi. Lexi ve benim için. Ona ulaşmam gerekiyor!
Max: Sakin ol El! Lexi güçlü bir kız onu alt edebilir.
Eleven: Biliyorum...
Lucas: Şimdi Eleven'ın dediklerine bakarsak düşündüğümüz gibi. Bir ordu oluşturuyor.
Mike: Evet ama yayılmak için oluşturmuyor.
Will: Lexi ve Eleven'ı durdurmak için...
Mike: El'in kapıyı kapatması onu kızdırmış olmalı.
Lucas: Hem de çok.
Eleven: Ayrıca hepimizi öldüreceğini söyledi.

Dışardan sesler gelmeye başladı. Yaratık sesi. Diğerleri sadece havai fişek olduğunu düşünüyordu. Ama öyle değildi. O yaklaşıyordu. Her saniye daha fazla yaklaşıyordu.

Nancy: Billy bu odada mıydı!?

Will elini ensesine götürdü. Onu hissetmişti. Yerlerini biliyordu. Hepsi dışarı çıktı ve uzaktan gelen o şeye baktı. Zihin Hırsız'ı yaklaşıyordu. Tüm ağaçları ezip geçiyor, ve bağırıyordu. Sesi cidden kulak zarı patlatacak seviyedeydi.

Kahraman bakış açısı
Robin arabayı sürüyor, Dustin Robin'in yanında oturuyordu. Erica da bizim yanımızda oturuyordu. Biz arkadaydık. Steve bir şeyler saçmalıyordu. Bu hâli bana tatlı gelmişti. Bunca şeyin içinde bunu düşünmem de garipti. Birden Fren yapmış olacaklar ki geriye düşmüş ve kafamızı çarpmıştık.

Robin: İyi misiniz orada!?
Lexi: Çok iyiyiz. Robin araba sürmeyi nereden öğrendin merak ediyorum açıkçası.
Robin: Şey... Ben araba sürmeyi bilmiyorum.
Dustin: Ben sürebilirdim.
Robin: Kes.
Steve: Geldik mi?

Herkes Steve'i görmezden geldi. Dustin ve Robin inip bize kapıyı açtı.

Dustin: Hadi inin gidiyoruz. Gitmemiz gerekiyor.
Robin: Hadi!

İlk olara Erica indi, ondan sonra ben inip Steve'in inmesine yardımcı oldum. Herhangi bir şey olmasın diye kolundan tutuyordum. O sırada Robin asansör kapısını açmıştı. İçeriye girdik ve asansörü çalıştırdık. Yukarıya doğru çıkıyorduk. Sonunda kurtulmuştuk. Hayır hayır ben bir daha asla sonunda kurtulmuştuk demeyeceğim yoksa bir bokluk oluyor sussam iyi olur.

Steve'in yere düşmesi ile düşüncelerimden kurtuldum hemen yanına gittim.

Lexi: İyi misin?
Steve: Güler Mükemmelim.
Lexi: İşimiz zor anlaşılan.

Dustin gelip elini Steve'in başına koydu.

Dustin: Yanıyor.
Lexi: Ne demek yanıyor!?

Elimi Steve'in anlına koyduğumda çok ateşi vardı. Dustin Steve'in göz bebeğine baktı. Steve değişik sesler çıkarıyordu.

Dustin: Göz bebekleri büyümüş.
Erica: Belki ilaçlıdır.
Dustin: Steve, ilaç mı aldın?
Steve: Kaç kere söyleyeceğim baba? Uyuşturucu kullanmıyorum. Sadece esrar.
Robin: Onu bir an önce kendine getirmeliyiz.

Sonunda o asansörden çıkmıştık. Ama karşıdan birileri geliyordu. Dustin bizi itip bir yere geçirdi. AVM'nin içine çıktığını düşünüyordum.

Why me?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin