"Belki"

7.4K 300 0
                                    


'Daha çok kendine iyi bir dilekte buluyor gibisin,"

Arsız herif!

Her cümlenin sonu mutlaka kendi çıkarları uğruna sonlanıyordu. Tuhaf gözleri yavaşça beni bulduğunda; "Sürekli öfkelisin," Kısa süren sessizliği bozdu. "Özellikle benimle karşılaşınca bu öfken daha çok artıyor!"

Sözleri içime derin bir hançerle çizilmiş gibi ilerliyordu. Sessiz kalmayı yeğledim. Munis çizgimi aşmamak adına sakince kalmayı diledim.

"Öfkeli değilim," Bakışlarım camdan dışarı kaydı. "Sadece kırgınım!"

Derin okyanus mavisi gözleri gür kirpikleri tuhaf çizgide ilerlerken benimkilerle bütünleşti. "Sadece sen mi kırgınsın?" Daha fazla sabrını sabit şekilde tutamadığı an sert şekilde ayağa kalktı. "Kırgınmış!" Delirmiş gibi elleriyle saçlarını çekiştirdi.

"Ulan sen arkamdan iş çevirdin! Üstelik sana uzak dur dediğim adamlarla anlaşma yapmak üzereyken basıldın!" Dişlerini sıktı. "Güven nedir biliyor musun?"

Cebinden sert şekilde çıkardığı pakette bir dal sigara çıkarıp çakmakla ateşledi. "Sevdiğin, değer verdiğin bir insanın kesip attığı her kesikte bir daha bir araya gelmesi mümkün olmayan tek kelimedir!"

Sözleri karşısında adeta şaşkınlığımı munis bir ifadeye bürüdüm. "Atalay!"

Tuhaf gözleri beni buldu. "Senin arkandan iş falan çevirmedim,"

İlk kez kendimi ona karşı bir açıklama yapma gereğinde bulmuştum. Daha önce kendimi bu denli açıklama ihtiyacında hissetmemiştim. Bu farklı bir sızıydı.

Kalbimin derinlerine bir şey saplanıyordu. Acı!

İlk kez kalbimin bu denli acıdığını hissetmiştim. Kalbim yaralıydı...

"İlk kez bir kadına güvendim!" Daha sonra öfkeli kısık gözleri benimkilerle buluştu. "Sevginin aciz hisleriyle tek başıma kaldım. Fazla değer vermişim!" Elinde tuttuğu sigarayı öfkeyle küllüğün içine bastırdı. Derin dumanlar hafiften yukarı doğru sıyrılırken karanlıktaki gözleri son kez irislerime saplandı. "Ne olursa olsun seni korumaya devam edeceğim,"

Hızlıca sözünü kestim. "Senden böyle bir şey istemiyorum! Beni rahat bırakmayı dene istersen. Belki o zaman güvenmediğin, inanmadığın bu insanla daha fazla vakit geçirmek zorunda kalmazsın." Öfkeyle birlikte nefessiz kalana değin konuştum.

"Bu kez istediğin zaman gidebileceksin. Son kez amcan ve seni bulaştığınız bu bataklıktan temizleyeceğim!" Ayakta durmuş ona söyleyeceğim her söz için dikkatlice beni izliyordu.

"Senden böyle bir şey isteme..." Tam sözümü biteceğim an hızla konuştu. "İçeride kıyafet falan var! Duş falan da almak istersen her şey odanda hazır!"

Yavaş adımlarla dış kapıya ilerlediğinde bakışlarım sırtından onu izliyordu. Her adımı çaresizliğimin adımlarını çiziyordu. Elinde tuttuğu paketlerle yanıma vardı. "Yemeğini ye sonra da odana geç. Eğer etrafta tuhaflık görürsen de bana haber ver." Tam kendi odasına ilerleyecekken yeniden bana döndü. "Bunlar peşini bırakmayacak! O yüzden güvenliğini sağlayana dek yanımda kalacaksın."

Açıklamasını da ekleyip odasına doğru ilerlerken tek kelime etmedim. Saatlerdir aç olan karnım artık yemek istiyordu. Paketi açıp içinden aldığım pizzayı yavaşça ağzıma getirdim. Hiçbir şey yiyesim yoktu ama karnım bunun tersiyle tepki veriyordu. Önümde duran pizzalardan birkaç tanesini yedikten sonra masanın üzerini toparlayıp hızlıca kendimi bana gösterdiği odaya fırlatıp banyoya atacaktım.

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin